9.RİTÜEL

139 27 129
                                    

Selam Meleklerim ve Şeytanlarım...

Diğer kurgularımdan boş vakit buldukça bu kurguma vakit ayırıyorum. Elimden geldiğince de bölümü uzun tutmaya çalıştım.

Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın olur mu?

Bu arada bir şey dikkatimi çekti. Bölüm okunmaları oldukça yüksekken bir bölümde dahi oylarımız 100'e yaklaşamamış. Ve en çok oy'a sahip olan da giriş bölümü ve oda 51 oyla. Bu durum beni aşırı üzdü. Eğer oy vermediğinizi düşünüyorsanız geçmiş bölümlere bakar mısınız?

İyi Okumalar...

🧚🏻‍♀️🧚🏻‍♀️🧚🏻‍♀️

Havanın soğukluğu bedenime nüfus ederken derin soluklar alıp vermeye devam ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Havanın soğukluğu bedenime nüfus ederken derin soluklar alıp vermeye devam ettim. Ellerimi bacaklarımın arasına sıkıştırarak başımı geriye doğru yasladım. Yeryüzüne ineceğim günün erken saatlerinde bahçede, melek ve şeytan karışımı olan heykele yaslanmış ve gün doğumunu izlediğim anda olduğum gibi şuanda o haldeydim. O anla bu anın arasında ki tek fark, o anlar reborn şimdi ise bir şeytandım.

O andan yıllar geçmiş gibi bahsediyordum ama şu şeytan olduğum andan itibaren yaşadıklarım, duyduklarım ve almış olduğum olumsuz tepkiler yaşamış olduğum o günleri sanki asırlara çevirmişti. Saatler geçmek, günler bitmek bilmedi adeta. Sürekli birilerinden kaçıyordum. Daha doğrusu bir kişiden kaçıyordum; Roxana...

Hala bana karşı tepkili ve uzaktı. Aramıza aşılmaz bir duvar örmüştü ve onu yıkmama asla izin vermiyordu. Neden böyle yaptığını anlamış değildim, hala da değilim. Hep dediğim gibi sonuçta bu benim seçimimdi ve buna saygı duyup yanımda olması gerekiyordu. Hayır, gün içinde defalarca konuşmaya çalışıyordum ama o sürekli beni görmezden geliyordu. Ben yokmuşum gibi davranıyordu ve ben buna artık dayanamıyordum. İster istemez onun bu hallerine sinirleniyordum. Bazen tutamayıp sesimi yükselttiğim zamanlar oldu ve o zamanlar bile beni takmadı. Eh haliyle bende artık sıkıldım ve onun benden kaçtığı, beni görmezden geldiği gibi bende ondan kaçmaya ve görmezden gelmeye başladım. Bu da onda bir şeyleri değiştirmedi ya neyse...

Sert bir rüzgar estiğinde arkama doğru atmış olduğum saçlarım havalanıp yüzüme doğru düştü. Ellerimi bacaklarımın arasından çıkararak saçlarımın ön tutamlarını bu seferde kulağımın arkasına sıkıştırdım. Ellerimi bu sefer önümde birleştirdim ve derin bir nefes çekip verdim.

"Heykelle konuşmak yok mu bugün?"

Duymuş olduğum tanıdık sesle yan tarafıma baktığımda her zaman ki gibi beyazlar içinde olan Axel'i gördüm. Hafifçe tebessüm ederek başımı iki yana salladım.

TANRI'NIN VARİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin