5.

3.7K 144 3
                                    

Sabah işe gitmek istememiştim. İlk kez işe gitmek istemiyordum. Dünkü aptallığımdan sonra, ayağıma gelen şansı teptikten sonra istemiyordum.

Kadının oturduğu sandalyeyi yarım saat izledim. Saçmalığa bak. Ve bakışları aklımdan çıkmıyordu. Neden öyle süzüpte gitmiştiki. Sanırım aşık oluyorum. Sanırım saçmalıyorum. Ne aşkı. Neyse kalk Güneş kalk, daha bugün turta yapıcan bol bol.

Bugünde amma zevksizdim. Yani yüzünden düşen bin parça derlerya hani o misal. Güne yine lanet başlamıştım. Hatta normalde 2 bez koyan boklu daire bugün 4 tane koymuştu. Bu sanırım 'bugünün bok gibi geçicek' yönünde işaretlerdi. Binadan çıkarkende takılmıştım. Evet bugün hem aksiydim hemde sakar. Yani hep sakardım tabiiki ama bugün aşırıydı. Noluyo ya? Sabah sabah arabayla çarpıştık yada bende çarpmış olabilirim. Uykum açılmadı hala. Heralde dün gece çok düşündüm. O kadar ciddi olmayıda beynim kaldırmadı demekki. Neyse girdim sonunda cafeme. Canım cafem günaydın.

Cafeye girince içime bir huzur, enerji doluyo. Mükemmel bi his bu, canım cafem. Tabi ben hala kadının oturduğu sandalyeye takığım. Oturdum orda biraz, sanki hisseder geri gelir.

Kaçtı o şans Güneş. Ayağına bir kez gelirdi sadece onuda kaçırdın aptal Güneş. Şu an kapıldığım umutsuzluktan şu asi tavırlarımdan kurtulmam lazımdı. Hemen mutfağıma girdim.

Saat gittikçe ilerledi, Deniz geldi, insanlar geldi, ama o kadın gelmedi. Çünkü neden gelmeyecek. Bunu biliyor olmalısın Güneş. Deniz soruyo neyin var diye ama onada asiyim tabi. Gözümde sürekli kapıda.

Turtanında yarısı bitti zaten. Bu arada kadının oturduğu yeride rezerve yaptım. Neden böyle şeyler yapıyorum. O kadını yeniden görmek istiyorum. İçimde biryerlerde o kadını arzuluyorum sanki Allah'ım neler oluyor!?

Dediğimde kapı yeniden açıldı. Sanki yavaş çekimdeyiz, kapı yavaş yavaş açılıyor. Kalbim, kalbim patlıyacak gibi. Lütfen gelmiş ol, lütfen.

Vurdu ve gol, ağzım kulaklarımda. Gülümsüyordum artık. "Ben alırım siparişi Deniz, yorulma sen canım arkadaşım."

Rezerve edilen yere oturmadı, çünkü rezerve edilmiş dimi sonuçta. O kadarda kesmiştim sandalyeyi yani yazık oldu neyse geldinya sen hiç ônemli değil o sandalyeylede kesişebilirim.

Ayaklarımın bağı çözüldü. Mutluluktan zar zor gidebildim kadının yanına. Gerçekten beklemiyordum desem büyük palavra olur. Deli gibide bekliyodum yani demekki telepati yoluyla ulaştırmışım isteğimi geldi oda. Saçmaladım tabi yine, neyse Güneş sakin, ve olgun ol. Heyecanlanma..

Kadın bir konuştu ben direk saçmaladım. "Tamam tabiikide getiririm tabiikide getiricem işim bu yani sonuçta peki getiriyorum hemen." Lanet olsun Güneş gir turtaların içine göm kendini.

Dün istediklerini istemişti ve bende getirdim hemen. "Afiyet olsun."

"Gelsene sen buraya." Benimi çağırıyo?

"E-fendim, bir sorunmu var." Gülmeye başladı ve,

"Hayır bana iki turta daha paket yapsan iyi olur."

"Tabiiki hemen." Ve sanırım kalbim durdu. Hala yürüyebiliyorum durmamış.

Kendime gelmeliydim bir an evvel. Neden bu kadar heyecanlandım. Kadın çok güzel diyemi? Yada saçları, yada o soğuk tavırlarındanmı? Derin bir nefes aldıktan sonra paket yaptığım turtaları götürdüm ve gayette olgun bir tavrım vardı.

Yada durgunlaştım biraz ondandır. Kadını izleyerek, uzaktanda yetinebilirdim. Tamam tamam yetinemezdim. Yanına gittiğimde öpesim geldi hatta ama tuttum kendimi. Ne güzel kadındı bu böyle.

Gidiyordu yeniden ve yine hiç birşey olmamıştı. Gitmişti. Bu beni kendime getirmeye yetmişti. Artık gülüyordum, aksi değildim.

O kadından bu kadar etkilenmemi açıklayamıyorum ama daha dikkatli olmalıyım. Deniz saçma saçma bakıyordu çok tuhaf hissettim. "Uykum açıldı napabilirim." diyerek durumu kurtarmaya çalışsamda pek yemişe benzemiyordu ve sanki şüphelenmiştide. Neyse, insanlar dağıldı ve evime gidiyorum şu an. Hem şüphelenicek birşey yoktu, yada var mıydı?

Yolda yalnız başıma yürürken düşünmeye çok vaktim olmuştu. Ve sonuç olarak eşcinsel olduğum yönündeydi tüm düşüncelerim, ama bu çok saçma değilmi? Yani ben eşcinsel olabileceğimi hiç düşünmedim bu yaşıma kadarda hiçbir kadına birşey hissetmedim. Bu kadına ise farklı oluyordu, yani eşcinsel olduğumu anlamam için Allah tarafından gönderilen bir melek filan diye düşünmeye başladım artık. Ve birdaha gelmeyecekti belkide. Artık ne olduğumu biliyorum, hayatımı ona göre yaşarım o zaman. Belki bir ilişkim bile olabilir. Teşekkürler geldiğin için gri saçlı kadın ve sanırım veda zamanı. Uyumak istiyorum, ağlamak değil.

Aynı monotonluk devam ediyordu işte. Aynı şeylerdi, sadece bol bol turta yapmıştım. Aslında bugün o kadını beklemiyordum ama gelmişti. Kendimi kontrol etmeyi öğrenmeliydim. Bugün sıradandı, ve o kadın son kez gelmişti bugün diye düşündüm. Yatağıma girip uykuya teslim oldum. Eğer bugünden sonrada gelmeye devam ederse belkide aramızda birşeyler olurdu, yine saçmalamış olabilirim.

Yarın yine geldi, sonraki gün yine ve sonraki gün yine. 9 gündür geliyordu ve hep turta yiyordu. Ben ise onu izliyordum. Hatta kadını izlerken gözlerimle düzüyordum sanki. Onu izlerkende zaman hızlı geçiyordu ve haliyle günlerimde çabuk geçmeye başladı.

Artık eve gelince biran evvel uyuyordum ve yarın olsun istiyordum. Sırf o kadını görebilmek için ve aramızda sadece sipariş diyaloğu vardı. Hiç kişisel birşey yok.

Deli cesareti geldi bugün ve gidip adını soracaktım, daha fazla içimde tutamayacaktım. Yanına gittim tam turtayı yerken içimde birşeyler yine beni dürtmeye başladı. Hayır saçmalama Güneş, sadece adını sor. Aa Deniz. Deniz mükemmel bir fikirdi aslında. Yaptığım şeyi lisedeki çocuklar bile yapmıyordur heralde. "Arkadaşım sizden etkilendiği için adınızı ve numaranızı istiyor. Eğer rahatsız ettiysem kusura bakmayın." Yarım gülüşüyle cevap verdi. "Şu kasadaki arkadaşındanmı bahsediyorsun? Şansına küssün, ben kadınlardan hoşlanıyorum."

Beynimde şimşekler ve yine şimşekler çaktı. Yaklaşık bi otuz saniye kadar mal gibi baktım kadının suratına, bu kadın ciddimiydi? Sonra 'tamam' diyebildim sadece. Sadece tamam. Ne diyecektim 'tamam zaten ben alıcaktım adını ve numaranı' mı? Artık aramızda engelde kalmamıştı. Ama ya sevgilisi varsa. Boşuna umutlanmak istemiyorum. Sadece uyumam gerek. Bugünü atlatmalıyım sadece o kadar.

Uyuyamıyordum lanet olsun. İçimde öyle bir mutluluk ve umut vardıki uyuyamıyordum. Alarmın çalmasına yarım saat kalmıştı bende uyumadım. Bugün uykusuz işe gidecektim. Ama sorun değildi. Ben yine o kadını bekleyecektim.

Gri HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin