Tsubasa Sunny ile kararlaştırdıkları gibi defansif orta saha oynayacak ve Nitta'yı marke edecekti. Sunny ise o her zaman olduğu gibi forvet oynayacaktı. Kisugi ve Taki ile.
Takımlar sahaya çıktığında eski takım arkadaşlarını karşısında görmek biraz tuhaf hissettirse de pek akmadı. Kalede gördüğü Ichijo ile sırıttı. Başkası gol atmakta belki zorlanırdı ama o zaten alışıktı. Nankatsu takımının kaptanlığını yaptığı 1 yıllık sürede onunla çalışmıştı. Bu daha kolay olacak.
Düdük çaldığında Nankatsu santra kullanmıştı. Sunny hızla Otomo dörtlüsüne doğru ilerliyordu. "Bu topu kaptırmaya niyetim yok." Minik olmasını kullanarak aralarından sıyrılmıştı. Evet 14 yaşında olmasına rağmen sadece 155 cm idi. Ve 4 yıl boyunca boyu sadece 10 cm uzamıştı. İlk başta buna üzülse de şu an boyunu seviyordu. Oynadığı neredeyse herkes ondan uzun olduğu için aralarında hızlıca sıyrılabiliyordu. Aynı şimdi olduğu gibi. "Sonra görüşürüz."
Onları geride bıraktığında alayla söylemişti bunu. Kaleyi gördüğünde şutunu çekti. Fakat kaleci tutmuştu. Tutacağını tahmin etmiştim. Sadece şansımı denedim.
"İçimdeki panter çıkmak istiyor." diye mırıldandı. "Ve ben onu bu sefer tutmayacağım." Ichijo topu Urabe'ye gönderdiğinde Sunny topu almak için geriye doğru koşmaya başlamıştı. Urabe ile diğerleri hızlı ve güzel bir oyun sergileyerek topu Nitta'ya ulaştırmıştı fakat Nitta'nın karşına çıkan Tsubasa ile top yine Nankatsu'daydı. "Bu sefer gol at minik panter."
Sunny sırıttı. "Çocuklar geriye çekilin. Izawa?" Yanına gelen Izawa'ya topu paslamıştı. Bu sırada spikerin sesini duymuştu. "Anlaşılacağı üzere Sunny Ozora ve Mamoru Izawa 3 yıldır klasikleşmiş taktiklerini kullanıyor."
Spiker haklıydı bu taktik ilk Meiwa maçlarından beridir kullandıkları bir teknikti ve yıllar içinde oldukça gelişmişti. Sunny önden hızla ilerlerken Izawa arkasından topla ilerliyordu. Otomo dörtlüsü Izawa'ya yaklaştığında Sunny'de kaleye yaklaşmıştı. Izawa Sunny'den aldığı işaretle topu Sunny'e doğru yukarıdan pasladı. Yukarıdan gelen topa kaleci ile Sunny'de yükselmişti. Sunny topa önce ulaşmış ve topa vurmuştu. Top kaleye hızla ilerlemiş ve ağlarla buluşmuştu. Bu sırada yere inen Sunny gülümsüyordu. Geride duran takımına doğru koştu ve sarıldılar. "İlk gol!"
Maç devam ettiğinde top Nakayama'da idi, Otomo dörtlüsü orta sahadan hızla ilerliyordu. Önce Sunny, Izawa ve Kisugi'yi geçmişlerdi daha sonra da topu Nitta'ya pasladılar. Nitta şutunu çekeceği sırada Tsubasa topu çalmıştı. Şutunu çekerken çok duraksıyor bu bizim için iyi.
Top boşta olan Taki'de idi ve çizgiden ilerliyordu. Üstüne gelen Otomo savunması ile çizgiden ayrıldı ve topu Kisugi'ye pasladı. Kisugi topu aldığında kime paslayacağını düşünmek için durdu. "Bana gönder."
Sunny savunma oyuncularından sıyrılmıştı. "Al bakalım minik panter." Sunny alayla güldü. Panter tekniğini geliştirdiğinden beridir ona minik panter diyorlardı. Top Sunny'e ilerlerken Nishio topu almak için kaymıştı. Ne yapabilirim?
"Zamanım yok." Diye mırıldandı. Topa kontrol etmeden vurdu. Top hızla ilerlemişti ama direkten sekmişti. Bu sırada geriden gelen Tsubasa röveşata ile gol atmıştı. "Neden girmedi ki..." üzgünce mırıldandı. "Üzülme ufaklık bir dahaki sefere başarırsın."
Maç devam etse de Nitta'nın kontrolsüz şahin şutu denemeleri bir türlü sonuç vermiyordu. İlk yarı Sunny 1 gol daha atmıştı, ikinci yarı ise 2 gol. Böylece durum 5-0 bitmişti.
Maç sonunda Tsubasa minik bir röportaj vermişti. Sunny eve dönerken diğer bölge kazananlarına bakıyordu. Furano, Hanawa, .
Nakanishi'nin yenildiğini öğrendiğinde onu motive edecek bir mesaj atmıştı. Dostlukları 3 yıldır devam ediyordu. Aslında hepsi ile dostluğu devam ediyordu. Her yıl turnuvalarda karşılaşıyorlardı ve onun dışında sık sık mesajlaşıyorlardı.
Akşam Musashi ve Toho maçını izlemeden önce biraz çalışmak istemişti. "Azumaichi takımı duydunuz mu?" diye sordu. Takım da onlara katılmıştı. "Hayır, neden ki?" sordu Ishizaki. "Naniwa'yı yenmişler. 1-0 yenmelerine rağmen içlerinden biri dikkatimi çekti." Sunny'nin sözleri ile Tsubasa ona dönmüştü. "Neden?" sordu.
Şu ana kadar Sunny'nin dikkatini çeken oyuncular hep onları zorlamıştı. Sadece turnuva dönemleri okul takımlarının maçlarını izlerdi ve genel olarak yabancıları takip ettiği için çok fazla kişi dikkatini çekecek kadar iyi değildi. "Kendisi bir savunma oyuncusu ama maçtaki tek golü o atmış. Şutu ise oldukça ilgi çekici."
Telefonundan Soda'nın şutunu açtı. "İyi gibi." Dedi Tsubasa. "Ayrıca biraz araştırdım. Kendisine As Katili diyorlar. Birçok oyuncuyu sakatlamış." Bu sefer pek ilgilenmeyen Izawa'da dikkatini Sunny'e vermişti. "Nasıl?"
"Bunu henüz bende öğrenemedim."
Antrenman yaparlarken Sanae ve diğerleri gelmişti. "Tokyo turnuvası sona erdi. Toho 3-2 kazandı." 3-2...
"Sanae maç istatistiklerini çıkarttın mı?" diye sordu. "Evet." Eline uzattığı tableti aldı. "Pek şaşırmadım. Bilmem gereken başka bir şey yok değil mi?" Olumsuz anlamda kafa salladı. "Teşekkür ederim."
Akşam olduğunda Sunny 3 yıldır aksatmadan yaptıkları gece antrenmanları için toprak sahaya gitti. "Geç kaldın." Yanında birden beliren Izawa söylemişti. "Özür dilerim, annem ödevlerimi bitirmeden beni salmadı."
Izawa güldü. "Sorun yok minik panter." Antrenmana başlamışlardı. "Sana bir şey göstereceğim." Sunny birden konuştu. Izawa oturduğu yerden beklenti ile bakıyordu. Kız topu aldı ve orta sahadan ceza sahası çizgisine kadar sürdü topu. "Panter Şutu!"
Top hızla sağ alta doğru ilerliyordu fakat birden falso aldı ve sol üste çıktı ve ağlarla buluştu. "Bu gerçekten çok iyi." Izawa mırıldandı. "Teşekkür ederim. Ama eksikleri varmış gibi hissediyorum." Izawa kıza baktı. "Neden kendinde hep bir eksik arıyorsun?" diye sordu. "Eskiden de böyleydin."
"Sadece Tsubasa kadar iyi olmadığımı düşünüyorum." Kız Izawa'nın yanına otururken söyledi. "Yanlış düşünüyorsun." Sunny gülümsedi. "Sen Japonya'nın en iyi forvetisin bunu unutma."
805 kelime.
Yorum yapmayı unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaptan Tsubasa: Kız Kardeş
FanfictionKaptan Tsubasa Uyarlamasıdır. Sunny küçükken abisi ile futbol oynasa da Tsubasa gibi değildi. Onun önceliği her zaman dersleri olmuştu. O daha çok izlemeyi seviyordu. Peki bir kereliğine oynamak zorunda olduğu takımdan sonra futbolu bırakabilecek mi...