Minik bir kalbe düşen cemrenin gözlerde hayale dönüşmesiydi yaşadığım aslında. yıllar sonra bile hissettiğim bu şey neydi bilmiyorum? Aslında yürek yüreğe değmişti, Aşk bahaneydi..O cemre yüreğime düştüğü ilk andan beri, o zamana dek hissetmediğim bir sızı hissetmiştim sol yanımda. Kızgın bir ateşte harmanlanmış gibi oluvermişti kalbim ve tarif edemediğim hislerin ortasında buluvermiştim kendimi, tıpkı kozasından yeni çıkmış bir kelebek misali.. Henüz 17 yaşında aşkın en kor haline yakalanmıştı Asya. İçinde büyütüp kimseye anlatamadığı hislerin mahkûmu olmuştu. Onu adım adım Rabbine yaklaştıran bu sevdayı ince ince işleyecekti yüreğine. Peki ya vuslata erecek miydi Asya'nın meftun yüreği?