Uyandığımda mutfağa gittim,tencere ve metal kaşık alarak Emre'nin odasına doğru yöneldim. Baş ucunda tava ve kaşığı birbirine vurdum. E normal olarak gürültü çıkınca Emre'de "Teslim oluyorum lütfen öldürme."dedi. Ben haliyle onun bu halini görünce anırmaya başladım. (Tabi ki de kafasına vuracak değildim dli msnz .s.s çünkü onun kalın kafası değil tava kırılır Mazallah) Sonra da "Sen benim Ediz'li rüyamı nasıl bölmeye cesaret edersin?"diye bağırmaya başladım. O da 'akıllı mısın beni sen uyandırdın bakışı attı. ' Bende "Benim karnım çok acıktı"dedim. "Duru sen nasıl bi insansın ya nasıl Ediz'den karnına gelebildin?"dedi."Yo al işte sana ceza"dedim O da anlamayıp 'hı?' bakışı attı. "Yani kahvaltıyı sen hazırlayacaksın."dedim. O da "Duru! Yapma ama birlikte hazırlasak olmaz mı? "Sen beni tam Ediz'li rüyamdan uyandır bide birlikte hazırlayalım de."dedim. "Of Duru of beni kısmen yapamadığım bişi için cezalandırıyosun ama inadından da vazgeçmeyeceğini bildiğim için giyin."dedi. Bende 'Sen ne dedin canısı bakışı'attım. "Evet hadi hemen hazırlan."dedi. "Niye,sen kahvaltı hazırlayacaksın diye ben bu peluş ayakkabılarımdan mı vazgeçicem?"dedim. " Tek sorun peluş ayakkabılarınsa dışarıya da onlarla çıkabilirsin senin için sorun yoksa benim içinde yok."dedi. " Ben dışarı mışarı gelmem karnım aç benim"dedim. "Duru o kafatasının içindeki biraz olduğunu umduğum şeyi kullansan akıllıcığım."dedi. Bende " Aha valla '-cığım' dedin hemen evlenmemiz gerek namus meselesi." dedim. "Of Duru of biraz umduğum şey sende hiç yok galiba neyse hadi çok konuşmada hazırlan."diyince 'iyi peki be sende hiç şakaya gelmiyosun ' bakışı atıp odama doğru yöneldim. Ne giycem diye düşünürken aa elbise işte tam da aramadığım şey diye düşündüm. Aman be alt tarafı kahvaltı diye düşünürken elime geçen bi kot şort ,siyah kazağımı ve pembe çoraplarımı giydim ve hafif bi makyaj ve saçlarımı yaparak odadan çıktım. Benim çıktıktan sonra aynı Emre'nin odasının kapısı açıldı ve ben "So kuul"dedim. O da önce dediğime gülümsedi ve beni süzerek "Sende güzel olmuşsun."dedi ama gözü bacağımda kaldi. Bende " hoop"diyerek yanağından öptüm. Zazazaa Emre'de şaşırarak bana " Noldu ki?"dedi. "Sen beni kesiyodun."dedim. "O da hiçte bile ıı başka birşey düşünürken öyle dalmışım sadece. Hem sen beni niye öptün?"dedi. "Hıı tabi kesin öyledir bi kere birşey düşünmek için beyin olması lazım. Ayrıca seni öptüm çünkü canım istedi,ne oldu rahatsız mı oldun? O zaman bidaha öpmicem" "Ha-hayır rahatsız olmadım da merak ettim sadece."dedi bende o cümlesini bitirir bitirmez "E hadi ama midem ağlıyor şuan gideceksek gidelim. " Emre bana 'mide ağlaması mi cidden mi bakışı'attıktan sonra aşağıya indik. "Ee neyi bekliyoruz hadi gidelim "dedim. O da "Atlı arabamızı bekliyoruz prensesim. Neyi olabilir Duru arabanin anahtarlarini bulmuya calisiyorum."dedi. "Çok komik hatta o kadar güldüm ki papatya oldum."dedim. "Ya Duru sabah sabah midemi neden bulandırıyorsun ya ?"dedi. "Hiçte bile seninkinden daha guzeldi. Ayrıca sen o pasaklı ceplerinden anahtarı zamanında çıkarsaydın bu espriyi duymamış olurdun."dedim. "İyi,iyi hadi gidelim."dedi ve arabaya bindik.
《º》《º》《º》《º》《º》
"Uu ne güzelmiş burası da bu ne yani çok şey mm böyle aman ne bilim yemekleri güzel olsun yeter."dedim Emre'ye. Çünkü burası gerçekten harika bi restorantti denizin içinde gibi bişiydi nerdeyse."Yemekleri güzeldir merak etme sen."dedi ve gülümsedi. Bi yere oturduk ve siparişlerimizi verdik. Garson kısa sure icinde yemeklerimizi getirince garsona "Şu Nutella'yı küçük kaplara koymayin ya bunu ona yapmayın demiyorum çünkü yapmışsınız o zaman bana bundan 5-10 tane daha getir tamam ?"dedim. Garson da "Önce boş boş baktı sonrada peki efendim diyerek gitti. " Emre sen ciddi misin ? Yani ama oha nasil."derken cümlesini tamamlayamadı çünkü ben Nutella'm geliyor diye bağırıyordum. Geldiğinde elime yemek kaşığı alarak "İzle ve gör"dedim. Emre "Dur!"diyince "Beni Nutella yerken kimse durduramaz."dedim. "Ya Duru bi dur bahse girelim."dedi. "Hm neyin bahsi?"dedim. " Sen bunların hepsini yersen benden birşey isteyeceksin,ama sen yiyemezsen Facebook'ta 'Emre'yi çooooook seviyorum'diye durum paylaşıp,twitterda tweet atip,instagram'da resmimizi koyup altına bu açıklamayı yapacaksın."dedi ve piç smile attı. "Hmm iyimiş ama benim Nutella'yı bitirememe gibi bi imkanim yok ona göre . Ha bu arada kazanırsam kredi kartın bir gün boyunca benim olacak. Bence iyi düşün."dedim. O da "Tamam,kabul."dedi ve bende onaylayınca yemeye başladım ilk altı tanesini hiç zorlanmadan yiyince biraz ara verdim ve Emre’nin 'sen neymissin be' bakışı attığını görünce Nutella'lı ağzımla gülmeye başladım ve devam ettim. 7-8 ve 9 artık yemekte epey bi zorlaniyordum ama kredi karti bir gün boyunca benim olacaktı ve aklıma gelince yine hırslandım ve yemeye devam ettim. Bitirince "Ben kazandım zaa."diye bağırmaya başladım. Sonra da "Tuvalete gidip ağzımı yıkayacağım."dedim ve tuvalete gittim. Tuvalet diyorum çünkü lavabo demek tarzım değil ama anlayamazsınız çünkü herkes kibarcık. Ben elimi kuraladığımda Taş Kaya Emre'den mesaj gelmişti. "Arabadayım,arabaya gel."yazmis.
Ben de " Peki odun bey."yazip arabaya doğru yürüdüm. Arabaya bindigimde "Yuh öküz ya sen o kalın kafanı nasıl sıska vücudunda tutabiliyorsun?"dedim. O da "Yine ne yaptim Duru?"dedi. "Napmışmışsın niye beni beklemiyon lan."dedim. "Canım istedi."dedi sonrada güldü. Bende "Hepsi o sabah ki öpücük yüzünden dimi bunlar bidaha seni öpmicem hemen bi yerlerin kalkıyor"dedim. "Ya Duru saçmalama tabiki ondan değil sen gelene kadar arabayı ısıtıyım bacaklarım üşümesin diye" dedi tekrar piç smile atip yanağımdan öptü. "Kikih aferin adam ol böyle."diyip göz kırptım. "E napcaksın bugün dersin var mi?"dedi." Bende yoo eve giderim diye düşünüyordum."dedim. "Benimde işim yok şu tesadüfe bak."dedi. Bende "Anladım ben çiğköfte yemeye gidelim"dedim. O da "Duru manyak misin? Daha yeni on tabak Nutella yedin."dedi. Bende "Tabaklar küçüktü bi kere E Tamam mı?"dedim. "Duru Nutella'dan sonra çiğköfte mi yicen harbi tuhafsın ama olmaz midene bişi mişi olcak."dedi. "Of iyi o zaman sinemaya gidelim bari."
<•><•><•><•><•><•><•><•><•>
Sinema afişlerine bakarken "Hangisine gidicez?"dedim. Emre'de "Sinemayi sen seçtin filmi de ben seçicem."dedi. "Bana beş yaşındaki çocukları hatırlattın Emre neyse o zaman sen biletleri al bende patlamış mısır ve içecekleri alıyım."dedim. O da "Ok"diyince dediklerimi almaya gittim. Elimdekilerle dikilirken Emre bana doğru geldi ve elimdekileri aldı. "Bilet nerde?" "Cebimden al." Elimi cebine soktum ve bileti almak için elimi cebinin içinde gezdirirken Emre'nin bacağını hissediyordum niye dar pantalon giydi ki simdi ?! İşte bileti buldum ANNABELLE mi ? Ne? Emre'ye 'öldün sen' bakışları atarken Emre mal mal gülümsüyordu sonra da "Ne oldu?"dedi."Korku filmlerinden korktuğumu biliyorsun."dedim Emre'ye. Emre'de "Biliyorum, sana kredi kartımı vercem unutma."dedi. Bende "Kredi kartı aşkına."diyip salona geçtim. Başta filmi görünce rahatlamıştım çünkü Chucky'e benziyodu ve tek korkmadığım korku filmi de buydu. Eee benim mısırlarım reklamlarda bitmişti şimdi ne yicektim derken Emre'ninkilerden tıkıştıyodum ağzıma. Emre zaten kendini filme kaptırmıştı farketmiyordu bile aldığımı. Emre'ninkileri de bitirdiğimde içeceğimi kafama diktim ve filmi izlemeye başladım. Film devam ederken film hakkındaki düşüncelerim değişti altıma sıcıcaktım az kalsın. Emre'ye baktım Emre'de hiç bi tepki yoktu. Bu ne ya nasil korkmaz diye düşünürken Emre bana döndü ve "Çok da korkutucu değilmiş değil mi ?"diye sordu. Bende "Evet o yüzden anana bacına falan selamlarımı yolluyodum."dedim. Emre "İyi gel o zaman." "Çüş ama nereye geliyim Emre sapıtma." "Ya Duru saçmalama bi az saçmalama."dedi ve
başımı tutup göğsüne yasladı.Hıı sen şimdi başımı göğsüne yasladın ya hiç korkmuyorum sanki ! Ama burası rahattı en azından uyuyadabilirdim di mi yani.
▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶
"Duru,Duru uyan."bi sese karsilik olarak "The pörsın yu hev kold ken nat bi riç et the momınt."dedim. O da "Eğer hemen uyanmassan seni kucağıma alır korku tüneline sokar ve seni orada yalnız bırakırım."dedi. Bende hemen fırladım. "Kim uyuyor ki?"dedim. Ardımdan da Emre kalktı ve sadece gülümsedi. Bende "Film çok güzeldi ve şimdi bittigine göre hadi çiğköfte yemeye gidelim."dedim. O da "Duru sen az önce iki büyük boy patlamış mısır ve kola yemedin mi?"dedi. "Bende kola yenmez bi kere içilir.Ayrıca seninkileri yediğimi görmedin sanıyordum ve hadi çiğköfte yemeye gidelim." dedim. "Öncelikle benim gözlerim kartal gibidir ve hadi çiğköfte gidelim."diyince boynuna atladım ve çocuklar gibi zıplayarak çiğköfteciye doğru zıplayarak gittim.
Çiğköftecide oturup çiğköftelerimizi yerken Emre "Çok değişiksin yani diğer kızlara göre. Mesela yediklerine dikkat etmiyorsun yani otlamıyorsun ki bu güzel birşey. Ne biliyim çok çok farklısın ama bu farklılığın hoşuma gidiyor. Ben de birşey demeden hafifçe gülümsedim ve yemeye devam ettim. İkimizde bitirince ayranı kafama diktim ve Emre ayranla bıyık gibi oluşan çizgiyi görünce gülmeye başladı. Bende "Neye gülüyosun sen ?"diyince "Duru selfie çekilelim mi?"dedi.Bende "Bir Duru selfieye asla hayır diyemez! Ama Retrica'yla."dedim. "O da senin Retrica hatta yüzündeki o boyalara da ihtiyacın yok."dedi ama yine de normal Retrica'yı açtı. Tam çekecekken ben aboo dedim. O da "Hadi 1-2-3 çekiyorum."dedi ve çekti. İtiraf ediyorum çok tatlı çıktık. Sonra da dairemize gittik amanın daireMİZe BİZİM daireMİZe vay be ne kadar acaip geliyor kulağa.
