Sabah kalktığımda her yerim ağrıyordu ve yüzüm gözüm çikolata içinde kalmıştı.Film izlerken uyuya kalmış ve filmin sonunu görememiştim.
Neyse zaten önceden izlemiştim.
Hahaha!
Çok komiğim değil mi?
Hiç mi?
Azıcık da mı?
Peki tamam.
Kendi kendime gülerken Cansen'in ayak sesleri geldi.Allah aşkına nasıl bir insan evde topuklu giyer?
Nasıl bir mantıktır bu?
"Günaydın küçük sıçan."
"Günaydın diva sürtük." dedim ve yamuk gülüşümden attım.
Hafiften bozarmış bir ifadeyle mutfağa doğru gitti.
Ben de odama gidip kısa bir duş aldım ve kendimi yatağa attım. Gözüm odadaki saate takıldı.
Ah,hayır. Bugün dersim vardı.
İlk ders çoktan geçmişti ama acele edersem ikinciye yetişirdim.
Altıma lacivert eteğimin üstüme bordo tişörtumu ve onun üzerine de kırmızılı siyahlı kareli ince montumu giydim. Ayaklarıma ise bayılarak aldığım siyah botumu geçirdim.
Küçük,siyah deri sırt çantamın içine kalem kutumu,defterimi ve cüzdanımı atıp hafif makyajımı yaptım. Saçlarıma da şekil verdikten sonra elime telefonumu ve kulaklığımı alıp dışarı çıktım. Kapıdaki arabama bindim ve yola koyuldum.
Arabadan indiğim gibi sınıfa doğru koştum.
======
Uzun ve yorucu bir dersten sonra buluşmak icirb Merve'yi aradım ama o bana gelemeyeceğini,kankasıyla takılacağını söyledi.Sadece tamam diyerek kapattım telefonu. İçimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Kıskanç olduğumu kabul ediyordum. Ama bu bir şeyi değiştirmiyordu. Daha fazla derse giremeyecegimi düşünüp kendimi okulun kafesine attım. Nescafemi içerken Twitter,Facebook,Instagram ve Tumblr'da gezindim.
Sonra her canım sıkıldığında yaptığım gibi kendimi Nişantaşı sokaklarına attım. İki saate yakın alışveriş yaptıktan sonra eve döndüm. Tam eve girecekken aklıma gelen fikir ve hayvanı görme umuduyla aşağı inip kapısını çaldım.
Kapıyı açmasını beklediğim üzerinde erkek tişörtü olduğu her yandan belli olan bir kız ve kapıya doğru yürüyen üstsüz bir hayvan görmek değildi.
"Ben Duru özür dilerim. Sadece biraz toz şeker var mı diye soracaktım. Tekrar üzgünüm." Ah, kekelemiştim!
Kız aşağılayıcı bir şekilde "Toz şekerimiz yok artık gidebilirsin." dedi.
Arkama bile bakmadan koşar adımlarla merdivenlere gittim. Ben ilk merdivendeyken kapının kapanma sesini duydum.
Utanmamı yok etmeye çalışırken içeri girdim.Cansen'i bir adamla olmaması gereken bir pozisyonda görmemle tekrardan utandım. Fakat bu çok kısa sürmüştü. Çünkü utanması gereken ben değil Cansen'di.
Onlara iğrenerek bakıp odama gittim. Tüm gün olanları düşünerek kendimi yatağıma attım.
Kıyafetlerimle.
