Panik.
Bilincim yerine geldiğinde hissettiğim ilk şey kendimi içinde bulduğum bu duyguydu. Etrafımı ve olup bitenleri gördüğümdeyse panik yerini engellenemez bir korkuya bıraktı. Neler oluyordu? Yaptığımı hatırladığım en son şey evimdeki sıcak yatağımda bir şeyler izlerken ağırlaşan göz kapaklarıma gitgide yenik düştüğümdü. O zaman gecenin bir yarısı bu lanet ormanda ne arıyordum?
Ne kadar imkansız olsa da sakinleşmeye çalışıp nerede olduğumu biraz da olsa kestirebilmek için etrafa bir göz atmayı denedim. Algılayabildiğim tek şey ay ışığında zar zor seçebildiğim sonsuz sayıdaki ağaç ve hiç böylesini duymadığım baykuş sesleri olduğundaysa korkum daha da arttı. Donup kalmıştım. Ağlamak istiyordum ama vücudum sanki tüm fonksiyonlarını kaybetmişti. Teyzemi aramalıydım. Evet, evet ne de olsa o gelir bulurdu beni. Belki de polisi aramam gerekiyordu. Lanet olsun. Telefonumun yanımda olmadığını bilmeliydim. Pekala bu sadece bir rüya olmalı. Başka ne gibi bir açıklaması olabilir ki. Baykuşların sesleri gitgide artıyordu. Sanki bir şeylerin yanlış olduğunu haykırıyordu onlar benim yerime. Çıldırıyor muydum?
Bu düşüncelerimin arasında çok uzaktan gelmediği bariz olan bir hışırdama hissettim. Bir şey bu tarafa doğru geliyordu. Birkaç adım geriledim ve yere uzanıp kavradığım ilk şeyi sıkıca tutup seslendim:
''Sakın bir adım daha yaklaşayım deme.''
Tanrım ne yapıyordum ben? Vahşi bir hayvanla karşılaşırsam kesinlikle işe yarardı zaten bu söylediklerim. Gelen her neyse bana zarardan başka bir şey getirmeyeceğini düşünüp tam koşmaya başlıyordum ki hiç beklemediğim bir şey oldu işittiğim:
''Ah, bu yaşlı kadın ve saçma işleri. Ne diye birini ormanın tam ortasına çağırırsın ki?''
Duyduklarıma en ufak anlam veremezken devam etti:
''Pekala çeşme şurada olmalı. Orda olduğunu biliyorum Isla. Ortaya çıkmaya ne dersin?''
Hiçbir şey anlamıyordum. Bu da kimdi? İsmimi de nereden biliyordu?
''Sana zarar vermeyeceğim. Sadece seni götürmeye geldim. Hadi ama.''
Bundan hiç de emin değildim. Tam sessizce geriye birkaç adım atmaya çalışıyordum ki:
''Haha, oradaydın demek. Seni göremeyince çoktan kaçtığını sanmıştım. On yedi yaşında olduğundan emin misin? Bu sıska ağaçlar bile kolayca gizliyor seni.''
''N-ne saçmalıyorsun sen? İsmimi nerden biliyorsun? Dur orada. Bir adım daha atarsan olacaklara karışmam.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜCÜ
Fantasy'' Orada olduğunu biliyorum Isla.Ortaya çıkmaya ne dersin?'' Kendini kontrolü dışında anlam veremediği olayların içerisinde bulan Isla, başka seçeneği olmadığının bilincinde karşısındaki gencin teklifini kabul etti. Yeni hayatına hızlı adımlarla ile...