Yazım yanlışları varsa özür dilerim.iyi okumalar,vote ve yorum vermeyi unutmayın.
Bizde dağlara taşlara yazardık...
Biz Türk olduğumuzu kalbimize yazdık...Eğitime başlayalı iki hafta olmuştu. Askerler çok yol kat etmiş. Yarbay daha bir ay dolmadan askerlerin bu kadar iyi olmasından dolayı hem bizimle hem onlarla gurur duyan bir konuşma yapmıştı. Tabi bunu askerler bilmiyordu.
Bugün güven atışı yaptıracaktım bakalım ne kadar geliştirmişler.
Beni gören askerler hızla sıraya girip esas duruşa geçti. Sona yaklaşıyorduk. Herkes birbirine alışmıştı ve son eğitimler gerçekten çok zordu.
-"Günaydın asker" diye bağırdım.
-"Sağol".
-"Nasılsınız"
-"SAĞOL."
-"Bugün birbirinize olan güveninizi ölçeçeksiniz . Bugünkü eğitiminizin adı GÜVEN ATIŞI.
(GÜVEN ATIŞI- iki asker karşı karşıya gelir birinin kafasında kitaplarla beklerken diğerinin elinde iki tane şarjörleri dolu silah bulunur. Tüm kurşunlar bitene kadar kitaplara ateş eder. Daha sonra geri döner silahlarını değiştirir ve bacak arasından baş aşağı bir şekilde şarjörler boşalana kadar tekrar ateş etmeye başlar.
Bu eğitimde ölenler olabilmektedir. Ölenler eğitimsiz diye geçer ve bu eğitimde kaç kişinin öldüğü hiç bir zaman söylenmez. )Askerlerle poligana ilerlerken hepsinin içinde bir korku olduğunu biliyordum. Ya başaracaklardı , yada başaramayacaklardı ...
karşımda duran subaylara baktım. On beş tane birbirinden harika insana. Eğitimden sonra yollarımızın kesişip kesişmeyeceğini bilmiyordum. Ama eğittiğim askerlerle göreve çıkmak istiyordum. Bu her eğitmenin hayalidir. Onlarla gurur duymak.
SUBAYLAR;
ASLI ERDİNÇ.
RÜYA EKİN.
GÜVEN SAMYELİ.
POLAT CAN.
SILA GÜLER.
PARS ŞİMŞEK.
YUSUF ÇAYLAK.
METE SOYLU.
RÜZGAR ÖZDEMİR.
ŞAHİN ŞEN.
TUĞRA DEMİR.
MELEK SU.
ESRA AKBULUT.
AHMET GÜN.
BULUT KAYA.Her birinin gözleri şehadet şerbetini içmek için parlıyordu. Vatan aşkıyla çakmak çakmaktı. Önceden hazırladığım sıranın bulunduğu A4 kağıdı elime alıp tekrar büyük bir ciddiyetle ağzımdan çıkacak sözü bekleyen askerlere baktım.
-"İlk eşleşme: AHMET- ŞAHİN. Ahmet ilk sıra senin. Bugün bu sınavı geçerseniz yarın görevlerde kullandığımız silah ve araçlarla ilgili size küçük bir ders verebilirim. Ona göre kusursuz olmaya bakın gençler.
"Gençler mi yavrum sen kaç modeldin" diyen iç sesimi kulak ardı edip bana heyecanla bakan askerlerime döndüm yeniden.
Ahmet silahlarını kontrol ederken Şahin de dediğim yere geçmiş kafasının üstüne koyduğu kitaplarla Ahmet'e bakıyordu.
Ahmet ona söylediğim gibi harfiylen uygulayıp kazasız belasız yerini Şahin'e devretti. Şahin de Ahmet gibi harika bir iş çıkartıp yerine geçti.
Sonra sırasıyla; PARS ve SIla, ASLI ve BULUT, RÜYA ve POLAT, GÜVEN ve METE, YUSUF ve MELEK, RÜZGAR ve ESRA da harika bir iş çıkartıp kazasız belasız yerlerine geçti. Grup on beş kişi olduğu için sadece TUĞRA kalmıştı.
Bir süre Tuğra' ya bakıp silahlarını almasını söyledim. Şaşkın a baksa da dediğimi yapıp silahları alıp kontrol etti. Kitapları başımda sabitleyip ellerimi arkamda birleştirdim. Sakin e TUĞRA 'ya bakarken karşısındakinin ben olmamdan dolayı elleri hafif titrese de sakinliğini koruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAYİDAR ERVAH
Teen FictionAskerdi onlar, herkes gibi. Türk doğan herkes asker değil miydi zaten. Onlar bu lafı fiile döken yegâne insanlardan ,yegâne kadınlardan birisiydi sadece. Düşmanlarına dağların ZEBANİSİ... ASKERLERİNİN RUHSUZU... VATANININ TURNASI...