Açık kalan pencereden esen rüzgar çıplak tenimde geziniyor, başımın yaslı olduğu göğsün sahibine daha çok sarılımama yol açıyordu. Hafifçe araladığım gözlerimle içeri doğru uçuşan siyah perdeye baktım. İçeri gelirken kumaş parçası yanında ufak yağmur tanelerini de getiriyordu.
Bütün gece huzurla uyuduğum adamın göğsüne ufak bir buse bırakıp doğruldum. Odanın her yerine hakim olan siyah renk yatak örtülerinde de kendini gösteriyor, sevdiğim adamın ay beyazı teniyle kusursuz görüntüler oluşturuyordu.
Üzerine eğilip simasını inceledim. Bu geçirdiğimiz geceyi birlikte sonlandırdığımız ilk sefer olduğundan bastıramadığım heyecanım yüzümde gülücükler oluşturuyordu.
Üzerinde bıraktığım kızarıklıklar ve yer yer morarıklıklar gururumu kabartırken mora çalan saç tutamlarında gezindi ellerim. İlk iş eski haline döndürmeliydi, zira Jeno siyah için yaratılmıştı.
Yatağın tam karşısında bulunan saate kaydı gözlerim. Sabah tören olacağından derslerimiz öğleden sonraya konmuştu ve gittikçe yaklaşıyordu. Yeterince devamsızlık yaptığımdan hazırlanmak adına yatağın ucuna yöneldim. Tam kalacaktım ki bileğimi yakalayıp beni geri yatağa çeken Jeno ile eski halimi aldım.
"Nereye kaçıyorsun?"
"Sen uyumuyor muydun?"
Muzip sırıtışı yüzünde canlanırken dün gece bana yaptıklarını anımsadım, ona yaptıklarımı... İçimdeki yaramaz harekete geçmeden düşüncelerimi durdururken kollarını belime dolayıp beni kendisine çekmesi için bıraktım.
"Sen beni açlıkla izlerken nasıl uyuyabilirim ki?"
"Açlıkla mı? Güleyim... Yüzün gözün şişmiş, nasıl bu adamla yattım diye kendimi sorguluyordum sadece."
Söylediğime ben bile inanmazken kahkahalarımız aydınlattı karanlık odayı. Saçlarımın aralarına sayısız öpücük bırakırken çakan şimşekler melodi oldu zihnimde.
"Yanımıza yedek kıyafet alalım. Okula kadar sırılsıklam oluruz bu gidişle. "
"Okula gitmeyi mi düşünüyorsun Jaemin? Cidden mi?"
"Bilmem farkında mısın ama biz lise son sınıfız ve yakında sınava gireceğiz. Ne yapacaksın?"
Boş ifadeler yüzünde belirirken dudaklarını büzdü. Okumaya hiç niyetli değildi lakin iyi bir üniversite kazanamazsa bu kasabada çürüyeceği de ortadaydı.
Kollarından kendimi kurtarıp battaniyeyi belime doğru çekerek yataktan kalktım. Seks sonrası gelen o gereksiz utanç duygusuydu beni buna iten. Hareketim sevgilimde yüksek kahkahalar atarken ona dönüp çocuk gibi dil çıkarttım.
"Seni bilmem Lee Jeno ama ben üniversiteyi kazanıp daha medeni bir yere gideceğim. Ve malumdur ki çok yakışıklı olduğumdan sen benimle gelmezsen kaçıncı talibime giderim bilemiyorum."
Kaşları çatılırken ayağa kalkıp üzerime doğru yürüdü. Öfkeli bakışları içimi ürpertmişti.
Kollarını yeniden cılız bedenime sarıp beni kendine çekti. Burnunu benimkine sürttü yavaşça.
"Yeterince geç kaldık zaten. Seni bu kadar geç bulmuşken bırakma gibi niyetlerim yok. Sen nereye ben oraya, ben nereye sen oraya."
Maço tavırlar ona çok yakışıyor, beni şımartıyordu. İşaret parmağımı göğsünde gezdirdim.
"Hmm... Benim sevgilim bensiz yapamaz mı?"
Çocuksu konuşmam dudaklarını yukarı kıvırırken başını sallamakla yetindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rumours°nomin
Fanfic"Seni incitmek istemiyorum ama sen acı çekmek için yaşıyorsun." -Xuehua ❄️