11/

1.1K 118 22
                                    




(Jisung)

O güzel gecenin üstünden yaklaşık iki hafta geçmiş, Minho ile aramızda güzel ilerleyen bir ilişkimiz vardı. Birbirimizi anlıyor, incitmiyor ve her defasında birbirimize sevgimizi gösteriyorduk.

Bu geçen iki haftada Felix ve Changbin hyung da birbirlerine açılmış, çok tatlı bir çift olmuşlardı. Genelde birlikte takılıyorduk, Chan hyung fazla çalıştığı için bize katılamıyordu. Aramıza yeni kişiler de katılmıştı, Minho'nun kuzeni Hyunjin ve sevgilisi Jeongin. Hyunjin ben ve Felix ile yaşıttı, Jeongin ise bizden bir yaş küçüktü. İkisiyle de çok iyi anlaşıyorduk. Gerçek ailemi bulmuşum gibi hissediyordum. Eskiden sadece Felix ve Chan hyung vardı, şimdi ailem genişlemişti ve bundan çok da memnundum.

Okulun her sene yaptığı kış tatili zamanı gelip çatmıştı. Felix ile beraber bavullarımızı hazırlıyorduk. Tatil 5 gün 4 gece idi. Chan ve Changbin hyung bizim okuldan olmadığı için onlar kendileri aynı otele rezervasyon yapmış, kendi arabalarıyla geleceklerdi. Bu bizim birlikte ilk tatilimizdi ve eminim ki çok eğlenecektik.

"Jisung, sence çok mu az şey almışım?" Sorduğu soruyla bir Felix'e bir de önünde duran iki büyük bavula baktım.

"Umarım şaka yapıyorsundur Lix." Bakışlarımı tekrar Felix'e çıkardığımda ima yaptığımı anlamış olacak ki anında bavullarıyla birlikte kapıya doğru ilerledi. Evet bu gece yola çıkacaktık, çok akıllı olduğumuz için tüm gün boyunca yatmış ve gitmemize 1 saat kala bavul hazırlamaya başlamıştık.

Şimdi ise saate baktığımda gitmemize sadece on beş dakika kalmıştı. Kapıyı açtığımda sevgili yakışıklı karşı komşumla karşılaşmış ve aynı anda söze başlamıştık.

" Ben de t-"

"Sana ge-"

Aynı anda konuşmamıza kıkırdayıp, konuşması için başımla konuşmasını işaret ettim.

"Sana geliyordum, hazır mısınız diye bakmaya."

"Ben de tam sana haber vermek için çıkmıştım." Dedim gülümseyerek, ona daha da yaklaşıp ellerimi beline sardım sıkıca. Kalbini dinledim usul usul, onun ise elleri ensemdeki saçlarımla ilgileniyor, dudakları ise saçlarıma öpücükler konduruyordu. Gelen kalın sesle ayrılmak zorunda kaldık.

"Artık ayrılsanız da okula mı yetişsek acaba? Otobüste devam edersiniz koklaşmaya."

Sinirli bir Felix görmeyi beklemiyordum elbette, onu anlayabiliyordum. Changbin hyungsuz bir yolculuk yapacaktı. Empati yapınca gerçekten kötü bir his oluşuyordu içinizde. Kim sevgilisiyle uzun yolculuğa çıkmak istemez ki?

Okula geldiğimizde otobüsün çoktan dolduğunu ama en arka beşli koltuklarda oturan Hyunjin ve Jeongin'i görünce içimize su serpilmişti, bize yer tutmuşlardı, düşünceli arkadaşlarım benim.

"Ya neden en arkayı seçtiniz ki belki ben sizinle oturmak istemiyorum?"

Minho hyung sızlanmaya başlayınca ona ufak çaplı bir sarılma sunup susmasını sağlamıştım.

"Cam kenarı benim, hayatta siz iki çiftin arasına oturmam."

Felix'in dediğiyle herkes önce kahkaha atmış daha sonra onun yüzündeki ciddiyeti anlayıp cam kenarına geçmesine izin vermiştik. Böylece cam kenarında Felix, onun yanında ben ve Minho hyung, onun yanında ise Hyunjin ve diğer cam kenarında ise Jeongin oturuyordu.

Minho hyungun da çok memnun olduğu söylenemezdi bu oturma planından ama yapacak bir şeyimiz de yoktu, böylesi daha iyiydi en azından iletişim halindeydik.

Coffee |Minsung| ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin