20

108 26 3
                                    

Dün geceki yaşadığımız heyecan dolayısıyla ben uyumayı tamamen aklımdan çıkartmışken Ten'in yorgun düşmesiyle yatağa geri yatmıştık.O kollarımın arasında uyurken ben onu izliyordum uyanana kadar.Mutluluktan sabaha karşı uyuyabilmişti ve ben de ara sıra gözüm dalsa da sanki uyursam bu anı kaybedecekmiş korkusuyla uyanıp ona bakmaya devam ediyordum.Kaç saat uyuyup uyumadığımı bilmeden ve uyuşan kollarıma aldırmadan uyanmasını beklerken göz kapaklarının titremesiyle beraber gözlerini bir anda açıp bana baktı.''Ne oldu?"Gözlerini açar açmaz ona baktığımı fark etmesiyle biraz afallamış gözükse de belli etmemeye çalışarak konuştu.

"Dün gecenin bir rüya olduğunu sandım ama karşımdasın."Uyumaktan şişmiş gözleri gülümsemekten daha da kısılırken o sıcak gülümsemesine karşılıksız kalmak istemedim.

"Ben de hala etkisinden çıkamadım."

Yapay ışığın yerine odayı aydınlatan güneş ışınları,yanımda yatan bedenin daha güzel gözükmesine sebep oluyordu.Görmeye başlamasıyla beraber gözüme daha da güzel gelen çocuk ellerini yüzümde buluşturdu."Çok güzel.Seni görmek çok güzel."

"Görmek istediğin başka neler var?"

"Cevabını biliyorsun."Hiç düşünmeden sırıtarak yanıt verirken bunu duymamış gibi yataktan kalktım olduğumuz pozisyonu bozarak.

"Hadi kalk,yemek yiyelim."

Lavaboya gitmek için odadan çıkarken suratımda da pişkin bir gülümseme vardı.Mutluydum,aslında onunla olduğum her an mutluydum ama bulunduğumuz durumun açıklamasını yapacak bir kelime yoktu henüz.Yeni aşık olmuş ve sabaha kadar mesajlaşılan o gecedeki gibi mutluluk vardı üzerimde.
Lavaboya gelmiş,musluğun başında elimi yüzümü yıkayıp kurularken kendime engel olamadan aynaya bakıp gülümsüyordum.Aynada o kadar çok kendimle göz teması kurup gülümsemeye dalmışım ki Ten'in bir anda içeriye girmesiyle yerimde sıçradım.Hemen kendimi toparlayıp ona doğru dönecekken arkamdan sarılmasıyla olduğum yerde kaldım."Çok mutluyum."

Aynadan arkamdan sarılan Ten'e bakarken konuştum."Gitmek istediğin bir yer var mı?"

"Hayır sadece seni görmek istiyorum."

"Görülmeye değer olan tek şey sensin."Ellerini belimden çekip omzundan tutarak onu önüme alırken aynaya bakmasını sağladım."Kendine bakmaktan utanıyor musun?"O ise aynaya kaçamak bakışlar atıp önümden kaçtı.

"Bu garip hissettiriyor."

"Tamam,şimdi iznin olursa tuvaleti kullanacağım."Başını sallayıp banyodan çıkarken arkasından her ihtimale karşı kapıyı kilitlemeyi ihmal etmemiştim.

"Televizyon bu mu?Sürekli duyduğum program için hangi tuşa basacağım?"Kısa sürede işimi halledip kendime çekidüzen verdikten sonra salonda televizyona şaşkınlıkla bakan Ten'in yanına gelmiştim.Tek sorun televizyonun kapalı olduğu halde ona hayran olmasıydı.

"İlk kahvaltı yapalım sonra gösteririm."Başıyla onay verip peşimden mutfağa gelirken çoktan sandalyeye oturup beni izlemeye koyulmuştu.Bakışlarını üzerimde hissetmek beni gererken ufak tefek sakarlıklar yapmanın da önüne geçememiştim.

Basit ama oldukça özendiğim tabağı Ten'in önüne koyarken memnuniyetle gülümsedi."Çok güzel gözüküyor."Gülümsemesine gülümsemeyle karşılık verirken çoktan yemeğe başlamıştı.
Günlerdir yememiş gibi bir çırpıda tabağını bitirirken bana döndü bakışları."Ben sanki bildiğim şeyleri unutmuş gibi hissediyorum."

"Nasıl?"

"Görmediğim için her şeyin yerini ve şeklini ezberlemiştim ama şimdi görüyorum ve bildiklerimi bilmediklerime nasıl yerleştireceğimi bilmiyorum."

The Riot | taeten |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin