Olaylar beni çok ürkütmüştü. Bu adam çok korkutucu bir yüze sahipti. Sonra hemen Burak'ın yanına gittim:
-Ooooo hoşgeldin. Hanımefendiler yeni gelmiş.
-Öf dalga geçme ya. Hoşbulduk.
-Ne oldu moralin bozuk?
-Burak abin...
-Benim bir abim yok!
-Neden ama?!
-Bu konu hakkında konuşmasak.
-Ama...
-Dinlenmem gerek.
Bir tek ben mi herkese herşeyimi anlatıyordum bilmiyorum. Kimse bana birşey anlatmıyor. YAZIK BANA! Bunu öğrenmem lazım o adamı tekrardan bulmam gerek. Aaa ablamlar hastaneye gelmiş. O kim?
-Abla!
-Efendim Alev.
-Bu adam, dedim dondum o Burak'ın abisiydi.
-Merhaba küçük hanım.
-........
-Hastane masraflarını karşıladığınız için teşekkür ederim, dedi ablam.
-Bu....
-Sen kimsin? Bu hastanedeki herkesin masrafını karşılıyorsun! Onları küçük görme hakkını sana kim verdi?
-Ben kimseyi küçük görmedim sadece iyilik yapmak istedim.
-Alev ne oluyor, dedi ablam.
-Yokbirşey.
-Hadi gidiyoruz bir daha da gelmicez bir kaç gün dışarı çıkmasan iyi olucak.
-Ama abla bu haksızlık!
-Asıl senin adama yaptığın şey haksızlık.
-Ne yapmışım abla o adam bir şeytan hemde kardeşini öldürücek kadar!
-Ne!?
-.........
-Ne dedin sen?
-Birşey demedim.
-Dedin dedin tekrar söyle.
-Aa Emre Abi gelmiş, deyip kaçtım. Eğer söylersem hepimizin hayatı tehlikeye girerdi.
-Ateş ve Alev her yerde sizi arıyordum.
-Ne oldu buraya geliceğimi söylemiştim, dedi ablam.
-Ateş bir kadın geldi ben anneanneyim falan diyordu içeri aldım şu an bizim evde uyuyor.
-Niye böyle birşey yaptın!
-Ama anneannem...
-O kadın bir sahtekar, dedi ablam.
-Ama ama abla...
-Yalancı o yalancı! deyip ağlamaya başladı.
-Ateş eve gidelim mi?
-İstemiyorum yalnız kalmam gerek!
-Abla bekle nereye?
-Alev sen burada dur ben hemen geliyorum.
-Tamam Emre Abi.
Arkamdan biri geldi:
-Söylememeni söylemiştim.
-Ne!?
-Benim ben hatırla.
-Ama söylemedim.
-Kendi kulaklarımla duydum.
-Yanlış duymuş olmalısın şimdi gitmem gerek.
-Ablana söylerim.
-Neyi?
-Doktorun telefonunu çaldığını ve gizli işler çevirdiğini.
-Ben gizli iş çevirmedim görüşmemek üzere bu arada tehditlerini unutma bir sonrakinde edersin.
-KOPYACI! Ben unutmam umarım sorularını unutmamışsındır.
-Hepsini not aldım görüşmemek üzere.
Hemen ablamın yanına gittim:
-Abla seni anlıyorum.
-Alev sana anlattıklarımla sınırlı değil!
-Nasıl yani?
-Alev git!
-Ama abla.
-Git dedim.
Etraftaki herkese bağırmaya başladım:
-ŞİMDİ HERKES AYNI ANDA ANLAT DİYE BAĞIRICAK 1-2-3 ANLAT!
-Alev ne yapıyorsun?
-Anlat anlat anlat anlat!
-Hayır kesin bağırmayı!
-Yine gelmiş, dedim sessizce.
-Kim gelmiş, dedi ablam.
-Şu kahverengi köpek az önce de buradaydı biliyorsun köpeklerden korkarım.
-Benden sakladığın bir şey mi var?
-Anlat anlat anlat!
Aslında vardı ama nasıl diyecektim Erzurum'dan gitmemiz gerek yoksa bu adam peşimizi bırakmayacak.
-Alev şunlara söyle bağırmayı kessinler.
-Tamam daha bağırmayın!
-Alev eğer benden sakladığın bir şey varsa söyle bende sana ne olduğunu söyleyecem.
-Abla ben senden bir şey saklıyorum.
-Hadi söyle !Derdini anlat dermanını bul.
-Abla, dedim ve cesaret edemeyip:
-Ben o gün papatya kokladım ve bayıldım beni hastaneye kaldırdılar.
-Akılsız alerjin olduğunu bile bile niye kokladın?
-Neyse sen anlat hadi.
-Şimdi ama sen o kadını seviyorsun senin aklını boyamak istemiyorum.
-Abla ne olursa olsun ben hep senin arkandayım.
-Şimdi ben evden kaçtıktan sonra o Sevap olan kadın benim annemi öldürtmüş.
-Ne!?
-İşte böyle benim peşimden adamlarını yollamış.
-Ne inanamıyorum bunu nasıl yapar bir insan nasıl bu kadar vicdansız olabilir?
-Bir keresinde az daha beni o 10 yaşındaki çocuğu öldürüyorlardı.
-......
-Ağlama!
En güzel yerlerde kesiyoruz ama böyle daha heyecanlı oluyor gibi . İstediğiniz bir şey varsa yorumlara yazsanız fena olmaz. Sizce bir dahaki bölümde ne olsun?
Hadi bakalım bir sonraki bölümde görüşmek üzere...