0.6

374 36 75
                                    

"Chanyeol biz artık gitsek daha iyi olur."

"Hayır, hayır. Birlikte yemek yiyelim."

"Bütün gün birlikteydik zaten. Senin de yapacak işlerin vardır."

"Yok. İşim yok He Ran. Sizinle vakit geçirmeyi seviyorum. O yüzden daha fazla itiraz istemiyorum."

Dudaklarımı birbirine bastırıp işaret parmağını bana doğru sallayan koca oğlana bakıyorum. Benim Ah Ri'ye kızdığım zamanlardaki tavrı takınıyor bana karşı. Gülmemeye çalışarak ayağa kalkıyorum ve bebeğimizi kucağına bırakıyorum. 

"Anne olan benim beyefendi. Azarlama yetkisi bir tek bana ait."

Dudaklarını büzerek bana kısa bir bakış atıyor ve Ah Ri için aldığı oyuncakların yanına çöküyor. İç çekerek onların küçük şovunu izliyorum. 

Kızımızı küçük bir müzisyen yapmak istediğini söyleyip duruyor.

Bu yüzden ona kocaman bir setten oluşan müzik aletleri almış.

"İşte böyle. İçinde bir yetenek olduğunu biliyordum." Bateri çalan (!) bebeğimize alkışlayarak eşlik ediyor. Gözlerimi devirip mutfağa geçiyorum. 

Artık onun evini tanıyorum sevgilim. 

Servis tabakları nerede biliyorum.

İlaç kutusunu nereye koyduğunu da biliyorum.  

Gizli abur cubur sığnağından bile haberdarım. 

Kızımız büyüyor sevgilim ve ben seni daha az özlüyorum.

"He Ran!" 

"Geliyorum!" Sana daldığım o kısacık andan beni geri çağıran o oluyor yine. Park Chanyeol. İri gözleri ve ışıltılı gülümsemesiyle bana bakıyor ve kızımızın güzel bir melodi yakalayabildiğine beni ikna etmeye çalışıyor. 

Dediklerini algılamaktan uzak dinliyorum onu sadece. 

Çok heyecanlı. 

Hevesli de aynı şekilde. 

Farkında olmadan elim gülümseyen yüzüne gidiyor. Hemen sonra da avcuma yaslıyor yanağını. O kadar normal, o kadar sıradan bir an gibi yaşanıyor ki bu, az sonra avuç içimde dudaklarının varlığını hissedebiliyorum. 

Gözlerim irileşiyor aklımdna geçen düşlerle. Chanyeol ise bana bakıyor garip garip.Havada asılı kalan elim ona hiç dokunmamış aslında. Boğazımı temizleyip kendimi toparlamaya çalışıyorum. "Çay? Çay içer misin? Yorgun görünüyorsun." 

Sanki hızlanan nabzımı işitmiş, düşündüğüm şeylerden haberi varmış gibi bayık bir bakış atıyor yüzüme

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sanki hızlanan nabzımı işitmiş, düşündüğüm şeylerden haberi varmış gibi bayık bir bakış atıyor yüzüme. Sonra da beni başıyla onaylıyor. 

Titreyen ellerimi birbirine kenetleyerek gizlemeye çalışıyorum ve yeniden mutfağa kaçıyorum. Derin birkaç nefesin ardından bardakları çıkarmak için dolaba uzandığım sırada heyecanıma sebep olan beden yanı başımda beliriyor. Sıçrıyorum olduğum yerde. "Üzgünüm korkutmak istemedim."

F A L L I N G | Park ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin