6

111 24 6
                                    

Birkaç kelime iyice anlam kazanıp dünyanın en iyi anlarından birinde yer edinmişti.Hiçbir umudum yokken,o şekerle kaplı dudaklarını aralayıp,melek gibi sesiyle konuşurken bunun gerçek olamayacağına inancım tamdı.Böyle bir anı yaşayacak kadar iyi bir insan olamazdım ama içimde son düzeyine ulaşan adrenalini de daha fazla tutamıyordum.''Ten sen konuştun mu?''Her bir kelimem fazla heyecanlı ve stresli olduğum için dengesiz çıkarken mutluluktan ağlamak gibi absürt ve bana hiç uğramaz dediğim deyimin ne anlama geldiğini anlamaya başlamıştım.
''Ten sen konuştun.''Kendi kendime içim kıpır kıpırken ona sarılmak istiyordum.Başka bir gözde oldukça basit benim gözümde ise hayatımı anlamlı kılan bir anıydı bu.''Ten inanmıyorum.''Kendi kendime kahkaha atarken kesinlikle delirmiş olduğumu düşünmüyordum.''İki ay sonra ağzından bir kelime çıktı.''Ne kadar uzun sürdüğünün bir önemi yoktu.Böyle bir ses üzerine başka bir ses duymamak için her şeyimden vazgeçebilirdim.
''Gerçek mi bu?Bir daha konuş.''Ellerini sımsıkı tutup büyük bir istekle ondan tekrar o naif sesi duymak için yalvarabilirdim.''Duyamadım bir daha konuş.''Kendimi tekrar edip ona fırsat tanırken tekrar o güzel dudaklarını araladı.
''Yıl-dız-lar ço-çok güzel.''Yeni okumayı öğrenen bir çocuk gibi her kelimeyi hecelerken cennetteki bir meleğin bana seslenmesi gibi anlatılamayacak kadar büyülü bir an yaşıyordum.Yıldızları görememesine rağmen beni taklit etmesi oldukça hoşuma gitmişti.
''Ah,Tanrım sanırım bugün ölebilirim.''Kesinlikle hiçbir söz şu an yaşadığım duyguyu açıklayamazdı.
''Sen nasıl olurda konuşabiliyorsun?''Yine de göz ardı edemeyeceğim bir gerçek vardı.
''Nesin sen?Bana kör ve sağır olduğunu söylemişlerdi,öyleydi de.Bir şeyler yapabilmen için süre mi lazım,anlamıyorum.''Kendi dediğime kendim gülerken onaylar anlamda başını sallamıştı.Şaşkınlıkla ona bakarken salladığım ve geçersiz düşüncenin tutmuş olma ihtimali kulağa oldukça saçma gelmişti.
''Ne sikim bir şey bu?''Anın büyüsünü çoktan bozmuşken baştan aşağı yanımdaki bedeni sorgular bir şekilde bakıyordum.

''Sorun değil beklerim.İki ayda hem duyabildin hem konuşabildin gayet az bir vakit.''Beni tekrar başıyla onaylarken kesinlikle bu güzelliği alıp içime sokasım geliyordu.Sanırım aradığım cevaplara ihtiyacım yoktu.Aslında hiçbir zaman da olmamıştı.Bu mantık dışı olsa bile nedenini bilmeye gerek duymuyordum.

''Ten artık konuşabildiğine göre bir sürü sorum olacak.''Ondan cevap beklercesine ona bakarken ellerini bana doğru uzattı.

''Üşüdüm.''

Suratımı tekrar bir gülümseme kaplarken ayağa kalkıp üstümü silkeledim.''Eve gidelim,evde konuşuruz.''

The Riot | taeten |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin