душа

2.7K 201 109
                                    

Ruhsuz

H E S T İ A    B A R N E S

Yavaşça gözlerini açtı Hestia. Başına saplanan korkunç bir acı vardı

Gördüğü ilk şey beyaz bir tavandı. Kaşlarını çattı. Daha bir dakika önce kelepçelerle oturduğunu hatırlıyordu

Kalkmaya çalıştı fakat kalkacak enerjisi yoktu. Buraya nasıl geldiğini düşünmek için zihnini zorladı

Kelepçelerle oturmuş tanrıya dua ediyordum

Sonra bir erkek sesi duyuldu

Adam bana Fesatlıklar tanrısı olduğunu söyledi

Elini başıma koydu

Askerler geldi

Hatırladığı şeyler rüya gibiydi fakat hiçbiri neden burada olduğunu açıklamıyordu.

Yattığı yerden kalktı. Odaya göz gezdirdi. Küçük beyaz duvarlara sahip bir odaydı

İçinden kısa bir sürede olsa acaba öldüm mü diye geçirdi Hestia.

Başını sallayarak odadan çıktı. Evde kimse yok gibiydi. Eğer hatırladıkları doğru ise onu bir tanrı kaçırıp buraya getirmişti. Adam ismini söylemişti fakat Hestia bir türlü hatırlayamamıştı

Evin içinde gezerken evde kimse olmadığını fark etti. Nerede olduğunu bile bilmiyordu. Hala New York sınırları içerisindemiydi yoksa başka bir ülkedemiydi?

Derin bir nefes aldı. Herkes onun kaçtığını düşünecekti. Oysaki Hestia dafa fazla direnmek istemiyordu.

Evin ana kapısına geldiğinde kapıyı açmaya çalıştı fakat kapı açılmıyordu.

Hestia kapıyı zorlarken arkasından bir ses duyuldu

"Boşuna uğraşma ben istemediğim sürece buradan kaçamazsın"

Hestia arkasını döndü. Bu onu kaçıran adamdı fakat üzerinde tanrısal kıyafetlerden yoktu. Daha çok modern bir ingiliz gibi giyinmişti

 Daha çok modern bir ingiliz gibi giyinmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hestia adama baktı. Bir tarafı bu tanrı olduğunu söyleyen adamdan ölümüne korksada bir tarafı garip bir şekilde rahattı

"Neden beni buraya getirdin?"

Adam'ın yüzü aniden değişti

"Senin yüzünden tesseract'ı alma fırsatım gitti."

Adam Yavaşça Hestiayı süzdü

"Baban bir yenilmez. Tesseract karşılığında seni onlara vereceğim"

Hestia güldü. Bu gerici ortama rağmen bu söylediği şey gerçekten komikti

"Üzgünüm bay tanrı fakat benim karşılığımda sana hiçbir şey vermezler. Hatta beni öldürmen için sana para bile verebilirler"

Adam kaşları çattı.

"Bir yenilmezin kızısın fakat senden bu kadar mı nefret ediyorlar? Ayrıca adım Loki. Bay tanrı değil"

Hestia elini kapının kulbundan çekti. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Daha önce hiç tanrı ile karşılaşmamıştı. Yutkunarak konuştu

"Ben yenilmezlerin düşmanına hizmet ediyorum. Beni sevmemeleri gayet normal"

Loki daha fazla kızı dinlemeden boğazından tutup duvara yapıştırdı. Hestia nefessiz kalarak elini boğazından çekmeye çalışıyordu

"O zaman işime yaramazsın ölümlü. Seni öldürmem gerek"

Hestia kesik sesi ile konuşamaya çalıştı fakat kelimeler ağzından çıkmıyordu. Her geçen saniye konuşması daha da imkansız hala geliyordu. Adamın gözlerin içine bakıp bir cümle kurmaya çalıştı

"Öldür. Yıllardır zaten bu anı bekliyorum"

Hestia gözlerini kapattı ve genç tanrının onu öldürmesini bekledi. Fakat beklediği gibi olmadı

Boğazını sıkan elini çekti Loki

Hestia yere düştü ve derince nefes almaya başladı. Bir yanı ise onu öldürmeyen tanrıya sinirliydi.

"Neden öldürmedin?"

Hestia yattığı yerden Loki'ye baktı. Yüzünde değişik bir ifade vardı ve Hestia bu ifadeyi anlayamıyordu.

"Daha önce öldürdüğüm insanlar bana beni affet diye yalvarırdı. Sanırım öldürmem için yalvaran ilk kişi sensin"

Hestia ayağa kalkıp duvara yaslandı. Nefes alışı yeni düzene girmişti

"O zaman beni geri götür"

Hestia Loki'nin yüzüne bile bakmıyordu. Evin küçük penceresinden uçsuz bucaksız denize bakıyordu

"Neden seni geri götürmemi istiyorsun? Seni yeniden zincire vuracaklar"

Hestia bakışlarını Lokiye çevirdi.

"Ben özgür olmayı hak etmiyorum. Benim hak ettiğim iki şey var. Ölüm ve esaret"

Loki Sözünü kesmeden dinliyordu

"Benim elimde yüzlerce masum insanın kanı var. Ben kötü birisiyim. Ben bir canavarım"

Hestia yeniden yere doğru oturdu. Yüzünde hiç bir duygu yoktu. Sanki birisi gelip Hestia'nın ruhunu öldürmüştü.

Loki duruşunu bozmadan Hestia'ya baktı. Karşılaştığı hiç bir insan gibi değildi. Hatta karşılaştığı kimse gibi değildi.

Kızın yaptıklarından pişman olduğu her halinden belliydi. Normalde Loki kimse ile bu kadar uzun konuşmaz ve kimseyi dinlemezdi.

Fakat şu an bu kızın hayat hikayesini dinlemek istiyordu. Kızı merak etmişti Loki.

Ve hayatında ilk defa birisini incittiği için üzülmüştü Loki



<3

Sizce loki ile Hestia iyi anlaşabilecekler mi?

Loki neden Hestia'ya üzüldü sizce?


Yeni yılınız kutlu olsun <3

WİNTER SOLDİER // DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin