Şafak Vakti Bozkurt Bölüm 37

2.2K 120 80
                                    

Bugün de geldi bir bölüm, misafir olmasa yine iki atacaktım ama olmadı bununla idare edin artık. Oylar güzel olursa yarın iki bölüm gelebilir. Satır aralarını boş bırakmayın ve oyu unutmayın ŞVB ailesi, iyi okumalar 🤍

Asena'dan:

Yağız: Kameraları yerleştirelim, neredeler?

+ En küçük çantadalar. Ses kayıt cihazları da orda.

Alp: Tamam ben başlıyorum yerleştirmeye.

Bende çalan telefonumu aldım masanın üstünden, daha doğrusu görev için ayarlanan telefonu, Bilge Komutan arıyordu ama biri görürse sorun olmasın diye My Father 👑 şeklinde kayıtlıydı, bekletmeden açtım.

+ Dinliyorum.

Dikkat çekmemek ve risk almamak için komutanım kelimesini odada bile kullanmıyorduk.

Bilge Komutan: Asena otelin restoran kısmındaki ajanlarımız haber verdi, adamımız aşağıda. Resmini gördün zaten sende in.

+ Tamamdır, adamla nasıl tanışacağım bir fikriniz var mı?

Bilge Komutan: Bu kutu bebek halinle çok zor olmaz bence. Halledersin bir şekilde.

+ Zaten başka çarem de yok, tamam ben hallederim.

Telefonu kapatınca Yağız ve Alp'e dönüp konuşmaya başladım.

+ Ben aşağı iniyorum, adamımız restoranda.

Yağız: Bekle bizde geliyoruz, itiraz etmeye kalkma korumaları olmadan bir yere gitmez mafya babasının kızı.

+Tamam, hadi gidelim.

Aynaya baktım, saçlarımı son kere düzelttim. Kırmızı rujumu tazeledim, duruşumu dikleştirdim. Kendi kendime tekrarladım Olivia Lovato'um ben , Micheal Lovato'nun biricik kızı
Olivia Lovato. Son kez aynaya göz attığımda role çoktan girmiştim. İngilizce bir şekilde konuşmaya başladım.

+ Hadi gidelim.

Başıyla ikisi de beni onaylayınca çıktık odadan onlar arkada ben önde asonsöre bindik, restoranın olduğu kata gelince derin bir nefes alarak çıktım asonsörden. Adamımız görmüştüm, en arka masada oturuyordu, yüzü bizden tarafa bakıyordu. Gözleri beni baştan aşağı taradı, göz göze gelince gülümsedi. Bende onun gözlerine bakarak hafifçe gülümsedim sonra önündeki masaya oturdum. Garsona bir balık ve bir şarap sipariş ettim. Yağız ve Alp'e dönüp konuştum.

+ Kapının önünde beklemeniz yeterli.

Yağız: Ama

Lafını kestim, onlar burda olmazken adamın gelme ihtimali daha fazlaydı, adamın duyabileceği şekilde konuştum.

+ Babamın bunu sorun etmeyeceğine eminim Francisco, bilirsin tekrarlamaktan hoşlanmam.

Yağız Alp'e de işaret yaptı ve kapının oraya geçtiler, bu durumdan hiç memnun olmadıkları belliydi. Kulağımda Bilge Komutanıb sesi yankılandı, kulağıma yerleştirilen cihaz fazla iyi çalışıyordu.

Bilge Komutan: Sana bakıyor, yavaşça ona dön, baştan aşağı süz ve gözlerine bakarak gülümse.

Bilge komutanın dediklerini aynen yapılan, bunu yaparken Yağız'ın küfürlerini duymamış gibi yapmam gerekmişti, önüme döndüm. Henüz iki üç dakika geçmişti ki adamımız yanımda bitti.

Alex: Merhabalar, oturmamın bir sakıncası var mı? Birini bekliyormusunuz?

Gülümsememi yüzümden eksik etmeden cevap verdim,

Şafak Vakti Bozkurt ~ Nemrudun Kızı ~ Bordo BerelilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin