1

238K 3.4K 1.3K
                                    

Gözümden akıp giden yaşı ellerimin arasına haps edip uçaktan indim.Hâlâ olanları idrak edemiyor sindiremiyordum.Dün gece kardeşimin ağlayarak beni aramasıyla kendime küçük bir valiz hazırlayıp İngiltere'den İzmire gelmiştim.Avucumun içine küçük valizi alıp boş olan taksiye atladım.

Kendimi inanılmaz yorgun ve bitkin hissediyordum.Hadi ama dün gece babasının kansere yakalandığını öğrenen normal bir insan nasıl bir durumda olursa tam olarak o durumdaydım.

Ben Simay dünyaca ünlü ve dünyanın en mutlu mankenlerinden biriydim düne kadar.En yakın arkadaşımla ingilterede yaşıyordum.Çok ünlü bir ajansta çalışıyordum.Aynı zamanda aşçılık mezunuydum.

Taksi hastane'nin önünde durduğunda aşağıya inip beni bahçede bekleyen kardeşime sımsıkı sarıldım.
Şöför taksiyi hallederken bizde koşar adımlarla hastaneye girdik.O kadar korkuyordum ki babama bir şey olacak diye ödüm kopuyordu.

Asansörden inip odaya girdiğimizde hızlıca babamın yanına koşup ona sarılarak göz yaşlarımı bıraktım.

"S-simay iyiyim kızım,ağlamayı bırak"

Çok zor konuşuyordu ve onun bu kadar güçsüz olması beni daha çok korkutuyordu.Annemede sıkıca sarıldığımda beni hızlıca teste aldılar eğer ki iliğim babama uyarsa bu harika olurdu...

Saatler geçiyor hepimiz perişan halde koridorda bekliyorduk babamı uyutmuşlar ve bizi dışarıya almışlardı.Neredeyse bütün aile tek tek gelip test vermişti ama kimsenin iliği uygun çıkmıyordu lanet olsun.

Ne kadar zengin olursan ol sağlığı para ile satın alamıyorduk işte,Babamın 3 tane şirteki vardı biri benim üzerime biri kardeşimin diğeri ise annem ile babamındı şirketleri küçüklüğümden beri sıkıcı buluyordum.Bu yüzden şirketimin başına geçmek yerine gastronomi okumuş sonrasında mankenlik için gelen teklifleri gözden geçirmiş ve kabul etmişim.Yaklaşık 3 senedir bu işi yapıyordum,ve oldukça mutluydum tabi para harcamak yerine biriktirip bankaya atmayı tercih etmiştim her zaman için..

Doktorun odadan çıkmasıyla hızlıca yerimizden kalkıp yanına gittik

"Malesef uygun ilik hâlâ bulunamadı yaklaşık 3 aydır aranıyor fakat ne yazık ki henüz bulamadık,Ve korkarım ki uygun iliği bulamazsak durum oldukça ciddiye gidecek."

"3 ay derken?"

Histerik bir şekilde gülüp anneme döndüğümde, kafasını yere indirip gözlerini benden kaçırdı.

"Nasıl yani,babam 3 aydır hasta ve bana 3 ay sonra mı haber veriyorsunuz?"

"Çok nadir kişilerle eşleşebilen bir tür ve biz elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.Tekrardan geçmiş olsun."

Doktor yanımızdan uzaklaştığında artık bacaklarım beni taşıyamamış bedenimi yere bırakmıştı.Kendimi tutucak zorluyacak durumda değildim.Sesimi kontrol etmeden bağırarak ağlamaya başladım.

"K-kızım sö-ylüyecektik yemin e-ederim ki.."

Annemde hıçkırıkları'nın arasından zorla konuştuğunda kendimi bir kez daha tutmaya çalışmadan bağırmaya başladım.

"Öldüğünde mi haber vericektin bana, cenazesine gel ayıp olmasın mı diyecektin?"

Avazım çıktığı kadar bağırıyor kimseyi umursamıyordum.Benim bağırmalarımla annem dahada kendini bıraktığında bir kaç hemşire gelmiş beni zorlukla götürmüşlerdi.En son hatırladığım yumuşak bir zemine bedenimin bırakılması ve koluma sayamadığım kadar metal iğne ucunun girişiydi.

Göz kapaklarım dışarda ki gürültüye karşı çıkmak istermişcesine açmaya çalışıyordum.Fakat sanki gözlerimin üzerinde ağırlık varmışcasına açılmıyordu.

BABAM İÇİN   (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin