Kaptan Tsubasa: Kız Kardeş

8. Bölüm

"Gerçekten taşınıyor musun?" Sunny üzgünce sordu. Veda etmekten hiç hoşlanmıyordu ve ayrılıklardan. "Evet, ikinci döneme başka bir şehirde devam edeceğim." Misaki'nin sözleri ile yüzü daha da asılmıştı. Umarım gözlerim dolmamıştır.

"O zaman senin için şampiyon olacağız." Tsubasa'nın sözü ile kafasını kaldırdı. "Evet, sana bir mağlubiyet ile veda etmeyeceğiz." Ishizaki sözleriyle Tsubasa'yı desteklerdi. "Kazanalım çocuklar." bunu Taki söyledi. "Sahiden mi?" diye sordu Misaki. "Evet! Kazanacağız." dedi Sunny. O galibiyet ile veda etmeyi hak ediyor.

"Hey, Misaki!" Gelenler Furano takımıydı. "Furano'dan arkadaşlarım." dedi. "Harikaydınız. Sizi tebrik ederiz." Herkes kendi arasında sohbet ederken Sunny bu kadar erkek arasında tek kız olmanın verdiği sıkkınlıkla telefonla oynuyordu. Bir yandan da Misaki için bir veda hediyesi düşünüyordu. Babası için hep böyle yapardı, gitmeden önce ona kendisini hatırlatacak bir manevi bir hediye verirdi. "Çok sıkılmış olmalısın."

Duyduğu ses ve yanındaki hareketlilik ile kafasını kaldırdı. "Bu kadar erkek arasında tek kız olmak zor olmalı." diyerek devam etti Matsuyama. "Alıştım artık. Günümüz hepsi 10-12 erkekle geçiyor." dedi Sunny gülerek. "Kaptan toplantı saatimiz gelmiş." dedi biri. "Sonra görüşürüz." Matsuyama ayrılmadan önce koştu. "Görüşürüz."

Tam giderken Hyuga'ya çarptığında olay çıkacağını tahmin etse de Hyuga'nın ona vuracağını tahmin etmiyordu. Kendini ne sanıyor bu? Matsuyama birden Hyuga'nın yakasına yapıştığında Sunny daha fazla sinirlerine hâkim olamadı. "Durun!"

Sesi gerçekten bütün salonda yankılanmıştı. Sadece ikisi değil Tsubasa hariç herkes şokla bakıyordu kıza. "Matsuyama Hyuga'nın yakasını bırak. Hyuga sende özür dile." dedi otoriter bir sesle. İkisi de Sunny'i pek takmamıştı. Sunny yerinden kalktı ve sertçe ikisini ayırdı. "Bana bakın! Burası dövüş sahası değil. Sizde dövüşçü değilsiniz. Bu kadar birilerini dövmek, yumruklamak istiyorsanız gidin boksör falan olun. Biz futbolcuyuz gücümüzü sahada gösteririz. Anladınız mı?!" diye bağırdı. Arkadan gelen alkış sesi ile oraya döndü. Misugi!

"Bence Sunny doğru söylüyor. Hiçbirimiz maçlardan önce sakatlanmak istemeyiz öyle değil mi?" dedi. Herkes şokla Misugi'ye bakarken arkadan gelen Taichi ile sırıttı Sunny. "Ne haber millet?" diyerek ortama girdi Taichi. "Selam!" Sunny ona göre oldukça aşağı kalan boyu ile selam verdi. "Selam. İlk maçımız sizinleymiş. Açılış maçı olacak." dedi. "O zaman bol şans." dedi Sunny. "Size de."

Naniwa takımı ile olan maç başladığında Sunny topla rüzgâr gibi ilerliyordu. Arkasından ise diğer isimler geliyordu. "Sana gol atacağım." dedi Taichi'yi gördüğünde. "Gel bakalım ufak kız." Sunny tüm gücüyle tutmasının en zor olacağını düşündüğü yer olan bacak arasına gönderdi topu. Ama hayır! Gol olmamıştı. "Nasıl ya?"

Taichi topu takımdan birine göndermişti. Kontra atağa kalkacakları sırada Izawa topu almıştı. "İkili oyun." dedi. "Tamam." Sunny ve Izawa ikili oyunlarını oynamaya başladılar. Izawa kaleye yeteri kadar yaklaştıklarında topu Sunny'e oldukça yüksekten pasladı ve kız röveşata çekti. Top hızla ilerliyordu ama bu da gol olmamıştı. Senin Wakabayashi'nin rekorunu kırmana izin vermeyeceğim.

Topu dikti ve top hızla ilerlemeye başladı. "Topa yetişmeye çalışmayın topu direkt kaleye gönderdi. Sadece diğer oyuncuları engelleyin." Sunny konuşurken bir yandan sahada büsbütün geri koşuyordu. O topu durdurmam gerek. Toptan önce gelmişti. O kadar yukarı... Tabi ya.

Sunny Tachibana ikizlerinin hava futbolu tekniğini kullanarak yukarı zıpladı. Fakat bu sırada Naniwa oyuncularından biri de yükselmişti. Başarmalıyım. O kadar koştuktan sonra bunu başarmalıyım.