pepsis

3.4

grup (kaynaşalım) 🕷️

jennie: lisa şu an jeon'un yanına gidiyor :)

jisoo, jimin ve rose kişilerini ekledi.

rose: aaa yeni grup mu?

jisoo: evet şimdi açtık

rose: lisa pazartesi göğüs estetiği yaptıracakmış

jennie: slikon mu?

rose: evet

taehyung: OHA

yoongi: iyi. biraz da jeon'un yüzü gülsün

yiren: nE

jimin: selam kim göğüs estetiği yaptırıyor, rose mi?

yoongi: jimin'in hayali

yoongi: şansına küs lisa yaptırıyormuş

jennie: ay sizene kız istediğin yaptırır

taehyung: sen de yaptırana jennie

rose: gözün doysun orospu çocuğu

🕸️

Arabadan indiğimde, şoförüme teşekkür ederek, Jeon'un lüks villasına doğru yürümeye başladım. Bu kadar büyük bir yerde yaşadığını hayal bile edemezdim. Saatin gece 12 olduğunu var sayarsak misafirlik için fazlasıyla geç kalmıştım.

Bahçeye girerek loş sarı ışıklar eşliğinde kapıya doğru yürüdüm ve zile birkaç kez bastım. O kadar heyecanlıyım ki, ne yapacağımı bilemiyordum. Jeon'a konuşmayalım demiştim ama haklıydım. Sürekli olamayacağımı söylüyordu. Ona ders vermem gerekiyordu. Grupta, yalnızım tarzı şeyler söylediğinde içim cız etmişti. Ona değer veriyordum ve kötü hissetmesine katlanamazdım.

Üzerimde siyah bir etek ve beyaz bir bluz vardı. Sarı saçlarımı düzleştirip, abartısız bir makyaj yapmıştım. Jeon aniden kapıyı açtığında nefesimi tuttum. Yine sportif giyinmişti. Üzerinde gri bir eşofman takımı, başında ise yine gri spor bir şapka vardı.

Gülümsedi. "Hoş geldin."

"Hoşbuldum." diyerek gülümsediğinde kapıyı biraz daha açtı. Yavaş adımlarla içeriye doğru yürüdüm. Sanırım evde hiçkimse yoktu.

Jeon da arkamdan gelirken, salon olduğunu düşündüğüm yerdeydim. Oldukça gösterişli ve beyaz rengin hakim olduğu bir salondu. Genişliği ve zarafeti göz kamaştırıyordu. Jeon fazlasıyla zengin bir adamdı.

Beyaz koltuklardan birine geçerek oturduğumda, Jeon yanıma doğru geldi ve oturdu. Heyecandan elim ayağım buz kesmişti. Sanırım onunla nasıl konuşmam gerektiğini bilmiyordum.

"Bir şeyler içer misin?"

"Hayır," diyerek başımı iki yana salladığımda bedenimi ona doğru çevirdim. "İçini bana dökebilirsin."

Jeon gözlerimin en içine bakarken, elini bir anda tek elini belime götürdü. "Sarılalım mı?"

İrislerime öyle bir bakıyordu ki, onu reddedemezdim. Bir anda kalçamı yukarıya kaldırarak, ona doğru yaklaştığımda kollarımı boynuna doladım ve sımsıkı sarıldım. Jeon da ellerini belime sardığında yüzünü omzuma gömmüştü. Kokusunu içime çekerek onu boğmak ister gibi sarılmaya başladım.

Gözlerim anında dolmuştu, bu anı çok fazla hayal etmiştim.

Jeon nefesini dışarıya verdi. "Şu an daha iyiyim. Bir kez de öpersen, mükemmel olurum."