Sıradan bir cenaze...
Etraf siyah giyinmiş insanlarla dolu. Sen siyah sevmezsin, için daralır. Kızıyorum o yüzden herkese.
Bazıları ağlıyor. Senin ne kadar iyi bir insan olduğundan bahsederken yapıyorlar bunu. İyi de neden? İyi biri olmak... Kötü bir şey mi? Yine kızıyorum.
Kalabalığı yaratan herkes yanıma gelip ne kadar üzgün olduklarından bahsediyorlar. Yine anlam kazanmıyor zihnimde sözcükler. Ne için üzgünler? Burada olmadığın için mi? Kafam karışıyor biraz.
Fotoğrafının önüne yığılmış karanfillere suratımı buruşturuyorum. Bu insanlar seni sevdiklerini söylüyorlar, sana değer verdiklerini... Peki bilmiyorlar mı senin çiçeklere alerjin olduğunu?
Daha fazla katlanamıyorum bu sahteliğe şahit olmaya. Hızlı adımlarla kaçıyorum kalabalıktan. Gören... Birinin beni kovaladığını düşünür. Ama hayır. Aklına gelmez birinin gitmiş olduğu benimse onu kovaladığım...
Eski binanın yıkık dökük merdivenlerini çıkarken soluklarım onu rahatsız ediyor. Bakışlarımı yüzünde dolaştırırken nefesimi tutuyorum. Rahatsız olsun istemeyiz değil mi?
Bir ses...
Onunla ilk tanışmamızdan beri bana seni hatırlatan o küçük hırıltı. Senin uyurken çıkardıklarına benziyor.
Sahi.
Kız değil de erkek olsaydı sana daha çok benzer miydi? Belki de saçları benimkiler gibi siyah değil de seninkiler gibi kahverenginin sıcak bir tonunda dolaşırdı.
Düşüncelerimi duymuş ve bundan rahatsız olmuş gibi hıçkırdı. Gülümsedim.
Ağlamaya hazırlanıyordu.
Göğsüme daha da sakladım onu. "Şşşt! Üzgünüm. Öyle demek istemedim bebeğim. Sen bu evrendeki en güzel şeysin."
Sahi. Sen... Kızımızla tanışmamıştın değil mi?
O... O çok güzel sevgilim.
Ama biraz huysuz.
Seninle tanışamadığından sanırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F A L L I N G | Park Chanyeol
FanfictionŞşt! Sessiz ol. O... Uyuyor. *** Angst değil.