Emre'nin Ağzından
Daha önce birilerinden hoşlanmış, sevgili olmuştum. Ama şu an hepsi çocukça geliyordu bana. Duru'ya olan duygularım daha öncekilere benzemiyor.
Eğer bir kalp sadece bir kez sevebilirse benim kalbim Duru'yla kotasını doldurdu.
Şu an o kadar tatlı ve şirin ki zaten aşık olmamak elde değil.
Alya'yla eve gelmiş, zile basmıştık ama Duru kapıyı açmamıştı. Biz de anahtarla girmiştik. Duru televizyonun karşısındaki üçlü koltukta üzerindeki televizyon battaniyesi ile uyuyordu. Bir insan en fazla bu kadar şirin görünebilir herhalde.
Uyandırmaya kıyamayıp Alya'yı kendi odama göndermiştim. Şimdi ise Duru'nun uyuduğu koltuğun çaprazındaki koltukta onu izliyorum.
Birinin onu izlediğini anlamışcasına gözlerini açıp tavana baktı ve gerinerek tam olarak uyandı. Gözleri beni bulduğunda hiç telaş yapmadan gülümsedi ve "Hoşgeldin." dedi uykulu sesiyle.
Halbuki karşısında hoşlandığı erkek varsa biraz da olsa telaş yapması gerekmez miydi?
Acaba beni hala arkadaş olarak mı görüyor?
Düşüncelerimden uzaklaşıp "Üzgünüm, sana sormadan misafir getirdim." dedim.
Koltukta doğrularak bana baktı.
"Misafir mi, kim?"
"Alya."
Duru'nun Ağzından
Alya mı? Hani şu kız ismi olan? Sevgilisi mi yoksa.
"O kim?" dedim sesimin sakin çıkmasına özen göstererek.
"Kız kardeşim, görmüştün. Adı Alya."
"Şu an nerede, senin odanda mı?"
"İşte buradayım! Selam Duru!" diyerek salona girdi Ayağa kalkıp yanına ilerledim.
"Selam Alya. Hoşgeldin. Seni görmüştüm ama tanışmamıştık."
"Evet. Tanıştığımıza memnun oldum Duru."
"Duru abla demelisin Alya." diye araya girdi Emre.
"Hayır." dedim. "Hiç gerek yok Emre."
Emre'nin Ağzından
Yarım saattir Duru ve Alya sohbet ediyorlar. Bense sessizce onları izliyorum.
Aslında sadece Duru'yu.
Alya'nın imâlı öksürüğüyle ayağı kalkıp mutfağa yöneldim.
"Siz takılın burada , ben mutfağa gidiyorum." diyerek salondan çıktım. Ve onların beni göremeyeceği bir yere geçtim.
Duru'nun Ağzından
Emre'nin gitmesiyle Alya anlattığı konuyu bir anda kapattı. Soran gözlerle ona bakarken bir anda hiç beklemediğim bir şey söyledi.
"Emre'ye aşık mısın? "
Salak gibi kaldım. Hatta gibiye hiç gerek yok. Kekelememeyi umarak konuşmaya başladım.
"Emre bana aşık mı?" Bunu gayet havalı bir ifadeyle söylemiştim. Kısaca soğuk kanlı kalmayı başarabilmiştim. Kendime içimden öpücükler yolladım.
"İlk önce ben sordum." diye cevapladı beni Alya.
"Şimdi de ben sordum." diye yanıtladım. "Ve asıl olay şu ki, ben senden büyüğüm." diye de devam ettim.
