9.bölüm

4.6K 139 28
                                    

İyi okumalar 🥀

Kağanın gidişinden sonra oturduğum tekli koltuktan kalkmadan arkaya çevirdiğim kafamı önüme çevirerek elimin tekini yumruk yaparak dirseğimi koltuğun kenarına yaslayıp yumruğumu çenemin altına koyarak önümdeki görünen ağaçları izlemeye başladım.

Mevsimlerden sonbahardı ama daha başlarında olduğumuz için yapraklar hala yeşilliğini koruyordu.

Önümde dizilmiş ağaçları izlerken neden bu kadar uzakta orman içi gibi arazide kendine ev seçtiğini merak ediyordum. Camlardan göründüğü kadar çevrede bunun gibi başka evde yoktu ama pekte emin değildim. Sonuçta dışarı çıkıp çevreyi göremiyordum.  Aklımdan geçenlerle Evin içinden dışarı çıkamadığım aklıma gelince aldığım nefes boğazımda düğümlenip koca bir yumru oluşturdu.

Yutkundum ama geçmedi.

Boğuluyormuşum gibi hissettiriyordu. buraya geleli daha neredeyse bir hafta olacaktı ama biz kağanla doğru dürüst bir konuşma çabasında bulunmadık.

İsminden başka ona dair hiç bir şey bilmiyordum. Hoş bilmek istediğimden değildi ama bir şeyleri onunla halletmem gerekiyordu. Bu evden şuanlık çıkamayacağımı biliyordum bunu kendisi çok güzel bir şekilde hissettiriyordu. Bu yüzden belkide ondan bir şeyleri suyuna giderek istemeliydim. En azından üniversiteye devam etme konusunda.

Çünkü ben babamın gazabından kaçarak o üniversiteyi kazanıp buraya kadar okumak için didinip durmuştum.

Şimdi bunca emeğimi bir adamın isteği uğruna çöpe atamazdım.

Koltukta oturup dakikalarca düşündüm nasıl bir yol izlemem hakkında, ve şimdilik adamın suyuna giderek ondan bir şeyler isteme kanısına vardım. İlk cesaretimi topladığımda gidip ondan izin isticektim.

Madem beni burda zorla tutuyordu bir şeyler konusunda ozaman kendiside taviz vermeliydi. Yani ben en azından öyle düşünüyordum.

Aldığım sıkıntılı nefesi geri sıkıntılı bir şekilde verip kendime çektiğim ayaklarımı koltuktan sarkıtarak kazanmış olduğu uyuşukluğu geçirmek için diz kapalarımın altını elimle ovalamaya başladım.

Dakikalarca aynı şekilde kalmasından uyuşmuştu.

Birazcık geçen uyukşuklukla ayağa kalktım. Ayaklarımın üstüne basmamla ayağımda oluşan karıncalanmayı umursamayarak haraket edip odama çıkmaya karar verdim. Bu evde yapacak bir şeyim yoktu çünkü, ancak kaldığım odadan salona salondan odama geçerek can sıkıntımı geçirmeye çalışıyordum.

Bari okuyabileceğim bir kaç kitabım olsaydı da vakitlerimi değerlendirseydim.

Bu düşüncelerimle artık gittikçe gerçekten buraya alışmaya başladığımı hissettim. Ne ara bu duruma gelmiştim hiç farkında bile değildim. Daha düne kadar esip gürleyen kaçmak için çabalayan kızın havası sönmüş yerine adamın suyuna giderek ondan bir şeyler isteyen bir kız gelmişti.

Değiştiğimi hissettim bu adamın yanında benliğimi kaybettiğimi ama bunu umursayamadım.

Merdivenleri ağır ağır aç midemle çıkıp ikinci kata geldiğimde odamın önüne gelerek kapıyı aralayıp içeri girdim.

Tekrar kapıyı kapattığımda ayaklarımı Süriye Süriye yatağıma girip oturdum. Yapacak hiç birseyimin olmamasıyla sıkıntısıyla dişlerimi dudaklarıma geçirip dişledim. Acıyan dudaklarımla ağzına dolan kanın metalik tadıyla kanadığını anladım. Kendimden ne kadar geçtiğimi bile bilemeyerek dudağımı kanatmıştım.

Yüzümü buruşturup banyoya ilerledim.

Ve dudaklarımı yıkadım.

Sonra bu odada yapacak bir şeyim olmadığı için o adamın yanına gidip ondan dışarıdaki bahçeye çıkıp temiz hava almak istemeye karar verdim.

~mafya~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin