Gözü kara bir kadın ve kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir adam. Nasıl oldu da hayat onların yan yana gelmesini sağladı. Kız kardeşini bulma ümidi ile Çin'e giden bir adam. O adam ki Pars kadar yırtıcı. Küçükken gözlerinin önünde öldürülen anne ve babasının intikamı, kan damarlarının zerresine işlemişti. Çocukluğundan beri askeri eğitim gören bir kadın. Yaşıtları oyunlar oynarken o ise kılıç ve silah talimi yapardı. Anne ve babası tüm servetlerini kullanarak dünyada ki barışı sağlamak amacı ile kurmuş oldukları orduyu yönetmektedir. Ve onun imrenerek örnek almış olduğu biri var ki anne ve babasından sonra Tomris Hatun'dur. O bir komutandır. ● ● Bana doğru yaklaştı "Ne oldu? Bir sorun mu var?" Diye sordu. "Yok, yok bir şey" dedim. "O halde neden binmiyorsun?" Dedi. "Size nasıl güvene bilirim ki?" Dediğimde bana "Peki güvenmemek gibi bir seçeneğin var mı şuanda?" diye söylendi. Bulunduğumuz yerden birkaç insan sesi geliyordu. Uzaktan sadece sakince konuşuyorlardı. Çince olduğu için anlayamıyordum. Kadın elimden tutup beni arabaya doğru çekti "Bin şu arabaya be adam! Başının belaya girmesini mi istiyorsun?" ● ● "Ey Dünya Selam Dur!!! Bu Aşkın ve Cesaretin İktidarıdır!!!" ● ● Bu hikaye kahpeliği, zalimliği görmezden gelmeyenlerin hikayesi ● ● Bu hikaye, dünyada ki çocukların masumların katline, zulmüne son vermek isteyen Türkiyeli bir kadının hikayesi ● ● Bu hikaye daha çocuk yaşta anne babasını kaybetmenin yarasıyla içinde intikam ateşiyle büyüyen Kazakistanlı bir adamın hikayesi ● ● Bu hikaye mazlumların sesi, içinde zerre vicdanı olan insanların ayaklanma sebebi. ● ● "Jılama janım. Jawdı qwanta körme, sulw közim, äyelim, xalalım" ● ● Ve onlar da biliyor, hissediyorlardı ki gün gelecek, Doğu Türkistan bağımsız, Filistin özgür olacaktı. Gün gelecek Doğu Türkistan'dan Mescid-i Aksa'd