"JEONGGUK!"
İsmim babamın bağırmasıyla bütün evde yankılandığında yatağımın üstünde dizlerimi kendime çekerek kafamı kollarım arasına gömdüm.
Bu durumda olmaktan nefret ediyorum! Babama karşı gelememekten nefret ediyorum!
Ben güçsüz biri değilim. Kendimi çok iyi savunabilirim ama babama karşı kendimi savunamıyordum. Belki de bana ilk vurduğunda bunu beklemediğim için böyle olmuştu veya o an annem, kenarda hiçbir şey yapmadan durduğu içindir.
Hayatımda en çok o an hayal kırıklığına uğramıştım.
Küçüklüğümden beri beni her türlü tehlikeden koruyan annem ve örnek aldığım, büyünce onun gibi olacağım dediğim babam o gün bana gerçek yüzlerini göstermişlerdi.
Lisenin daha yarısını tamamlamışken eşcinsel olduğumu farketmiştim ve bunu kendimden başka kimseye itiraf edememiştim.
O zamanlar arkadaşım pek fazla yoktu. Sadece Yugyeom vardı. Onunla da farklı okullarda olduğumuz için pek görüşemiyorduk. Aslında ona söylerdim ama tek arkadaşım o olduğu için benden uzaklaşır diye söylememiştim.
İlk kendimden şüphelendiğimde bir hafta odamdan çıkmamıştım. Ailem benim için çok endişelenmişti ve onları üzdüğüm için üzülüyordum ama şimdi düşündüğümde üzülmeme gerek bile yokmuş.
İki sene sonra artık bunu tek başıma kaldıramayacağımı farketmiştim. Çünkü annem sürekli soruyordu. 'Hoşlandığın biri var mı? Varsa nasıl bir kız? Güzel mi?' diye sorular sorardı ve o kişinin kız olmasını beklemeleri beni sıkmıştı.
Üç gün boyunca aileme söylesem nasıl tepki verirler diye düşünmüştüm ve onların beni çok sevdiklerini bildiğim için, ne olursa olsun beni kabul edeceklerini düşünmüştüm.
O akşam aileme bunu söyleyecektim ve söylemiştim de ama beklediğim gibi tepki vermemişlerdi. Düşüncelerimde yanıldığımı göstermişlerdi bana o gün.
Önce annem yerinden hışımla kalkıp bana sert bir tokat atmıştı. O an o kadar şok olmuştum ki canımın acısını bile hissedememiştim. Çünkü beni her şeyden koruyan annem sırf eşcinsel olduğum için bana tokat atmıştı.
Daha annemin bana vurmasının şokunu üzerimden atamazken boğazıma yapışan babam ile daha da şok olmuştum.
Sanki beni öldürmek ister gibi boğazımı sıkan babamdan beni kurtarması için yalvaran bakışlarımı zar zor anneme çevirdiğimde benden iğreniyormuş gibi baktığını görmüştüm. Sonra da babam "Senin gibi iğrenç bir çocuğum olduğu için utanıyorum!" diyerek beni yere fırlatmıştı.
Ellerim yerde, başım eğik bir şekilde orada ne kadar durduğumu hatırlamıyordum ama evin kapısının sert bir şekilde kapanarak şok olmuş halimden beni kurtarmıştı.
İlk göz yaşım yerle buluştuğunda ardı kesilmeyen hıçkırıklarım da başlamıştı. Oradan kalkıp nasıl odama çıktığımı hatırlamıyorum bile.
Beni evde tek bırakıp gitmişlerdi. Hayal kırıklığım ile tek başıma, odamdaki aynanın karşısında otururken kendime bakmaktan utanmıştım o gün. Bir süre sonra yanağımda ve boğazımdaki sızı kendini belli ettiğinde daha çok ağlamıştım.
O günden sonra babam neye sinirlenirse sinirlensin benden çıkarırdı sinirini. Ya bağırarak ya da beni döverek. Buna rağmen kendimi onlara tekrar sevdirmek için çok çalışıp üniversite sınavında yüksek bir puan aldım. Annemin bana çok yakıştırdığı psikologluğu yapabilmek için psikoloji bölümünü seçmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just For You | TAEKOOK
Fiksi Penggemar"Sadece senin için sensizliğe katlanıyorum..." Başlangıç tarihi: 16.11.2020 Bitiş tarihi: 05.03.2021 Texting/düzyazı