Küçüğüm ~Jeon Jungkook

13

2 Yıl sonra
Jungkook 23
Sung Kyun 30 yaşında.

—Doğum günümü kimse kutlamasın. Tanrım duymak istemiyorum. Çok yaşlandım.

Resmen ağlayarak Jungkook'un benim için hazırladığı doğum günü partisinde mumları üflememek için direniyordum.

—30 olmak istemiyorum dedim.

Jungkook gülerek bana eğildi. Beni kucağına alırken benim oturduğum yere kendisi oturdu. Bir kolumu omzuna koydum.

—Kookie benim küçüğüm. Sevgilin yaşlandı.

—Hâlâ 18 yaşında gibi görünüyorsun Sung Kyun. Jungkook etrafta koştururken yaşlanman ne mümkün? Dedi Jessica.

—Sungyun sadece sayılar. Önemsiz. Bu  kadar üzüleceğini bilmiyordum tanrım dedi Jungkook yanağımı öperken gülüyordu.

—Ben de senin 30unu zevkle kutlayacağım Jungkook. Dedim.

—40 yasına yalnızca 3 Yıl kalmışken umarım zevk alırsın Sung Kyun dedi Jack.

Gözlerimi açarak şokla ona baktığımda herkes ona bakıyordu.

Jack dediğinin farkına vararak o da gözlerini kocaman açtı.

—Sana işkence edeceğim. Ölmeme garantili dedim.

—Sana yardımcı olacağım minik sevgilim dedi Jungkook.

—Jungkook 30 yaşındayım tanrı aşkına ne miniği? Dedim ve mumları üfledim.

—Hiç biriniz alkışlamayın. Alkışlayan haindir. Dedim.

Jungkook dudaklarimizi birleştirirken gülümsedim. Elleri kalçalarıma kayarken ellerine vurdum.

—Fazla yaşlıyım Jungkook dedim.

Kafasını iki yana sallayarak güldü. Sonrasında tuvalete girdigim bir vakit resmen beni azarlayarak...

Her neyse 30 olduğum için oldukça üzgündüm. Bir de Jungkook beni bu lüks tuvalette... için ağlamıştım. Sonrasında makyajımı beraber tekrardan yapmıştık.

...

—Tamam gelirken alırım. Dedim ve telefonu kapadım.

Tek elimle saçlarımı geriye atarken derin bir nefes alarak aslında Jungkook'un yapması gereken market alışverişini yapmaya başladım. Üstüne üstlük onun istedikleri de ayrı bir dertti.

Marketten çıkarken hepsini arabanın bagajına yerleştirdim. Arabayı park ederek indiğimde muhtemelen benim yaşlarımda olan bir adam yardım etmek istemişti. Eh işten çıkmıştım ve yorgundum. Red etmedim.

Asansöre kadar bana eşlik ederken asansör açıldığında içinden bir adet Jungkook çıkmasını beklemiyordum. Sert bakışlarına maruz kalırken elimdekileri Jungkook'a verdim.

—Teşekkürler bayım. Iyi geceler dilerim diyerek gülümsedim. O da gülümserken elindekileri nazikçe alacakken Jungkook benden önce davranarak aldı.

Ona göz devirirken adama tekrar gülümsedim ve asansöre bindim. Yorgunlukla aynaya yaslanırken Jungkook kızmaktan vazgeçmiş olmalıydı.

Eve birlikte girdik. Elindekileri mutfağa götürürken ben de üzerimi çıkardım.

—Ben duşa gireceğim. Istediğin şeyleri aldım. Dedim odama ilerlerken.

—Sung Kyun konuşalım mı?