Bölüm Üç

14 2 0
                                    

Bayan Edwards ile konuşmam bittikten sonra Aaron ile yurt odama giderken konuştuklarımızı aklımdan geçirdim. Yarın erkenden, buraya geldiğimle aynı şekilde geri dönecektim. Akşam olup da evdekiler haberleri aldıklarında ise Bayan Edwards' ın söylediğine göre Aaron gelecek bu durumda oturmayan bazı şeyler için işlerin kolaylaşmasını sağlayacaktı.

Dediğine göre bu tamamen zararsızdı ve tam olarak zihinleriyle oynamak sayılmıyordu. Sadece bu konuyu sorgulamamalarını ve her şeyin normal görünmesini sağlayacaktı. Sanırım onların iyiliği için yapmam gereken buydu.

Ve yine, Bayan Edwards onla çoktan tanıştığım için Aaron' ın benle gelmesini istemişti. Hiç tanımadığım birindense Aaron geldiği için mutluydum. Ama diğer bir yandan Aaron' a bu şekilde fazla yük olmuyor muydum? Tam bunu düşünürken aramızda süren sessizliği bozarak Aaron bana döndü ve konuştu.

''Bu yolda düz ilerlediğinde yurtlara çıkıyorsun. Okul karmaşık olabilir ama en azından bu konuda sıkıntı yaşamazsın.''

Bunu garip atmosferi bozmak için söylediğini anlamıştım ve bundan memnundum da. Ben de konuşmak istediğimi fark ettim. Sanki düşüncelerimle baş başa kaldıkça durumun ağırlığı üstüme daha da çökecekti.

''Anladım teşekkürler. Bu arada Bayan Edwards gerçekten de dediğin gibiymiş. Hiç böyle bir okul müdürüyle karşılaştığımı hatırlamıyorum.''

Dediğime hafifçe güldü ve konuştu:

''İlk gördüğümde ben de şaşırmıştım. Bitmeyen bu enerjisi nerden geliyor bilmiyorum. Umarım kafandaki soruları cevaplayabilmiştir.''

Düşündüklerimi olduğu gibi söyledim.

''Öyle. Ama bazı şeyler de kafamın daha fazla karışmasına neden oldu. Bana ailemin de eskiden burada okuduğunu söyledi. Onlarla paylaştığım pek bir şey olmadığından buna bu kadar takılmış olmalıyım. Ama sanki bu konuda bilmem gereken daha çok şey varmış gibi geliyor. Bayan Edwards onların bir tür görevde öldüklerini söyledi ve ve belli ki bu oldukça önemliymiş. Beni de zaten bu kadar uğraşla buraya getirmenizin sebebi bu değil mi? Her şeyden habersiz eski hayatıma devam edebilirdim. Yaptıkları neydi ki ben birilerinin bunu onlara borçlu olduğunu hissediyorum?''

Bunları söylediğimde düşündüklerimi sözlere dökmemle biraz rahatladığımı hissettim.Dönüp yanımda yürüyen Aaron' a baktığımdaysa yüzündeki ifadeden bunu sormamı beklediğini anladım. Önüne bakarak konuşmaya başladı.

''Pekala, eğer duymak istediğin buysa anlatacağım. Biliyorsun ortada insanlar olduğu sürece savaş da vardır. Bundan on beş yıl önce biz de tam onlardan birinin kıyısındaydık. Ve bu, o durumda girersek kazanamayacağımız bir mücadele olacaktı. Bu durumda bakanlık dört yetenekli büyücünün karşı tarafın arasına katılmasında karar kıldı. Edinecekleri bilgilerle olacak şeyleri bir adım önceden bilecek ve olası tehlikelerden kendimizi koruyabilecektik. Ancak herkes bunun ölüm olduğunun bilincinde olduğundan kimse bu görevi üstlenmek istemedi. Başaracaklarına inancı tam olan Crawford çifti dışında. Elbette bu sadece iki kişi olmalarından dolayı çok daha zor ve riskli olacaktı. Düşmanın tarafında bir başlarına olacaklardı. Bundan dolayı kendisi de o sırada başka bir görevden sorumlu olan Bayan Edwards dostlarını yalnız bırakıyor olmanın rahatsızlığıyla kendisine ve yeteneklerine güvendiği eski bir arkadaşını üçüncü kişi olmaya ikna etti. Ancak bunun sonucu ihanet oldu. Gittiği görevde taraf değiştiren bu kişi anne ve babanın görevi tamamlamalarına rağmen açığa çıkmalarına neden oldu. Onlar kendilerini binlerce insanın hayatı için feda ettiler Isla. Bu yüzden bizden sonsuz saygıya sahipler. Bayan Edwards ise hala istemeden yaptığı bu hatanın suçluluğunu çekiyor olmalı. Ve dediğim gibi dostlarının arkalarında bıraktığı bu çocuğa göz kulak olmak onun için önemli olmalı. Sana bunları neden anlatmadığını bilmiyorum. Belki de kendinde anlatacak cesareti bulamadı. Olan bitenden suçlu olduğunu düşündüğü için. Belki de bunları ondan duymalıydın ancak buradaki hayatına başlamadan önce her şeyi bilmeye hakkın olduğunu düşündüm.''

BÜYÜCÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin