Karanlık, siyaha boyanmış bir an, kimisi için sakinlik huzur ve rahatlıkdır ama benim için acımasız geçmiş, çaresiz hıçkırıklar ve durmayan gözyaşları, korkuydu.
Annecim, annecim
Beni duyuyor musun?
Sekiz yaşında ki beni
Bana kıydılar anne
Tıpkı senin gibi
Beni üzdüler anne
Tıpkı senin gibi
Beni karanlığa bıraktılar
Tıpkı senin gibi.....Görüyor, beni anlıyor zannediyordum belki de kimsesiz kalmamak için buna inanmak istemiştim. Beni sevsin istemiştim benim onu sevdiğim gibi. Ama o beni sevmedi, bunu bugün burda daha net anlamıştım.
Bana hayal kurmak haram, umut etmek yasaktı. Buna rağmen umdum ve hayal ettim yine ve yine yıkıldım. Hatalarımdan hiçbir zaman pişmanlık duymayan biriydim nede olsa.Kurşunun soğuk acısı bedenime yavaş yavaş sızarken son kez âşık olduğum adamın o kahve gözlerine bakmak adına gözlerimi gözlerine değdirdim. Parlayan göz bebekleri ifadesiz yüzü ve elinde ki silahı ile soğuk kanlı bir katil gibi gözükebilirdi ama yanağından usulca kayan o gözyaşı o imajini yerle bir etti. Bir an için beni vurduğuna üzüldü diye düşündüm ya da umut ettim diyelim. Bu düşünce yüzümde acı bir tebessüme peyda oldu. Kızgın olmam gerekirken aptal duygularım yüzünden sadece gülümsüyordum.
Aptal ben,
Beni yıkan bu zaaflara yine yıkılmıştım.Yavaş yavaş kaybolan görüntü ile son kez baktım gözlerine sonrası ise korkularım, ait olduğum yer olan karanlıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaralı Kalpler | Sahged
FanfictionKaranlığın içinde kaybolmuş bir kız çocuğu, Kimsesizliğine kimse bulmaya gelmiş bir kadın. Yufka yüreği yüzünden kaybetmiş bir çocuk , Aşkı için kaybolmuş bir adam. Bu iki yaralı kalp birbirlerine yara bandı olabilirler mi? Hadi gelin bir...