Küçüğüm ~Jeon Jungkook

5

1 Sene Sonra
Jungkook 16
Sung Kyun 23 yaşında.

Klasik bir sınav haftası klasiği yaşıyorduk. Bu sefer Jungkook'un sınavları vardı. Benim zaten her gün düzenli çalışmam gerekiyordu yoksa kesinlikle bir başarı sağlamam mümkün olmazdı.

Muhtemelen bu iki hafta boyunca odasından çıkmazdı. Bu kadar çalışmasına gerek yoktu. Mesleğimi tamamen elime almama az kalmıştı ve bize bakabilirdim. Gerçekten bakabilirdim. Ne durumlardan gelmiştik zaten buraya.

Arkamdan sarılan kollarla irkildim. Beni geçmişti. Bu durum biraz beni üzüyordu. O küçücük kalmalıydı. Gerçi hala zayıftı. Kilo aldırmayı başaramamıştım ona.

Sebzeleri doğramaya devam ederken saçlarıma öpücüklerini diziyordu.

—Sungyunie~ diye fısıldadı kulağıma. Bundan huylanarak birazcık kendimi çekmeye çalıştım. Kolları daha fazla sıkılaşırken kıkırdamıştım.

—Bir şey mi istiyorsun? Diye sordum kafamı çevirip ona bakarken.

Dudağımın kenarından öperken omuz silkti.

—Kendini zorlamanı istemiyorum. Arada odadan çıkıp bana da yüzünü göster dedim. Sebzeleri kaynayan suya atarken.

O da benimle birlikte yürüyordu. Tekrsr eski yerime döndüm onun kolları arasında.

—Spor salonuna gitmek istiyorum dedi.

—Bu da nereden çıktı? Diye sordum.

Omuz silkti.

—Düşüneceğim dedim kafamı sallayarak.

—Çikolatalı süt var mı? Diye sordu.

—Her zaman ki yerinde. Dedim.

Kollarını benden çekerken bir çikolatalı süte satılmış gibi hissetmiştim.

Çalan telefonumla irkildim. Ellerimi suda durulayıp havluda kuruladım. Telefonumu aldım. Jungkook'sa dudakları arasındaki pipete işkence ederek beni izliyordu.

Tanımadığım bir numaraydı. Açtım.

—Sung Kyun. Sevgili kızım.

Sesiyle gerilirken Jungkook yüzümü görmesin diye yemeği karıştırmak için oraya döndüm.

—Efendim. Dedim.

—3 yıldır hapisteyim. Bu 3 yılı sana neler yapacağımı düşünerek geçirdim. Son bir yılım kaldı. Ben burada içeride yatarken huzurla uyuyama diye arıyorum. Dedi.

—Anladım. Nice yıllara. Diyerek kapattım.

—Kimdi? Diye sordu Jungkook.

—Okuldan. Sen hala formalarınla mısın? Git değiştir üstünü dedim.

—Sen de okuldan döndükten sonra saatlerce formalarınla oturuyordun dedi.

Ah bi onun mükemmel hafızası vardı. Size yemin ederim her bir anı hatırlıyordu. Onu buluşumu kucağıma alışımı, yıkayışımı...

—Beni örnek almamalisin demek ki. Hadi üstünü değiştir dedim.

—Al kalanını sen iç. Ben sonra bir tane daha içerim dedi.

Sütü yanıma bırakıp odasına gitti.

Süt kutusunu elime alıp içmeye başlarken o kadar dişlemişti mi süt gelmiyordu resmen. Pipeti düzeltip bitene kadar içip çöpe attım.

Jungkook'un spor salonu meselesine gelirsek aslında mümkündü. Gidebilirdi.

—Kookie benim gözlüklerimi getirir misin? Başım ağrıyor böyle dedim.