"İyi olduğuna eminsin dimi?" sorusuyla gözlerimi devirdim "Niye benim için bu kadar
endişeleniyorsun?" bu soruyu beklemiyormuş gibiydi gözlerini kaçırdı."Ne alaka şimdi bu?" olduğumuz duruma baktım. Yanıma yatmış kolu başımın altındaydı diğer eli ise elimi tutuyordu. Gülümsedim. Uzun zamandır olmak istediğim durumdu bu."Şuan ki olduğumuz hale bir bakar mısın ya? Abimleri bile dinlemeyip gelip yanıma yatmışsın. Bir de bana ne alâka diye soruyor musun gerçekten?" koyulaşmış gözleriyle gözlerime baktı. Elimde ki elini kaldırıp yanağıma koydu ve yavaşça okşamaya başladı. "Sana niye bu kadar değer verdiğimi daha anlamış değilim. Bana bu soruyu bir daha sorma," dedi ve sırıttı "Yoksa abinleri bile takmam çok fena yaparım seni." güldüm "Tamam abi. Uslu dururum." küçük bir kahkaha attı. Kapıyı çalma gereği duymayarak içeri dalan oğuzu gördüm. Gözleri dolu bir şekilde basini kaldırıp bana baktı. "Alyakuşum uyandın mı sen?" boynuma sarılarak boğdu beni. Öksürmeye başlayınca meriç oğuzun kolunu tutup ittirdi "Lan mal boğdun kızı." deyip bağırdı. Güldüm "Oğuzkuşum valla biraz daha sıksaydın diğer tarafı boyluyordum he. Eee diğerleri yok mu?" oğuz gülümsedi "Abinler seni kaçırmaya çalışan şerefsizlerin peşinde yani burda değiller. Ama diğerleri kantinde." deyip elimi tuttu. Sinsice sırıttı "Seni de meriçe emanet ettiler. Yani bugün ve yarın meriç bakıcak sana." Allah kahretsin kızardım! Hafif gülümsedim "Meriç bakıcak bana öyle mi?" başını yukarı aşağı sallayınca güldüm ve Meriç'e baktım bana bakıyordu "Desene çok eğlenicez." sinsice sırıttım. "Ben bir doktoru çağırıyım geliyorum." dedi ve gitti meriç. Oğuz yanıma oturdu "Aklım bokuma karıştı biliyor musun? Çok korktum sana bir şey oldu diye." gülümsedim ve elini sıktım "Korkma bişeyim yok. Sadece bayıldım bu kadar." gülümsedi ve elimi öptü. İçeri doktor girince oğuz ayağa kalktı "Alya hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" deyip gülümsedi "İyiyim. Başım ağrıyor ama şiddetli değil." gülümsedi ve elinde ki kağıda baktı "Tamamdır. Serumunuz bittikten sonra çıkabilirsiniz. Geçmiş olsun." deyip çıktı. Başımı yastığa koydum ve gözlerimi kapattım. "Uyuma. Taşımak zorunda kalırım seni." diyen meriçe baktım. Gülüyordu. Çok tatlı gülüyordu. "Ya gıcık mısın meriç. Uyumayacağım tabi ki de. Serumun bitmesini bekliyorum. Sen konuşacak konu bulmadığın için sıkılıyorum." dedim tek nefeste. Oğuza baktı ve kaş göz işareti yaptı. Oğuzda ayağa kalktı "Ben bizimkilere uyandığını söyliyim. Eğer söylemezsem sen değil ben öbür tarafı boylarım." kahkaha attım. Cıktı odadan meriç yatağa oturup ellerimi tuttu "İki gün boyunca kölen gibi bişey olucam. Acımazıs olmazsın dimi?" güldüm "Merak etme. Alışırsın." dediğimde gözlerini devirdi "Aldım ben cevabımı. Teşekkür ederim." güldü ve ayağa kalktı. Seruma baktı bitmişti. "Ben hemşireyi çağırayım bitmiş serumun." çıktı. İçeri dalan seymen ve yavuzu görmemle yerimde sıçradım. Hemen yanıma gelip elimi tuttular "İyisin dimi güzelim?" başımı salladım seymene. "Çok korkuttun kızım bizi. Aklımız çıktı ya." dedi yavuz. Beren içeri girip bana baktı ve hemen boynuma sarıldı. Ayrıldı ve elimi tuttu. Gözleri ağlamaktan şişmişti "İyisin dimi bişeyin yok?" başımı salladım derin bir nefes alıp verdi. "Ada nerde?" "Çok yorgundu. Yavuz evine götürüp geri geldi." dedi seymen. Hemşire geldi ve serumu çıkarttı. Seymen ve Beren seymenin arabasıyla yavuz ve oğuz da yavuzun arabasıyla gittiler biz hâlâ hastane odasındayız. "Ben nasıl gidicem arabaya ya." deyip ayaklarıma baktım. "Yürüyerek gidebilirsin alyacım." dedi gülerek göz devirdim." Ciddi olamazsın meriç. Benim aklıma nasıl gelmedi o?" dedim alaylı bir şekilde. Gülerek yatağın dibine geldi ellerini diz altıma ve sırtıma yerleştirerek yatakla ilişkimi kesti. Kollarımı direk boynuna sardım "Bu yol da güzel. En azından ben yürümüyorum." güldüm "Gül sen gül," yüzünü yüzüme yaklaştırdı "Unutma son gülen iyi güler." deyip gülümsedi ve göz kırptı. Bu hep bunu yapmak zorunda mı?? Beni hiç düşünmüyor mu yaa!? İç sesime katılarak başımı salladım. Gülümseyip dışarı çıktık. Arabanın olduğu yere gelince beni indirip arabanın kapısını açtı ve binmemi bekledi. Ama binmedim "Binsene alya." kollarımı çiçek yaptım "Sen bindir." gülümseyip başını çevirdi. Kaşlarımı çatıp omzuna vurdum "Ya meriç gıcık mısın? Bişey istedim senden onu da yapmıyorsun." bana bakıp yaklaştı. Geri gittim "Ne yaklaşıyorsun ya?" diye sorduğumda bir adım daha yaklaştı. Araba ile sırtım buluşunca durmak zorunda kaldım. Burun buruna geldiğimiz de nefesimi tuttum ve gözlerine baktım. Ama o benim aksime gözleri dudaklarımdaydı. Dudaklarını ıslattı "Dua et hastasın,yoksa..." devamını getirmedi cümlesinin "E-ee ne yoksa?" dedim utançla biraz daha yaklaştı "İnan söylememi istemezsin." Geri çekildi ve kucağına aldı beni. "Trip atmayı kesersin umarım." gülümsedi ve arabaya bindirdi. Kendisi de oturdu ve arabayı çalıştırdı.****************
"Yatıp dinlenmen lâzım ama Alyacım." dedi meriç ve yatağıma yatırdı beni. Oflayıp geri kalktım "Ya ben kendimi iyi hissediyorum. Hem parti yapayım demiyorum ki yemek yapıyım diyorum." omuzlarımdan tutup geri yatırdı "Hayır dedim güzelim. Yatıp dinleneceksin." gözlerimi sinirle kapattım ve derin bir nefes aldım "Bak meriç beni deli etme. Sonu kötü olur." deyip kalkmaya çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü öküz gücü olduğu için kalkamadım. "Kızım sen beni anlamıyor musun yoksa anlamak mı istemiyorsun?" alayla güldüm "Anlamak istemiyorum meriç. Tamam mı? Öğrendin rahatladın. Şimdi bırakta karnımı doyurayım." dedim başını sağ sola salladı. Ofladım ve ağlama numarası yaptım güldü "Ben böyle şeylere inanmam miniğim tamam mı?" burnumu sıktı. İçime doğmuş olan cesaret ile kollarından tutup yatağa çektim ve üstüne çıktım. Yani tam çıkmadım yarı çıktım. Yarı çıkmak nasıl oluyor Alyacım? İç sesini takmayıp şaşkınca bana bakan Meriç'e geri döndüm. "Böyle şeylere inanır mısın Meriç Bey?" diye fısıldadım. Sinsice sırıttı ve belimden tutup yatağa yatırdı ve üstümdeki yerini aldı. Birimiz konuşsa dudaklarımız birbirine deyicek. O kadar yakınız. Ve benim kalbim bir at koşuyormuş gibi atıyor. "Böyle şeyler inancım daha fazla Alya Hanım." der ve Alya Hakkı Rahmetine kavuşur. Dudaklarımızın değdi zaman telefonumun sesi geldi. Oh çektim. Üstümden kalktı bende komidindeki telefonumu elime aldım Yengelerin Bitanesi ❤👩 arıyor... açıp kulağıma götürdüm telefonu. "Efendim yengelerin bitanesi?" güldü "İyiyim bebeğim sen nasılsın? Nasıl oldun? Meriç güzel bakıyor mu sana?" gülümsedim " Ben de iyiyim. Daha iyi oldum. Meriçte bana çok güzel bakıyor. Aklın bende kalmasın." sahte bir kızgınlık yaptı "Aa çok ayıp. Ben senin yengenim merak ederim. Ben seni tutmiyim dinlen. Bu arada Damadıma selam söyle. İyi geceler." deyip kapattı. Damadıma selam söyle. mi dedi o? Off o cümle yüzünden elim ayağıma dolaştı. Telefonumu yatağa bıraktım. "Hilal abla selam söyledi." deyip ayağa kalktım "Bu arada çok açım. Eğer tek kelime dahi edersen seni çiğ çiğ yerim duydun mu beni?" konuşmasına izin vermeden aşağı indim. Ben şimdi nasıl ciddi olucam ki. Olamayacağım! Neden? Çünkü Meriç ile dudaklarımız birbirine deydi. Aklıma geldikçe utanıyorum ve kalbim çok hızlı atıyor. Birbirimize olan duyguları anlamamış olmamıza rağmen çok yakınız. Neden bilmiyorum. İnşallah güzel bir açıklaması vardır.
Yorum ve oylarınızı bekliyorumm...⚡🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚡Papatya Mevsimi 🌼
RomanceGerçek Hayat Hikâyesi 🌼Alya ⚡Aykan 🌼Özge ⚡Barın 🌼Hilal ⚡Batun 🌼Dilan ⚡Meriç 🌼Beren ⚡Oğuz 🌼Ada ⚡Seymen 🌼Kumsal ⚡Yavuz