"Oturmazsam?" dedim, cesurca. Kaşlarını biraz daha çatarak "Saraya vardığımızda en ağır cezayı almanı sağlarım. Ayrıca ne zamandır muhafızları kadın seçiyorlar." dedi. Kadınların muhafız olmasında ne vardı? Kadın olmamız muhafız olmamıza engel değildi! Bunu içime saklayarak ona bir cevap vermem gerektiğini kendime hatırlattım. "Ben muhafız değilim." diyerek kan kızılı gözlerinin en derinine baktım. Ancak o kadar pusluydu ki bakışları hiç bir duyguyu seçememiştim. "Nesin o zaman? Süs bebeği olarak mı geldin?" dedi. İşte şimdi bombayı patlatmanın zamanı gelmişti. Sırıtışımı büyülterek dudaklarımı araladım "Ben Kral Evran'ın kızı ve Ateş Krallığının varisi Arel. Ama siz sadece prenses Arel'de diyebilirsiniz." dedim. Alkan'ın suratına dağılan afallamışlık bana keyif verirken onun daha fazla konuşmasına tahammül edemeyeceğimi anlayarak "İzninizle." dediğim gibi atlı arabanın küçük kapısından kendimi dışarı attım.