Yağızdan:
Bizim tim'in olduğu koğuşa girdim. Beni görünce şaşırarak ayağa kalktılar. Bir şey demelerini fırsat vermeden konuşmaya başladım.
+Beyler 5 dakika içinde bahçede olun bakalım ne kadar paşlamışsınız.
Arkamı döndüm ve odadan çıktım. İçtima alanına indiğimde eğitim yapan Bizkurt timini gördüm. Büyük ihtimalle onlarda yeni başlamıştı antrenmana çünkü şu an mekikdelerdi. O sırada bizim tim de geldi. Tam time dönecektim ki Şahin Yüzbaşı bana seslendi.
Şahin Komutan: Yağız Yüzbaşım, eğer sizde timle içtima yapacaksanız bize katılabilirsiniz.
+ Evet içtima yapacaktık ve iyi olur size katılmamız. İki tim birbirine alışır en azından.
Sonra time döndüm.
+ Evet beyler bozkurtların yanına mekik pozisyonuna geçin. Komutanın emirlerini aynen uygulayın.
Şahin Komutan: Evet tiiim şınav pozisyonuna geçin.
+ Şahin Yüzbaşım tim en son ne zaman göreve çıktı.
Şahin Komutan: Bir yıla yakın oldu. Sizin tim?
Bu cevaba şaşırdım. Bir birdo timini bu kadar uzun süre görevsiz bırakmazlardı normalde ama şaşkınlığımı belli etmeden cevap verdim.
+ Bir hafta oldu görevden geleli.
Sonra time döndüm.
+ Sol elleri kaldırın tiiiim. Devam et şınav çekmeye.+ Paslanmış mı tim Komutanım? Ne dersiniz?
Yapmak istediğimi anlayan Şahin Yüzbaşı güldü.
Şahin Komutan: Bilmem ki Yüzbaşım denemek lazım paslanıp paslanmadıklarını.
Time döndüm
+ Bozkurt timiii, ne diyorsunuz paslandınız mı? Yetişebilirmisiniz dağda bize?
Bozkurt timinden adının Enes olduğunu hatırladığım asker kafasını kaldırdı,
Enes: Bir bordo asla paslanmaz komutanım.
Timdeki tek kız olan Asena büyük bir hırsla cevap verdi.
Asena: Size yetişemeyiz dağda komutanım çünkü size yetişmemiz için önce arkanızda kalmamız lazım. Biz sizin arkanızda kalmayız.
Alp: Ama sizin tim arkada kalırsa bilemeyiz komutanım.
Burak: Kendi timinizle karıştırdınız herhalde Komutanım bizi.
Mehmet de bunları sindiremeyerek cevap verdi hemen.
Mehmet: Biz geride kalmayız, siz merak etmeyin.
Ahmet: Geride kalanı da bekleriz.
Asena: Kendi kendinizi nasıl bekleyecekseniz.
Diye sessizce konuştu ama ben yanında olduğum için duymuştum.
Şahin Komutan: Bize laf değil icraat lazım.
+ Şahin Komutanınız haklı. İcraat lazım icraat. O yüzden askeri parkura geçiyoruz.
Yaklaşık bir saat mekik şınav çekmişlerdi ve kimsenin gıkı çıkmamıştı. Başka tim olsa zor dayanırdı. Buradan bile belliydi timin gayet iyi bir kondisyona sahip olduğu.
(Örnek bir parkur.)
Herkes parkurun başına geçince Şahin Komutan başladı konuşmaya.
Şahin Komutan: Evet tim, parkurda süre tutacağız. Bakalım ne kadar sürede bitecek. Bu arada parkur sırasında sorularımıza da cevap istiyorum.
Güldüm son dediğiyle. Psikolojik baskı uygulayacaktık parkur sırasında. Amaç çok netti hassas olduğu noktayı bul ve üstüne git. Bu onu yavaşlatıyormu iyice incele.
+ Mehmeeet gel koçum sen başla.
Mehmet parkura başladı, hızla ilerliyordu.
+ Mehmeeet oğlum sen iyice yavaşladın. Ne bu yavaşlık.
Şahin Komutan: Mehmeeet koçum tek çocukmusun sen?
Mehmet: Hayır komutanım.
Şahin Komutan: Eee o zaman neden anakuzuları gibi yavaş yavaş ilerliyorsun?
+ Düşmekten mi korkuyorsun yoksa mehmet?
Mehmet: Düşmekten korkmam komutanım ve anakuzuları şu an sırada bekliyor komutanım.
Güldüm bu cevaba birilerine sataşmasa şaşırırdım zaten.
Şahin Komutan: Var mı arkada bekleyenin mehmeeet?
Mehmet: Var komutanım.
Bulmuştu Şahin Komutan Mehmet in bam telini. Bundan sonrası ona kalmıştı artık müdahale etmezdim çok.
Şahin Komutan: Niye bordo oldun peki Mehmet? Arkada bıraktıkların sana birsey olursa ne yapacak?
Mehmet: Bana birşey olursa üzülürler komutanım da şu al bayrağa birşey olursa ne yaparlar?
Şahin Komutan: Senden başka kimse kalmadı mı bayrağı koruyacak? Sen ölünce onlara kim sahip çıkacak?
Mehmet parkurun sonuna yaklaşırken iyice terlemişti. Derin bir nefes aldı ve cevap verdi.
Mehmet: Herkes bayrağı korumayı başkasına bırakırsa ne olacak bu işin sonu komutanım? Hem biz ölmeyiz şehit oluruz komutanım. Şehidinde emanetine sahip çıkar bu ülke bu millet.
Dedikten sonra parkuru tamamlamıştı. Sırayla herkesi parkura aldık. Saat gece 1 di şu an. Son sırada da Asena vardı. Şahin Komutan Asenaya parkura geç derken güldüm eğlenceli olacaktı bu.
Asena parkura başlayınca ben de konuşmaya başladım.
+ Neden asker oldun Asena?
Asena: Vatana hizmet için komutanım.
+ Sana mı kaldı bu vatana hizmet Asena? Korkmuyormusun ölümden?
Asena: Elbette korkuyorum ölümden komutanım.
+ Ölmekten korkuyorsan burada ne işin var?
Asena: Ben şehit olmadan ölmekten korkuyorum. Vatan uğruna can feda komutanım.
+ Senden başka kalmadı mı bu vatana can feda edecek. Git otur annenin dizinin dibinde.
Asena: Ben biraz bencil bir insanımdır komutanım. Şehitlik mertebesini başkasına kaptırmayayım dedim. Siz oturun komutanım annenizin dizinin dibinde ben yerimden memnunum.
+ Zor olmuyor mu Asena dağlarda gezmek? Nasıl dayanıyorsun?
Asena: Ben askeri lise ve askeri yüksekokul mezunuyum komutanım. Alışığım dağlara dert etmeyin siz.
Bu cümleyi de söyledikten sonra parkuru bitirmişti. Hemde gayet iyi bir süreyle. Çok iyi bir kondisyonu ve çok sağlam bir psikolojisi vardı. Haa bide pabuç gibi dili.
Şahin Komutan: Evet tim ne dersiniz devam mı?
Kimseden ses çıkmazken Asena cevap verdi.
Asena: Komutanım başka zaman çıkarsanız canımızın kalanını da. Malum yarın isteme var. Biraz dinlensek?
Ne istemesiydi acaba bu? Ben bunu düşünürken şahin Komutan cebap verdi.
Şahin Komutan: Benim için bir sorun yok. Haklısın tabi Yağız Komutan da kabul ederse.
+ Normalde bu kadar erken bırakmadım ama madem yarın isteme var burada bitirelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şafak Vakti Bozkurt ~ Nemrudun Kızı ~ Bordo Bereliler
Ficción GeneralBen Asel Asena Yiğit; Komutan bir babanın kızı, havacı bir abinin biricik kardeşi, bozkurt timinin göz bebeği üsteğmen Asel. Ömrünü vatana adamış, sevdası albayrak olan kadın. İzmir'e aşık kadın... Ben Yağız, şafak timinin komutanı Yüzbaşı Yağız. Da...