X.BÖLÜM|'EGE'

612 50 67
                                    

GEDİZ
Git git bitmeyen yol gözümde daha da büyürken bir yandan Sahranın sözlerini aklıma getirip kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Sahranın yüzünü gözlerimin önüne getirmek bile beni daha sakin,daha huzurlu biri yapmaya yetiyordu sanki. Onun yüzünü bir dakika görmek bile beni saatlerce mutlu ediyordu. Ben bunları ona yansıtamıyorum belki,belki ona olan sevgimi bu kadar hissettiremiyorum ama tüm bu olaylar yatışınca bunları ona da belli edecektim.

Sonunda evin önüne gelmişim arabanın kapısını açıp indiğimde derin bir nefes aldım,kapıyı tıklattığımda yardımcımız kapıyı açtı. Hemen içeri dalıp salona gittiğimde gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum. Ablam,annem ve Kahraman. Evet Kahraman. "Ne alaka lan bu bizim evimizde!" bağırıp üstüne yürürken ablamın beni tutmasıyla daha da sinirlenmiştim, ablamın ellerinden kurtulup Kahramanın yüzüne indirdiğim yumrukla o da yere düşmüştü. Annemin bana bağırmasıyla çekilip merdivenlerden hızlıca odama çıktım.

Yatağıma baktığımda küçücük bir bebek görmeyi beklemiyordum tabii,uyuyordu çok tatlıydı.. Fazla tatlıydı. Yatağa oturup minik bebeğin sevimli yüzüne baktım,dudakları hafif aralık gözleri kapalıydı. Beni biraz olsun sakinleştirmeye yetmişti,onun başından kalkıp balkonuma çıktım derin bir nefes alıp uzakta yanan ışıkları izlerken ablamın bunu yapmış olmasına aklım ermiyordu.Sakinleşmeye çalışıyordum ama şuan evimin salonunda benim oturduğum koltuklarda o şerefsizin oturması bana hiç yardımcı olmuyordu.

Sanırım koskoca Muğla'da tek huzur bulduğum yer sahranın yanıydı.Artık evimde bile huzur yoktu bana.Kafamı çevirip yatağımda uyuyan minik bebeğe bakmıştım."Ah,aah evlenmelerinin sorumlusunun bir bebek olması"Aslında bunların bütün sorumlusu ablamdı.Hangi akıla hizmet o adamla evlenirdi.Sinirimi bastıramayacağımı anladığımda içeri geçip yavaşça bebeğin yanına uzanmıştım.Eğer bu olanlar olmasaydı bu bebek şuan bizim olabilirdi,sahra ve benim sorumluluğumuz altında olabilirdi.

Bunları düşündükçe daha da üzülüyordum,ben yanına yatınca minik bebek kıpırdandı,yüzünü buruşturdu ve gözlerini yavaşça açmıştı. Endişeyle onu yavaşça pışpışladığımda bana inatla bakmaya devam ederken nazikçe kucağıma alıp onu sıkıca tuttum,beni her kim sandıysa küçücük eliyle parmağımı kavradı. Şu an çok huzurluydum,beş dakika önce sinirden kuduran ben, şu an dünyanın en huzurlu adamıydım sanki.

Odamın kapısı açıldığında dikkatimi bebekten alıp kapıya bakmıştım içeri girenin Kahraman ya da ablam olmadığını görünce içim rahatlamıştı.Annem kucağımdaki bebekle bana bakıp yüzündeki sıkıntılı ifadenin yerini ufak bir tebbessüm kaplamıştı."Oğlum nolursun sakin ol" diye annem cümleye başladığında sakinliğimin yerini yeniden bir sinir kaplamıştı.Gözlerimi kapatıp sabır çekmiştim. "Bu adam bu evde mi kalacak anne oturduğumuz sofraya oturup bir de bizimle yemek mi yiyecek"diye hiddetli bir şekilde konuştuğumda kucağımdaki bebeğin kıpırdanmasıyla sesimi biraz alçaltmıştım.Annem ise kolumu sıvazlamıştı."Biraz idare et oğlum napalım ablan bunu uygun görmüş"dediğinde cevap vermemiştim çünkü verirsem biliyordum ki sinirlerime yeniden hakim olamazdım.

Annem kucağımdaki bebeğe sonra bana baktığında neden sırıttığına anlam verememiştim. "Ne gülüyon" diye sorduğumda "Oğlum senin de yaşın geldi he,baya da yakıştı maşallah. Bulsak ya sana şöyle helal süt emmiş iyi bi kız" annemin sözleri karşısında gülmeme engel olamamıştım. "Buldum ben anne iyi bi kız" Annem "kimmiş bu,adı ne, ne iş yapar, yaşı kaç" diye sorularını art arda sıralarken söylediğime biraz pişman olmuştum. Anneme gülümseyip "Zamanı gelince tanıştıracağım onu seninle,aslında tanıyorsun ama çok ön yargılısın ben buna tanımak diyemem o yüzden. Tanıdığında çok seveceksin onu,kendi kızın gibi." Annemi daha da meraklandırmış olacaktım ama daha fazla üstelemeden odamdan çıktı. Ben de tatlı bebeği yatağa bırakıp kalktım. Sahrayı görmek bana çok iyi gelecekti.

Yaralı Kalpler | SahgedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin