14. bölüm

3.7K 118 17
                                    

İyi okumalar 🥀

Gülümseyerek baktım uzun süredir gelmediğim okula.. ama aslında düşününce o kadar da uzun bir süre olmadı 1.5 hafta çokmu bence değil

Babam yüzünden daha çok gidemediğim izin almak zorunda kaldığım çok günler olmuştu.

Evet evet bu 1.5 hafta çok değildi sadece o evde tıkılı kalmak bana uzun bir süreymiş gibi geliyordu.

Ama artık kurtulmuştum bu esaretten yani en azından üniversiteye gelirken rahat bir nefes alabilecektim her ne kadar başıma adam dikeceğini söyleyip beni diken üstünde bıraksada bunu çok düşünmedim.

Akışına bıraktım hayatı zaman ya her şeyi düzeltip yoluna sokacaktı yada her şey daha berbat edecekti bunu yaşayarak görecektim.

Derin bir nefes aldım okula bakarken ve arkamda beni bekleyen kağana döndüm. Hala aynı soğuk ifadesiyle okulu süzerken benim ona dönmemle bir iki saniye daha gözleri okulda oyalansada sonra bana döndü.

Soğuk ifadesiyle benimde yüzümdeki tebessüm silinirken "artık gidebilirmiyim" diye mırıldandım. Kafasını salladı git der gibi ve sonra bunu tasdikleyerek ekledi "git, adamlarım yanında olacak, inşaallah sana verdiğim bu şeyi değerlendirirsin ve bir aptallık yapmaya kalkışmassın"

Bir şey demedim sessiz kaldım ona dışımdan söz vermiyordum ama içimden söz veriyordum. Kaçmaya yeltenmiyecektim biliyordum, beni bulurdu yada belki bulamazdı ama ben ufak bir hatayla elimdeki şansı kaybetmek istemiyordum.

Belkilerle yaşayacağım bir hayatım yoktu benim, daima sonu belli olan işlere kalkışmalıydım.

Döndüm arkamı ve ilerlemeye başladım.

İki tane korumanın arkamdan geldiğini hissedebiliyordum okul bahçesinden içeri girdiğimde bazı insanların gözü bana kayıyordu ama bunlar iyi bakışlar değildi.

Aksine küçümseyiciydi gidip gelmemle hala bu bakışlardan kurtulamamıştım. Oysaki buraya daha yeni gelmiştim 2 3 günde böyle küçümseyecekleri ne yapmış olabilirdim bilmiyordum.

İlk gün buraya geldiğim kıyafetlerinden mi böylelerdi yada kıyafetlerinden bile burslu olduğumu anldıkları içinmi.

Düşünmek istemiyordum düşünmek istemiyordum düşünmek istemiyordum.

Arkamı döndüm ve kağanın hala orda olup olmadığını baktım.

Hala oradaydı elleri ceplerinde bana bakıyordu çevredeki kızlı erkekli herkesin gözleri ona kayarken içimdeki istemsiz kıskançlık hissiyle kafamı hızla önüme çevirip seri adımlarla okul binasına girip merdivenlerden çıkıp Dersim'in olduğu sınıfa girdim.

İnsanların gözleri bana dönerken az önceki içimde dinmeyen kıskançlıktan dolayı onları küçümseyici bakışlarına karşılık vermeden en arka sıraya oturup camdan dışarı baktım.

Az önceki arabası şimdi yoktu gitmişti.

Bu beni istemsizce rahatlatırken kafamı önüme çevirerek sıraya koydum.

Hoca gelene kadar biraz dinlensem ne sorun olabilirdi ki hiç bişi dimi.

Öylede oldu hoca gelene kadar kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım.

Sınıftaki gürültü eşliğinde uyudum.

Kolumdaki dürtülme eşliğinde tatlı uykum bedenimi terk ederken kafamı kaldırıp beni uyandırana tam ağzımı açıp sövecekken ders hocasını görmemle ağzımı kapatıp hemen yerimde doğruldum.

"Dersim'de uyunmasından nefret ederim, bir daha bu hataya düşme" diye beni sertçe uyarırken yuktundum.

Bütün sınıfın önünde bu duruma düşmek istemezdim.

~mafya~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin