14. Ne Arkadaşı

14.5K 1.1K 392
                                    

"Aslında biz Filiz vakasından beridir haberleşiyorduk. Baktım kafa çocuk, benim grupla tanıştırayım dedim.
Tanısanız çok seversiniz kendisini."

Ben zaten sevdim de duruyorum diye içimden söylenirken dik dik Sayraç'ı izliyordum.
Demek Orçun ile zaten bir süredir görüşüyordu. Demek bana bir şey söylememişti!
Ben bunun hesabını sorardım.
Bir daha nah öperdi beni. Yani öperdi de... az öperdi.

"Sayraç bu Toprak, Toprak bu Sayraç."

Bizi tanıştırmaya başlayınca içimden zaten tanıştığımızı, hatta sevişerek tanıştığımızı düşünüyordum.
Bizim ilişkimiz zaten olabilecek en derin ilişkilerden biri sayılırdı.

"Biz zaten onunla tanışıyoruz."

Orçun şaşkınlıkla bizi izlerken ben de Sayraç'ı izliyordum. Madem yalanla geldin bari bunu da yalandan oynasaydın be adam diye bağırırken sadece tebessüm ettim.

"Evet, çoktan tanıştık onunla. Konuşuyoruz da hatta.
Çok... kafa çocuk gerçekten."

"Hadi ya. Arkadaş oldunuz çoktan yani? Ne güzel ne güzel."

Ne arkadaşı...

"Ne arkadaşı..."

Duyduğum imayla Duygu'ya kocaman olmuş gözlerimle döndüm.
Bu kız beni yakmak mı istiyordu?
O da bana gergin bir gülüşle döndü.
Ağzından kaçırmış olduğu belliydi.

"Yani... ne arkadaşı derken, bizi de tanıştırın demek istedim.
Yabancı kaldık İnci ile."

Tebrik ediyordum, güzel çevirmişti.
Hepimiz kafamızı evet gibisinden salladık ve onu ben tanıttım.

"Duygu ve İnci bu Sayraç."

Kendisi benim sevgilim oluyor dememek için çaba sarf edip Sayraç'a baktım.

"Bu tatlı kız İnci, bu sert kız da Duygu."

Kafasını gülümseyerek sallarken biraz heyecanlanmıştım çünkü gülümsemesi tamamen imâdan ibaretti.
Gülüşünün altından ne gibi düşünceler geçtiğini bir ben biliyordum şu an.

"Evet Sayraç. Bizi çok seveceğinden şüphen olmasın. Zaten kendi halinde yuvarlanıp giden insanlarız yani."

Yeşil gözlerini hepimize değdirip en son ben de durdu.
Pekala, heyecan yapmıştım.

"Eminim çok seveceğim. Hiç şüphem yok."

Yanaklarımın renk değiştirdiğini hissedebiliyordum. Tam şu an gidip öpesim vardı lakin bir taraflarım yemiyordu işte. Hem, onu birazcık öpmeyecektim.
Ben bunu Orçun'a nasıl açıklardım hâlâ bilemiyordum.
Artık yavaştan yavaştan başlamalıydım, hazırlanmalıydım.

"Bu arada ben bir elimi yıkayayım."

Evet yıkasa iyi olurdu. Benim gözlerini yediğim temizliğe önem verdiğimi nasıl da biliyordu...
Tebessüm ederek onu izlerken bana attığı garip bakışıyla kendime geldim.
Neden böyle bakıyordu anlamamıştım.
Bir açık mı vermiştim yoksa?

Taksi ! [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin