"Jongdae sana söylediğim her şeyi aldın mı?"
"Aldım dedim ya He Ran."
"Geçen gün aldığın peluşu koydun mu çantaya? Onu çok seviyor bak."
"Aldım dedim ya He Ran!"
"Tamam ya."
Alt dudağımı sarkıtıp kucağımda sıkıca tuttuğum bebeğimize bakıyorum. Her şeyden habersiz, dışarıya çıkacağı için heyecanlı.
"Hastaneye gitmek istemiyorum."
"Tanrı aşkına! Gören de aşıyı sana yaptırıyoruz sanacak. Ah Ri bile senden daha uslu!"
"Çok ağlıyor ama Jongdae. Dayanamıyorum." Geçen seferi düşündüğümde bile içime bir sızı yayılıyor ve gözlerim doluyor. Kızımız ellerini yüzüme yerleştirip yanağımı emiyor. Bu onun öpme yeni öpme şekli.
Aldığım bu sulu hediye beni biraz olsun keyiflendiriyor ve evden çıkıyorum. Bahe kapısından çıkacağımız sırada ise telefonum çalıyor. Benim yerime Jongdae cevaplıyor aramayı. Kısa süren konuşmayı merakla dinliyorum.
"Ne oldu?"
"Chanyeol."
"Ne dedi?"
"Parka çıkamak ister misiniz diye aramış. Hastaneye gideceğimizi duyunca endişelendi. Bize katılıp katılamayacağını sordu."
Merakla cevabını bekliyorum ama bize yaklaşan gürültülü motor sesi hepimizin dikkatini çekiyor. Ses kesilince de Jongdae sırıtarak ileriyi gösteriyor. "Veee işte burada. Bahsetmeye doyamadığın Park Chanyeol."
"Kim Jongdae!"
Chanyeol kaskını çıkarıp bize doğru adımlarken ben sessiz çığlığımla arkadaşımı uyarıyorum. Panik dolu halim onu eğlendiriyor. Kucağımdaki minik beden ise Chanyeol'ü görmekten son derece memnun. Olduğu yerde zıplayarak onu tutmamı zorlaştırıyor. En sonunda da yanımıza gelmiş uzun bedenin üzerine atlıyor. Pes ediyorum ve ona sarılmasına izin veriyorum. "Hastaneye gidiyormuşsunuz.""Evet, aşı olması gerekiyor."
"Anladım, size katılabilir miyim?"
"Tabi ki! Bu arada ben Jongdae. Kim Jongdae."
Chanyeol o mükemmel parlak gülümsemesiyle, gamzelerinin havasını atarak Dae'nin elini sıkıyor. İç çekerek onları izliyorum. Jongdae'nin beni rezil etmeye başlayacağı sırada ise çağırdığımız taksi geliyor.
***
"İçeri girebileceğimi sanmıyorum."
"He Ran. Ah Ri zaten gerildi. Yanında olman gerekiyor."
"Sen amcasısın. Sen gir."
Dolan gözlerimi görünce sarılıyor bana. Arada sıkışan bebeğimiz bağırıyor. Dar alandan hoşlanmıyor. Umutla Chanyeol'e bakıyorum. Ellerini havada iki yana sallıyor. "O ağlarken benim öylece durmamı bekleme. Üzgünüm ama bunu yapamam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F A L L I N G | Park Chanyeol
FanfictionŞşt! Sessiz ol. O... Uyuyor. *** Angst değil.