Bölüm Sekiz:"Sadece Arkadaş"

298 41 53
                                    

"Şu dolabın alt rafında, küçük kutuda olacak."

Jeno'nun yönlendirmesi üzerine dolapta bahsettiği yerden ilk yardım çantasını alıp yanına gittim. Banyoda pantolonunu çıkarmış, yatağında oturuyordu.

"Gömleğini çıkart da bir bakayım."

Zorlukla çıkardı gömleğini. Yarası tam sol kasığında,kürek kemiğinin üzerindeydi.

Önce ıslak bez yardımıyla çevresini temizlediğim uzunca sıyrığa merhem sürdüm. Çok canı yanmış olacak ki acıyla inlemiş, çarşafını sıkmıştı.

Bacaklarının arasında yere oturdum. Malum bölgeye yakındı yarası bu yüzden falza dokunamamaya çalışıyordum.

Yavaşça üfleyerek merhemin soğumasını sağlarken anlam dolu bakan bakışlarını yakaladı gözlerim. Saçlarımın arasına değdi dudakları.

"Teşekkür ederim Jaemin."

"Daha dikkatli ol. Şanslısın ki sadece sıyrıklı kurtuldun."

Yaranın üzerini kapatabilecek büyüklükteki bandı baskı yapmadan yapıştırdım tenine. Tamamlanan işlem ile eve gidecektim ki kibarca yanında kalmamı istedi, elbetteki reddetmeyecektim.

"Dolabımdan istediğini alıp giyinebilirsin."

Basitçe bir tişört ve eşofman altını aldım elime. Arkamı ona döndüm. Gömleğim omuzlarımdan sıyrılırken enseme çarpan soğuk nefesi tüylerimi diken diken ederken nefesimi tuttum.

"Bu da ne Jaemin?"

Kişiliği kadar soğuk teni belimde gezindi. Zinciri kavrayıp çekiştirdi, çıkardığı ses ile kıkırdadı.

"Bana dön."

Komutanından emir almış askerler gibi ikiletmeden döndüm ona doğru. Elini boynumdan başlayıp göğsümde, karnımda ve zincirin etrafında gezdirdi. Sonra aniden belimi sarıp kendine çekti.

"Başımı döndürüyorsun..."

Ettiği iltifat ile benim de başım dönerken ellerimi çıplak omzuna koydum. Nefesi nefesime çarparken boynuma değdirdi Dudaklarını. Öpmedi, sadece öylece dolaştırdı. Sonra göğsümde, karnımda gezdirdi sırasıyla. Belimi okşayan eli zincirin ucunu açtı. Demir parçası teninden ayrılıp yere düşerken dudakları tam da pantolon düğmemin üzerindeydi. Tanrım... Delirecektim.

Önümde çömelmiş, öylece duruyordu. Daha fazla dayanamadım bu görüntüye. Çenesinden kavrayıp ayağa kaldırdım. Dudaklarım nihayet onunkilerle buluşacakken eli girdi aramıza.

"Arkadaşlar birbirlerinin tadına bakmazlar Jaemin."

Hüzünlüydü sesi fısıldarken. Gözlerini kapatmıştı, bedeni uzaklaşıyordu gittikçe.

"Hadi Ama Jeno? Yıllardır kardeş gibi kurulmuş bir dostluğumuz mu var sanki?"

"Seninle sadece arkadaş olmak istiyorum Jaemin. Sadece arkadaş."

Tamamen uzaklaştı benden. Kalbimi kıra kıra geriye adımladı. Yatağına uzandı. Sırtı bana doğru dönerken yanağımda hissettiğim nemliliği elimin tersi ile sildim fırlatırcasına.

"Sen ne istersen o değil mi? Benim isteğimin önemi yok!? Hm?"

"Sadece uyuyalım, ikimizde yorgunuz."

Güldüm, Histerikti gülüşüm. Keder doluydu. O an sadece eve gitmek istedim. Lakin yoktu anahtarım, kapıyı açıp açmayacağı bile belli olamayan abime de hesap veremezdim.

Yere düşen tişörtü giyindim üstüme. Camın önündeki koltuğa bıraktım bedenimi. Dizlerimi karnıma çekerken ağlamamak için dualar ettim.

"Yanımda yat Jaemin."

rumours°nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin