Üzerimde rahat olmayan kıyafetlerle rahat bir uyku geçirdikten sonra yerimden kalktım ve saate baktım.Öğlene geliyordu ve derhal üzerimi çıkarıp salaş bir şeyler giydikten sonra salona gittim.Nasıl güvenip hiç tanımadığım bir adamı salonda bıraktım bilmiyorum ya da hiç tanımadığım bir adamı eve getirmekteki amacım neydi?Ama bunlar önemsiz sorulardı asıl bu adamın yaşadığı yeri ya da tanıdığı kişileri nasıl bulacaktım ben?
Esneye esneye salona gelmişken koltuğun tepesinde yatan kişiye baktım.Gözleri tamamen açıktı ve nasıl bıraktıysam öyle bulmuştum.''Sen hiç uyudun mu?''Aklımdan geçen mantıksız düşünceleri dillendirirken mutfağa gidip kazınan karnım için bir şeyler hazırlamaya başladım.Belki karnım doyunca mantıklı düşünürüm diye kendimi kandırırken kısa bir sürede masayı hazırlamıştım.''Hadi kalk yemek yiyelim.''Boşa konuşsam bile bir şeyler deme gereği duyuyordum yoksa bu aynı oyuncak bebeğini sağa sola savuran bir kız çocuğu gibi hissetmeme neden olacaktı.
Yine onu sürükleyerek masadaki sandalyeye oturmasını sağladım ve karşısına da ben oturdum.''Sen bu zamana kadar nasıl yaşadın ki?''Baştan aşağı o güzel yüzünü incelerken gerçekten ona acımıştım.Bu yüzün hak ettiği yaşam bu muydu?Bu surat kendi güzelliğini hiçbir zaman göremeyecek miydi?
Ben hiç beklemeden yemeğe başlarken karşımdaki beden ise kafasını masaya doğru eğdi ve yuvarlak kaseyi tek hamlede kavradı.Bu hareketine şaşırırken kaseyi kaldırdı ve dudaklarını dayayıp içmeye başladı.''Seni anlamıyorum.''Sorgulayıcı bakışlar atıp bir cevap beklercesine konuşurken tabii ki ondan bunu duymasını ya da görmesini beklemiyordum ama çorbayı sımsıcakken tek hamlede içmesi şaşırmama neden olmuştu.
Ya da şaşırarak fazla abartı tepkide bulunmuştum.Yemeği yiyip mutfağı toplamaya başlamışken o ise oturuyordu sadece.Adını bilmediğim adamdan koku geldiğini de söylemeden de geçemeyecektim.Siyah saçları kirliydi.İçimden yemek yiyebildiği gibi yıkanmayı da biliyordur diye umut ediyordum.
Mutfaktaki işimi hallettikten sonra onunla beraber banyoya girdik.Üstünü çıkarmasını nasıl anlatacağım hakkında bir fikrim yoktu ama şansımı denemek istemiştim.''Şimdi üstünü çıkaracaksın ama bunu nasıl anlayacaksın ki?''Bir yandan konuşup bir yandan suyu ısınması için açarken belki daha deminki gibi beni şaşırtacak şeyler yapmasını bekliyordum ama hiçbir şey olmazken su da boşuna akıyordu.''Bunu yapamıyorsun bu yüzden ben yapacağım tamam mı?''Kendimi bir sapık gibi hissederken üzerinden kazağını çıkarmıştım nazikçe fakat o bunu yanlış anlar gibi hafiften titremeye başlamıştı.''Korkmana gerek yok sadece yıkanacaksın.''Onun yerine kendimi teselli ederken vücuduna bakmadan tamamen üzerindekilerden kurtulmuştum.Kesinlikle bu kadife gibi vücuduna bakmamak hiç zor değildi.
Onu duşa soktuktan sonra hiçbir hamleyi ona bırakmadan tamamen kendi ellerimle onu yıkamıştım.Üzerimdeki kıyafetlerin ya da yerin ıslanmasına aldanmadan onu tamamıyla tertemiz kılmıştım.Suyu kapatıp üzerine bornoz giydirdikten sonra ıslak kıyafetlerimi çıkarıp banyoda her zaman bulundurduğum pijama takımını giymiştim.Ne de olsa beni görmüyordu bu yüzden yanında rahat rahat giyebiliyordum.
Dolabımdan birkaç parça bir şey çıkarıp aynı bir bebeğini giydiren anne gibi karşımdakinin üstünü giydirirken şekilden şekle girmiştim.Kesinlikle farklı hissettiriyordu ve karşımdaki tüm bilinci kapalıymış gibi davrandığı için kendimi sapık gibi hissetmemi de sağlıyordu.
Kalın şeyler giydirip üzerindeki bornozu kirli sepetine atarken hapşırma sesi gelmişti odadan."Üşüttün mü?Özür dilerim hemen saçlarını kurutacağım.''Niyeyse bunu çok tatlı bulurken hemen onu yatağıma otutturdum ve kendi şampuanımı kullanmama rağmen onun saçlarından daha hoş yayılan kokuyla saçlarını kuruttum.
Onu bir süreliğine odada yalnız bırakırken etrafı toplamaya başlamıştım.Şimdi artık işin gerçek kısmına geçmemiz gereken yerdeydik.Adını bilmediğim bu çocuk hakkında polise başvuruda bulunmalıydım.Onu arayan birileri elbet olmalıydı ama bu kısa sürede bile ona hemen bağlanmıştım ve onu yanımdan ayırmak istemiyordum.Evcil bir hayvana kurallar çerçevesinde evde yaşamayı öğretmek gibi bir şeydi benim için.
Neyse ki boş gezenin boş kalfası olduğum için oldukça geniş bir çevrem vardı ve bir polis merkezine gitmeden bu çocuk hakkında bir şeyler öğrenebilirdim.En azından birileri tarafından bulunana kadar benim yanımda kalabilirdi.Hemen telefondan arkadaşımı arayıp tanıdığı bir polise yönlendirmesini istemiştim beni.Uzun bir konuşma gerçekleştirdikten sonra telefonu kapatmıştım.En azından kayıp olduğundan birilerinin haberi vardı.Ama yine de mantığıma oturmayan bir sürü detay vardı.