#konyayolundayım

892 37 16
                                    

Duru'nun Ağzından

Okuduğum kitaplara göre zaman geçirmek için geçmişi düşünürlermiş insanlar. Ben geçmişi düşünmeyi sevmezdim.Neden geçmişimi düşünüp pişmanlık yaşayacaktım ki geleceğimi düşünüp umut etmek varken.Genel olarak düşüncem bu yöndeydi.Fakat şu an normal bir durumda değildim.

Emre'yle sessiz bir yolculuk yaparken keşke Meriç'e tokat atmasaydım diye düşünüyordum. Meriç lise yıllarından beri yakın arkadaşımdı. Onu kaybetmeyi istemiyordum.Emre arabadaki sessizliği bozarak "Keşke partiye geri dönseydik, sonuçta ikimiz de çok uğramıştık. " dedi. 

"Önemli değil. Bu bizim son partimiz olmayacak sonuçta. Daha neler neler yapacağız." dedim gülerek. 

"Öyle diyorsan..."Emre'nin tamamlanmamış cümlesiyle konuşmanın bittiğini anlamıştım. Sessiz yolculuğumuz devam etti ve sitenin otoparkına girmeye üşendiğimizden sitenin kapısının önünde sonlandı.

Eve girdiğimizde Emre'ye yatacağımı söyleyip odama gittim. Pijamalarımı giyip yatağa girdim.  

Gelen gürültüyle uyandım. Gök gürlüyordu ve ben korkmaya başlamıştım. Hiç zaman kaybetmeden Emre'nin odasının önüne geldim.Kesin uyuyordur diye düşünüp kapıyı çalmadan içeri girdim. Tahmin ettiğim gibi uyuyordu. Yavaş adımlarla yanına gittim. Hafifçe dürtüklemeye başladım. Hemen uyandı. Yatakta hafif doğrularak tam açamadığı gözleriyle bana baktı. 

"Noldu Duru? "

"Şey, ben korktum. Yanında yatabilir miyim? "

"Tabii ki. Gel buraya." diyerek kollarını açtı. Ben de vakit kaybetmeden başımı göğsüne gömüp kollarımı karnına sardım.

 "Teşekkür ederim. "

  "Teşekkür etmene gerek yok.Hadi uyu artık." Bir süre hiç konuşmadık. Ama ben bu sessizliğe rağmen uyuyamadım.

 "Emre ?"

"Efendim? "

"Uyuyamadım ben."

"Napayım Duru? Masal mı anlatayım? "

"Hayır, o çok... Ne bileyim işte bana göre değil. "

"Kapa gözlerini artık." dediğinde iyice ona sokuldum ve dediğini yaptım. Emre'nin bu kadar iyi biri olacağını tahmin etmezdim. Ona teşekkür etmek için bir hediye almayı aklıma yazdım.

°°  

Sabah Emre uyanmadan kalktım ve kahvaltı hazırladım. Omlet bile yapmıştım ki normalde kahvaltı için yapabileceğim tek şey pankekti. Zaten onu da yapmıştım. Kendim için meyve suyu çıkarıp Emre için de sallama çay yaptım. Odasına girip yanağını öperek uyandırdım.

"Haydi, elini yüzünü yıka da mutfağa gel. Kahvaltı da hazır. "

"Duru senin içine ne kaçtı? Sen ve kahvaltı hazırlamak!  Hemen geliyorum. " diyerek banyoya koştu. Ben de arkasından gülümseyip mutfağa gittim. Sandalyelerden birine kollarımı koyup masayı izledim. Emre arkadan kollarını belime dolayınca ufak bir çığlık atıp gülmeye başladım. Emre de benimle beraber gülüp "Sofra çok harika gözüküyor güzellik." dedi ve her zaman oturduğu sandalyeye oturdu. Ketıldaki suyun ısınmasını beklerken Emre'nin güzellik deyişini düşünüyordum.Suyun kaynadığını belirten sesi duyunca Emre'nin bardağına yeteri kadar suyu koydum. Emre'nin yanindaki yerimi alıp "E hadi afiyet olsun. Hızlı hızlı ye ki pankekler daha fazla soğumasın."

  "Pankek mi yaptın?  Süpersin sen Duru."

"Tezgahtakini görmedin mi Emre? Ve evet biliyorum süperim."

Aşk Mı Bu ? #düzenleniyor#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin