Maçlar bitmişti ve yakın zamanda maç yoktu ama Nankatsu takımı sahada antrenman yapıyordu. Hatta Sunny diğerlerinden 1 saat kadar önce gelmişti. Antrenmanın ortasında Sanae gelmişti. "Sanae ne oldu nefes nefese kalmışsın. Al su iç." dedi Sunny ve elindeki açılmamış suyu verdi. Sanae suyu içtikten sonra konuştu. "Bomba gibi bir haberim var." dedi. "Ne oldu?" diye sordu. "Nankatsu bu yıl Ulusal kupaya karma takım gönderecek." dedi soluklanırken. "NE?" diye bağırdı bütün takım. "Elemeler haftaya olacak. 30 kişi seçecekler daha sonra 16 kişi daha elenecek ve 14 kişi ile Ulusal Şampiyonaya katılacaklarmış." dedi kendine geldiğinde. "O zaman oldukça sıkı bir çalışma bizi bekliyor." dedi Sunny. "Ne yani sende mi katılacaksın?" diye sordu biri. "Bu benim de hakkım." dedi Sunny. "Tabi ki Sunny. Bu senin en doğal hakkın." dedi Roberto. "Bizde katılmak istiyoruz koç." Dedi birisi. "Evet." diye bağırdı bütün takım. Hep birlikte çalışmaya başladılar. Gün sonunda herkes çok yorulmuştu. Takım evlere dağılırken Sunny çalışmaya devam ediyordu. "Sunny gelmiyor musun?" diye sordu Tsubasa. "Ben biraz daha çalışacağım. Siz gidin." dedi Sunny. "Peki madem. Çok geç kalma." dedi ve Roberto ile gitti. "Beni çalıştırmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim." dedi gelen Wakabayashi'ye. "Bir şey değil Sunny. Acaba yanımda birini getirmem sorun olur mu?" diye sordu gergince. "Bunu kimseye - abim ve Roberto dahil - sorun yok." dedi Sunny. "Söylemeyeceğime emin olabilirsin ufaklık." dedi arkadan gelen Izawa. "Yine mi? Ufaklık dememen konusunda seni uyarmıştım." dedi sakince. "Emin ol demeye devam edeceğim ufaklık." "Of!"
Sunny, Wakabayashi ve Izawa çalışmaya başladılar. Önce Sunny ve Izawa birbirlerinden top çalmaya çalıştılar sonra Sunny Wakabayashi'ye şut çekmeye çalıştı. İlk gün için bu kadarın yeterli olduğuna karar verdiler. "Tek başına gitme bizde gelelim." dedi Izawa. "Bence de." Diye Izawa'yı onayladı Wakabayashi. "Peki madem gelin ama ben top sürerek gidiyorum." dedi ve yerdeki topu sürmeye başladı. Izawa ve Wakabayashi ise gülerek arkasından gitmeye başladılar. Eve yaklaştıklarında Sunny ikisine teşekkür etti ve evine girdi. "Ben geldim." dedi ailesine. "Sunny nerede kaldın? Merak etmeye başlamıştım." dedi Tsubasa. "Merak edecek bir şey yok. Seçmelere kadar her gün bu saatlerde geleceğim. Seçilmek için sizden iki kat fazla çalışmam gerekiyor." dedi. "Sen futbolu bu kadar önemsemezdin. Ne oldu?" diye sordu Tsubasa. "İlk maça çıktığımda gelen tepkilerden sonra kendime yeni bir hedef koydum. İleride çok iyi bir futbolcu olacağım ve kadınlarında futbol oynayabileceğini kanıtlayacağım." dedi Sunny. "Dünya Kupası oyunları çok sert oluyor Sunny." dedi Tsubasa. "Bunu bana mı söylüyorsun. Maçları senden daha fazla izliyorum. Nasıl oynadıklarını ezbere biliyorum." dedi Sunny. "Tsubasa kardeşin ne yapmak istiyorsa yapabilir. O sana nasıl karışmıyorsa sende ona karışamazsın." dedi annesi. "Ama- peki." dedi annesinin bakışlarını görünce. "Hadi yemek hazır." dedi annesi. Hep beraber sofraya oturdular daha sonra Sunny ödevlerini yaptı ve yattı.
Aradan geçen bir hafta sonra seçmelerin günü gelmişti. Sırayla herkes 5 dakika deneniyordu. Sunny denemeye çıktığında çoğu kişi onu hafife alıyordu ve beş dakika içinde pas vermeyi düşünmüyordu. Tabi istedikleri gibi olmadı. Sunny topu çalan karşı takımın oyuncusundan topu aldı ve son hızla kaledeki Morizaki'ye doğru ilerledi. Karşısına çıkan Shutetsu dörtlüsünden Kisugi'yi geçti daha sonra önüne çıkan Takasugi'yi geçip şutunu çekti. Kaledeki çocuk ise hiçbir şey yapamadı. "Bu kız takımın forveti olmalı." dedi Shiroyama. "Emin misin? Gol atmış olması her zaman bu kadar iyi oynayabileceği anlamına gelmez." dedi arkadakilerden biri. "Çektiği şut en az Tsubasa'nınki kadar sertti. Kesinlikle takımda olmalı." diye ısrar etti Shiroyama. Seçmeler bittikten sonra seçilen kişilerin ismi açıklamak için kürsüye çıkan başkan biraz boş konuştuğu için tepki aldı daha sonra hiç uzatmadan seçilen isimler söylendi.
Shutetsu'dan Wakabayashi ve Shutetsu dörtlüsü ile birkaç kişi, Yamabuki'den Kishida, Nishigaoka'dan Urabe ve Nankatsu'dan Sunny, Tsubasa, Misaki ve Ishizaki seçildi. "Başardın ufaklık." dedi yanına gelen Izawa. "Sizin sayenizde." dedi Sunny. "Biz sadece içindeki yeteneği azıcık ön plana çıkardık o kadar." dedi Wakabayashi. "Size ne kadar teşekkür etsem az. Umarım bir aksilik çıkmaz ve birlikte oynayabiliriz." dedi Sunny.
Aradan günler geçerken Sunny, Misaki ve Tsubasa birlikte çalışıyor, Ishizaki ise özel olarak takım tarafından çalıştırılıyordu. Sunny bir yandan Tsubasa'nın Brezilya'ya gidecek olmasını düşünüyordu. Abisinden ayrılmak istemese bile dünyanın en iyi futbolcusu olmak istediğini ve bunu Brezilya'da başarabileceğini biliyordu. Bazen bazı şeyler için fedakârlık yapmak gerekiyordu işte. Roberto'da düşüncelere dalmış olmalı ki Misaki'ye atması gereken topu atmadı. "Roberto iyi misin?" diye sordu Tsubasa. Ses gelmeyince yanına gitti. "Roberto?" dedi Tsubasa. "İyiyim sadece dalmışım. Biraz ara verelim." dedi ve çocuklarda bunu onayladı.
Ishizaki takımın Tsubasa ve Misaki ile oldukça iyi olacağını ve kesinlikle kazanacaklarını söylüyordu. "Turnuva her yıl giderek zorlaşıyor. Bu o kadar kolay olmayacak." dedi ve birkaç tane takım söyledi. En son Meiwa takımından bahsetti. Mola bittikten sonra biraz daha çalıştılar. Antrenmanın sonuna doğru Sunny etrafta dolaşan birini fark etti. "Siz devam edin ben birazdan geleceğim." dedi. Çocuğun yanına yaklaştığında Izawa olduğunu anladı. "Ne oldu? Antrenman saatine daha yarım saat var." dedi. "Ve Wakabayashi nerede?"
"Bende ondan buraya geldim. Kaptan sakatlandı. İstersen antrenmanlara devam etmeyelim veya ikimiz devam edelim." dedi Izawa. "Benim için fark etmez. Senin kararın, sen çalıştırmak istersen devam ederiz istemezsen etmeyiz." dedi Sunny. "Devam edelim madem. Ben burada bekleyeceğim. Antrenman bitince yanına gelirim." Sunny onu onayladı ve antrenmanına kaldığı yerden devam etti. Daha sonra Nankatsu gitti ve Izawa geldi. "Wakabayashi nasıl?" diye sordu. "Bizde bilmiyoruz." Antrenman boyunca neredeyse hiç konuşmadılar. Sunny akşam eve geldiğinde Roberto ve Tsubasa dışarıda top sektiriyordu. "Selam! Ben geldim." dedi. "Hoş geldin kardeşim." dedi Tsubasa. Sunny hiç vakit kaybetmeden eve geçti ve ödevlerini yapmaya başladı.
Nankatsu kulübünün ilk antrenman günü gelmişti. Shutetsu'dan çok fazla oyuncu olduğu için Shutetsu'lu oyunculara karşı bir karma takım yaptılar. Maç başladığında Shutetsu oyuncuları atağa karma takımı oyuncuları defansa geçti. Tam Sunny topu çalacaktı ki bir ses duyuldu. "Wakabayashi sen misin?"
"Sende kimsin? diye sordu Wakabayashi. "Meiwa takımından Kojiro Hyuga." dedi. Ne olduğunu anlayamadan Kisugi'deki topu çaldı ve Shutetsu kalesine doğru koşmaya başladı. "Misaki bu bahsettiğin çocuk değil mi?" diye sordu Sunny. "Evet o." dedi. Shutetsu takımı savunma yapsa da Hyuga hepsini geçti ve şut çekti. Wakabayashi yerinden bile kımıldayamadı. "Nasıl?" diye mırıldandı Sunny. Bu sırada Kojiro Misaki'yi fark etti. Aralarında kısa bir diyalog geçmişti fakat Sunny buna dikkat edememişti. Shutetsu Wakabayashi'nin önünde toplanmıştı ama Wakabayashi bir şey demeden gitti. "Wakabayashi..." diye mırıldandı Sunny. "Umarım iyisindir."
Antrenman devam etmişti şimdi ise Sunny, Tsubasa, Misaki ve Ishizaki eve dönüyordu. Yolda konuşurken hastaneden çıkan Wakabayashi'yi gördüler. "Wakabayashi!" diye bağırdı Ishizaki. Yakınlardaki bir banka oturdular ve konuştular. "Çocuklar ülke şampiyonasına birlikte gideceğiz ve Kojiro Hyuga'da orada olacak. Onunla orada hesaplaşacağız." dedi ve gitti.
Ertesi sabah Sunny biraz hüzünlüydü nedeni ise babasının denize açılacak olmasıydı. Tsubasa ve Roberto'da yakın zamanda Brezilya'ya gidecekti ve o ile annesi yalnız kalacaktı. Kahvaltıda bu konuşulmuştu. Roberto ve Tsubasa yaptıkları anlaşmadan bahsedince babası Tsubasa'dan 3 gol istemişti.
Elemeler başlamıştı Sunny takıma girmişti ama nedenini bilmediği bir sebepten ötürü Ishizaki ile yedek kulübesindeydi. Günün 3. maçı Nankatsu'nun maçıydı çocuklar sahaya çıkmıştı. "Tsubasa hepimiz buradayız. 3 gol birden at." dedi. Sunny yedek kulübesinden göz devirdi. Bu sırada maç Nankatsu'nun vuruşu ile başladı. Tsubasa hızlıca ilerliyor arka arkaya goller atıyordu. Maç 7-0 bitmişti. Nankatsu ilk maçındaki galibiyetinden sonra da aynı hızla galibiyetlerine devam ediyordu. Sunny ve Ishizaki ise her şeyi yedek kulübesinden izliyordu.
Birkaç bölüm Sunny yedek kulübesinde olacak fakat sadece 1-2 bölüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaptan Tsubasa: Kız Kardeş
FanfictionKaptan Tsubasa Uyarlamasıdır. Sunny küçükken abisi ile futbol oynasa da Tsubasa gibi değildi. Onun önceliği her zaman dersleri olmuştu. O daha çok izlemeyi seviyordu. Peki bir kereliğine oynamak zorunda olduğu takımdan sonra futbolu bırakabilecek mi...