19

1.4K 106 9
                                    

—Gerçekten bir işin olduğu için buraya geldiğini sanıyordum. Sense geldiğinden beri yalnızca eğleniyorsun.  Dedi.

—Bir tane ameliyatım vardı. Katılmam gereken bir konferans vardı. Artı olarak bu akşam ki ne kadar gereksiz olsa dahi bir davet vardı. Işlerim dışında evet şehri gezerek eğlendim.

—Evli olmana rağmen bir adamla flörtleşerek yaptın bunları dedi.

Gülerek kafamı sağa çevirdim.

—Evliyim. Karşımdaki adam da nişanlı.  Tesadüfen bir arkadaşımın parfüm mağazasında tanıştık. Arkadaş olduk. Yalnızca arkadaş. Hatta ona seni anlattım. O da bana nişanlısını anlattı. Amacımız flört etmek olsaydı eminim ki eşlerimizden bahsetmezdik.

—Ondan etkilendin. Dedi.

Bakin burada kesinlikle hatalıydım. Ancak elimde olan bir şey yoktu. Anlık olarak görmüştüm ve adam gerçekten tanrı gibiydi.

—Etkilenmedim. Sen bana aşkını itiraf edene kadar bile kimseden doğru düzgün etkilenmedim. Biliyorsun gençtim olabilirdi ancak ilgimi çekmedi kimse. 40 yaşından sonra da birisinden etkilenecek halim yok.

Boş yapıyordum. Adamdan etkilenmiştim ve o da farkındaydı. Kabul etmem gerçekten saçma olurdu. Bakın etkilenmiş olabilirdim ama aklımdan kesinlikle saçma şeyler geçmemişti. Hatta gerçekten arkadaş olmuştuk.

—Onunla iki gündür geziyorsun. Kim bilir ne yakınlıklarınız oldu. Şarap içtiğinizi duydum. Gece bana hayalin olarak anlattığın şeyi iki gündür tanıdığın adamla gerçekleştirdin. Ayrıca peşine adam falan takmadım. Paparazzilere yakalanıp tüm kore de adınızın geçmesine sebep olan sensin. Dedi.

Bakın bundan haberim yoktu işte.

—Beni aramalıydın. Dedim.

—Kendi suçlarından kurtulmak için bana bahane bulmayı bıraksan mı? Diye sordu.

Söyleyecek hiç bir şeyim yoktu. Bu sefer gerçekten haklıydı. Onu aldatmadığımı biliyordu. Ama yaptığım şeyler yüzünden de kızgındı. Haklıydı. Ilk defa ona karşı ne diyeceğimi bilemeyerek kaldım öylece. Kendimi ilk defa onun yanında bu kadar küçük hissettim. Özür mü dilemeliydim? Basit kaçardı. Gerçi aklıma başka yapacak bir şey gelmiyordu.

—Buraya gelmemin sebebi kıskançlıktan çıldırmam veya önceki kavgalarımızda benim sürekli yüzüme vurup susturduğun nedenler değil. Dedi.

Jungkook kıskanç biriydi evet. Bundan dolayı kavga ederdik bazen. Kavga büyüdüğünde ona sürekli "Özgüvenin mi düşük yoksa bana mı güvenmiyorsun?" Diye sorardım.

Devam etti.

—Açıkçası erkeklere karşı bu rahat tavırlarına alıştım. Farkındaysan son bir kaç yıldır bu yüzden kavga etmiyoruz. Bunun nedeni senin hareketlerine dikkat etmenden değil beni alıştırmandan kaynaklanıyor. Dedi.

Onu çok uzun zamandır tanıyordum. 30 senedir. Gerçekten o ilk defa bu kadar acımasız ve ağır konuşuyordu. Ben ilk defa onun karşısında bu kadar sessizdim.

—Ancak bu sefer Sung Kyun, bu sefer gerçekten tüm halkın duymasını sağladın. Kendi içimizde halledebilirdik bunu evet. Hatta kavga bile çıkarmadan görmezden gelirdim muhtemelen. Dediğim gibi alıştırdın beni. Dedi alayla.

Dişlerimi sıktım bir tepki vermemek için. Ellerimi birleştirmiş sıkarken şuan neler hissettiğimi oldukça iyi biliyordu. Belki de ilk defa beni böylesine yenmişliğinin tadını çıkararak parçaladı beni  bu gece.

—Annem aradı. Bana neler dediğini tahmin etmek bile istemezsin. Babam seni sever pek bir şey söylemedi. Ancak yanlış şeyler düşündüğünü tahmin etmek zor değildi. Buraya gelmemi ve daha fazla magazinde saçma bir şekilde yankılanmamızı istemedi. Ve bunu senin için istedi biliyor musun Sung Kyun? Çünkü bunlardan etkilenen ben değildim. Senin muhteşem itibarın etkileniyordu. Buraya bunun için geldim işte. Ama geç kaldım malesef. Çoktan davete Taehyung'la birlikte girdiğin görüntülendi. Sonrasında yanına geldiğimde sinirlenerek davetten çıkışın çıkmadan önce Taehyung'la göz göze gelişin... kameralar hepsini tek tek çekti.

Küçüğüm ~Jeon Jungkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin