² Kura ²

1.7K 121 101
                                    

Selamün Aleyküm

İYİ OKUMALAR!

"Hanımefendi zorluk çıkarmadan bizimle birlikte karakola gelin."

Polis üniforması olan kişilerin bana seslenmesiyle oldukça şaşırmıştım. Tam itiraz edeceğim sırada arkama baktıklarını anladım.

Aslında seslendikleri kişinin Ecem'in annesi olduğunu anlamam uzun sürmemişti.

"İhbar eden kişi benim fakat ihbar ettiğim kişi bu hanımefendi değil. Evde bir beyefendi var ve sorunu çıkaran kişi kendisi."

Konuşmam üzerine iki polis de bana yöneltmişti bakışlarını.

"Kaçıncı kattaydı daire?"

Kaçıncı kat olduğunu düşünürken Ecem'in annesinin itiraz dolu sesini işittim.

"Hayır! Kocamın hiçbir suçu yok. Tüm olayı çıkaran benim. Eğer birisini götürüyorsanız beni alın!"

Polislerin kafası karışmışa benziyordu. Bir bana bir de yanımdaki kadına bakıyorlardı.

"Yürü çıkalım yukarıya! Buluruz elbet gelen seslerden."

Birinin yönlendirmesi ile diğeri de ona katılmış binanın içine girmişlerdi.

"Size ve çocuğunuza kötü davranan bir adamı savunmak ne kadar doğru?"

Yüzü mahçup bir ifadeye bürünmüştü. "O bizim evimizin direği. O olmazsa nasıl geçiniriz? Hem de kızımın babasız büyümesine içim el vermez."

'Evimizin direği' dediği kısımda göz devirmiştim. Olası bir sarsıntıda patlayan bir direk diye geçirdim içimden.

"Kusuruma bakmayın ama kızınızın böyle bir babası olacağına iyi bir psikolojisi olmasını tercih etmeniz gerekiyor. Böylesi daha hayırlı."

Anında omuzları dikleşti. "Olur mu öyle şey? Babasız büyümek ne kadar acı verici sizin haberiniz var mı? Ben 7 yaşımdan beri babasız büyüdüm ve bunun eksikliğini her zaman için hissetmişimdir. Tabi siz nerden bileceksiniz? Baba parasıyla bu güne kadar gelmek hoş tabi."

Sadece tebessüm ettim. İnsanlar karşısındaki insanı tanımadan, bilmeden yargılamayı ne kadar seviyorlardı öyle değil mi?

"Hayırlı günler."

Daha fazla orda durmadan yoluma bakmıştım.

Ben bu güne gelene kadar her türlü zorluğa rağmen kendi ayaklarımın üzerinde durmayı öğrenmiştim. Yeri geldiğinde babam tarafından kullanılmış, yeri geldiğinde annem tarafından bir banka olarak görülmüştüm.

Şimdi ise tanımadığım birisiyle evlendirilmem planlanıyordu ve adım gibi eminim ki babam yine paraya muhtaçtı ve çareyi beni satmakla bulacaktı.

--------------

Gövdemi saran, belimden sonrası balık tarzı olan elbisemi giyindim. Üzerine tatlı renkte bir şal bağlayıp feracemi giyindim. Çantamın içine telefonumu ve sarj aletimi de attıktan sonra koluma taktım. Kilitlediğim kapıyı açıp koridora çıktım. Siyah, hafif topuklu ayakkabılarımı giyindikten sonra anahtarımı kapının üzerine takıp kapıyı kapattım. Tam arkamı döndüğüm sırada bir tıkırtı duydum. Dün akşamdan da işkillenmiştim zaten.

Hemen anahtarı çantadan çıkartıp kapıyı açtım. Ayağımdaki ayakkabıları umursamadan içeriye daldım. İçimde bir nebze olsun korku hissetmiyordum. Odaları tek tek inceledim. Ama hiçbir odada bir iz bulamadım. Ayet-el Kürsi'yi okuyup eve üfledim.

MecburiyetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin