Kampta oldukça diken üstünde bir uyku geçirip iki büklüm bir şekilde uyandıktan sonra saatin kaç olduğuna bakmak için telefonuma uzandım.Ama telefona uzanırken yanımda Ten'i göremedim ve çadırdan kendimi olabildiğince çabuk attım.Bana kızıp gittiğini düşünürken telaşla etrafa baktım ve çabucak nerede olduğunu gördüm.''Ten,seni yanımda göremeyince çok korktum.''Koşar adımlarla dün oturduğumuz sönmüş ateşin başında arkadaşımla beraber oturan Ten'in yanına gelmişken ayakkabılarımı giymeden dışarıya fırladığımı fark ettim.
''Uyuyordun.''Kısa bir cevapla geçiştirmişken arkadaşıma baktım.
''Bu çok güzel,sen sosyalleşiyorsun.''Başkalarıyla konuştuğu için mutlu olurken yanına oturdum.''Ne konuştunuz?''
''Senin hakkında.''
''Ne,benim hakkında mı?Neyden bahsettiniz ki?''
''İlişkilerinden.''Ten umursamaz bir cevap verirken kaşlarımı çatıp arkadaşıma çevirdim bakışlarımı.O da omuz silkip yanımızdan kalkarken Ten de bana çevirdi başını.
''Taeyong sana dokunabilir miyim?''Kalbim tekrar duyacağı şekilde atarken bu sefer gülmeye çalışarak geri çevirdim onu.
''İnsanlar içinde olmaz.''
''Evde.''Bana hiçbir konuşma payı bırakmadan çoktan karara varılmıştı.
Kampta hep beraber kahvaltı yapıp ayrıldıktan sonra herkes evine dağılmıştı.İkimiz de sırayla duşa girip kendimizi rahatlattıktan sonra salonda,koltukta buluşmuştuk.Ayaklarımı orta sehpaya uzatıp telefonla ilgilenmeye başlamışken Ten karşı koltukta rahatsız olup yanıma oturdu.''Sana dokunacaktım.''Kesin ve net bir şekilde konuşurken hemen duruşumu düzelttim ve ona baktım.
''Bundan emin misin Ten.Yani bilirsin buna gerek yok.''Kesinlikle kendimi düşündüğüm için bana dokunmasını istemiyordum.Hem de dün geceki sorularından sonra nasıl bir dokunuş olduğu konusunda emin değilken.
''Dokunmak istiyorum,lütfen bana yaklaş.''Oldukça tatlı bir şekilde beni davet ettiği için onu kıramadım ve ona doğru yaklaştım.İki elini de yanaklarıma doğru getirdi ve yüzümü avuçladı.Daha önce bana ufak tefek dokunuşlarda bulunuyordu ama son zamanlarda daha sık temasa geçmişti.
''Yakışıklısın değil mi?''Parmaklarını yüzümün her bir köşesinde gezintiye çıkarırken oldukça rahatlamıştım.''Sadece suratıma mı dokunacaktın?''Tamam biraz yanlış algılayıp başka dokunuşlardan sandığımı kabul ediyorum.
''Daha önce de dokundum ama bu sefer aklıma kazımak istiyorum.Suratına dokunmak beni rahatlatıyor.''Her ne kadar beni göremese bile gözlerimi gözleriyle buluşturmaktan kaçınıyordum.Yavaş yavaş kararan havayla birlikte oturduğumuz salon da ışığını kaybederken iki genç karşılıklı bir şekilde oturmuş birbirlerini keşfediyordu.Nazik dokunuşlarla yanağımı okşarken parmaklarını yavaş yavaş dudaklarıma indirmişti.Baş parmağı ile kuru dudaklarımda gezinirken anlamadığım bir ifade ile konuştu.''Bugünkü kız buradan öptü değil mi seni?''
''Ah,evet.''Kesinlikle ortamı başka bir yere çekmeye çalışıyordu ve bu da bahanesiydi.Benim dibimden ayrılmayan kızın beni öptüğü doğruydu ve aptal ortam hemen heyecanlı bir şekilde bağırarak tepki vermişti.Ama tam olarak dudağım değildi,dudağıma yakın bir yerdi.Kesinlikle bu aniden olmuştu ve bu benim de hoşuma gitmemişti.
''Ne şanslı.''Ten'in dudakları hafif bir şekilde yukarı kıvrılırken ellerini yüzümden çekti ve koltuğa doğru eğdi başını.''Taeyong.''Ağzından adımı sonsuza kadar duymak isterdim.
''Efendim?''
''Ben de öpebilir miyim?''Başını tekrar kaldırıp yine kendinden emin bir şekilde bakarken şaşkınlıktan küçük dilimi yutmuştum.
''Ne?Ten hayır olmaz.Bu istediğinde yapabileceğim bir şey değil.''Onu reddetmek istemesem bile şu anki durum için reddetmekten başka şansım yoktu.
''Ama o kız yaptı bir anda.''Dudaklarını dişleyip beni kışkırtmaya çalışırken göründüğü kadar saf biri olmadığını yeni yeni anlıyordum.
''Bu bir hataydı ve onun da yapmaması gerekiyordu.Yani senin de yapmaman lazım.''
''Sadece bu hissi deneyimlemek istiyorum.''
''Ama deneyimleyemezsin.Eğer birine aşık olursan ilk öpücüğünü benimle harcamış olacaksın değil mi?''Onu geri çevirmeye çalıştıkça beni baştan çıkarmaya devam ediyordu.Üst bedenini bana doğru yaklaştırıp sağ eli çoktan boynumun arkasını tutmuştu.
''Sorun değil.''Nefesi yüzüme doğru çarparken eliyle boynumu daha sıkı tutmaya başlamıştı.''Lütfen sakinleş.Kalbin deli gibi çarpıyor.''Sakinleşmem için hiçbir şey yapmıyorsun.''Sadece izin ver.''İşte bu gibi anlarda onun değil de kendimin kör olduğunu düşünüyordum.Kendinden oldukça emin bir şekilde davranırken ben sadece kıvranmakla meşguldüm.
Dilimden onu daha fazla reddedecek cümleler çıkmazken bunu fırsat bilip başını hafifçe yana eğdi ve usulca dudaklarımın üstüne dudaklarını yerleştirdi.Dudaklarının titrediğini hissedebiliyordum ve aynı onun dudakları gibi benim de tüm bedenim titriyordu.Daha önce deneyimlediğim bu konuda beni aniden hiçbir şey bilmez kılmıştı.Dudaklarıyla dudaklarımı öpmeye çalışmasını daha iyi hissetmek için hiçbir karşılıkta bulunmuyordum.Kesinlikle çok acemice öpmeye çalışıyordu ve daha önce bunu gerçekten deneyimlemediği belliydi.Ama bu bile beni mahvetmeye yeterdi.
Beni öpmeye çalışması başarılı bir şekilde sona ererken geri çekildi.''Ben kendi kalp atışımı hissettim.''Anlamadığım şekilde konuşurken oldukça heyecanlı gözüküyordu.''Bu his,içimde kıpır kıpır olan bu his de ne?''Bu hissin adını ben çoktan koymuştum ama onun da kendisinin adlandırmasını istiyordum.''Midem kasılıyor ve daha fazlasını istiyorum.''Daha fazlasını bünyem kaldıramayabilirdi.Öpüşmek dışında başka bir şey yapmak istemiyordum ona olan duygularımı bastırmayı başarmışken.
''Ve burası deli gibi yanıyor.''Bakışlarını ve elini aşağı bölgelerine çekerken telaşla konuştum.''Hayır hayır,Ten olmaz.''Nefesini sık ve kesik kesik alırken hafif inler gibi adımı fısıldadı.
''Taeyong,insanların yaptığı o şeyden yapmak istiyorum.Seninle seks yapmak istiyorum.''
Şu an nasıl hissettiğimi tanımlayamayacak kadar karmaşık hissediyordum.Böyle bir çocuğun böyle bir şey teklif etmesine mi yoksa bir öpücükten böyle bir şey yapma isteğine mi şaşırmalıydım,bilmiyordum.Karşımda yardıma muhtaç biri gibi dururken onun dışında her şeye bakmıştım odadaki.Aklımı dağıtmaya,dediğini unutmaya çalışıyordum ama olmuyordu''Olmaz.Bu basit bir şey değil ve bunu doğru kişiyle yapmak zorundasın tamam mı?''Seks teklifini uzun bir süre düşünüp reddederken bana karşı çıkmasını iyi biliyordu.
''Doğru kişi sensin.''
''Ten hayır değilim.''
''Benimle yapmak istemiyor musun?''
''Sorun bu değil ikimiz de erkeğiz.''İnan bana bunu önemsemiyorum,sadece bahanelere ihtiyacım var.
''O kızla mı yapmak istiyordun yoksa?''Onu reddettiğim için kendince bahaneler araması beni sinirlendirmişti.
''O kızı unutur musun?Onu düşündüğüm falan yok.''
Bir anda bağırdığım için kedi misali yerinde sineye çekilmişti.''O zaman bu hissi nasıl yok edeceğim?''Bunu da ben öğretemem ama.
Ona acıyıp isteğini yerine getirmem için dudaklarını büzerken benden cevap alamayınca ellerini bir anda pijamamın üzerine getirdi.''Sen de benim gibi hissetmiyor musun?''
''Çek elini.''Elini geri çekerken tekrar geriye çekilip başını koltuğa yasladı ve alt bedenini hafif havaya kaldırdı.
''Taeyong kalbin çok hızlı atıyor ve benimde.Ben ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.Patlayacak gibi hissediyorum.''İkimiz de erkek olduğumuz için onu en iyi ben anlıyordum ama onu rahatlatma fikri bir türlü aklıma yatmıyordu.Ona dokunmak istiyordum,bunu yapmak istiyordum ama şu an beni engelleyenin ne olduğunu bilmiyordum.Sadece çok ani olmuştu ya da bu cüretkârlığı kendimin göstereceğini düşünürken ters köşe olmuştum.
Sinirime gidecek şekilde iniltiler sunarken kesinlikle çok iyi rol yaptığını söyleyebilirdim.''Tamam şöyle yapalım.Bu hissi yok edeceğim tamam mı?''Ve bir kere daha ona yenilip istediği gibi davranmayı kabul etmiştim.