Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.
Genç takımın antrenmanı bitmişti ve herkes evlerine dağılıyordu. Izawa'da evine gideceği sırada dışarıda tek başına dolaşan Sunny'i gördü. "Selam." Yanına doğru gelirken söyledi. Sunny kafasını kaldırdı ve selam verdi.
"Canın neden sıkkın?" diye sordu Izawa. "Antrenmanlara katılamamak düşündürüyor sadece." Diye mırıldandı. "Bay Mikami Pazartesinden sonra katılmama izin verecekmiş ve daha Salı." Diye mırıldandı üzgünce.
"Antrenmanlarda sakatlığının nüksetmesini istemiyorlar. Ki haklılar." Dedi Izawa. "Daha iyileşmedin." Sunny göz devirdi. "İyiyim ben."
Bu sefer Izawa göz devirdi. "Sadece daha ciddi bir sakatlık yaşamanı istemiyorlar, ayrıca şimdi antrenmanlara katılırsan ve sakatlanırsan turnuvaya katılamazsın. Avrupa'ya gitmek istediğini sanıyordum?" dedi Izawa. Sunny üzgünce nefes verdi. "Sanırım haklısın."
Aralarında kısa süreli bir sessizlik olmuştu. "Gitmem gerek annemler merak etmiştir." Derken ayaklandı Sunny. "Benim de." Vedalaştıktan sonra evlere dağıldılar.
Son zamanda değişen hisleri yalnız kaldıklarında utangaçlığa neden oluyordu ve aynı şimdiki gibi konuşamıyorlardı. Sunny eve giderken aptal gibi sırıtmaktan kendini alamıyordu. Izawa son 1 yıldır onun için bir arkadaştan çok daha fazlası olmuştu. Bunu sadece Sanae ve Yayoi biliyordu.
Eve geldiğinde annesi ve Tsubasa ile biraz sohbet etti ve odasına çıktı. Sanae ve Yayoi ile birkaç saat -yaklaşık 3 saat- konuştuktan sonra uykusu geldiği için yattı.
Pazara kadar her gün aynı monotonlukla geçmişti. Pazar günü antrenmanları diğer günlere göre daha erken bitiyordu ve artık iyileşmiş olan Sunny'de birlikte çalışmayı teklif etmişti. Neredeyse 1 haftadır doğru düzgün antrenman yapmıyordu ve ertesi gün zorlu antrenmanları başlıyordu. Tsubasa'nın omzu hâlâ yeterince iyi olmadığı için o daha sonra başlayacaktı.
Sunny topunu sürerek toprak sahaya gelmişti. Burası genel olarak onun ve Tsubasa'nın hayatındaki önemli yerlerdendi. Izawa'da birkaç dakika sonra geldiğinde başlamışlardı.
Yarım saat sonra Sunny kendini yere atmıştı. "Biraz dinlenebiliriz." Izawa güldü ve yanına oturdu. "Sana tatil yaramamış. Normalde 1-1,5 saat aralıksız çalışırdın." Dedi. "Bugün kendimi çok yormama kararı aldım. Yarından itibaren oldukça yorulacağım zaten."
"Tamam... Haklısın. O zaman bugünlük bu kadar yeter. Hep antrenman için buluşuyoruz, bu sefer gezeceğiz." Dedi. Sunny'nin kalbinin atış seslerini duyabilmeye başlamıştı ve kızarmamak için kendini zorluyordu. Umarım Izawa duymaz.
Ama Izawa duymuştu ve Sunny ne kadar fark etmese de yanakları pembeleşmişti. Bu görüntü kesinlikle çocuk için iyi değildi. Kızı böyle gördükçe öpme isteği geliyordu ve bu onun da kızarmasını sağlıyordu. Buralar fazla mı sıcak oldu ne?
"Dondurma yemeye gidelim mi?" diye sordu Sunny. "Hadi o zaman." Sunny Izawa'nın koluna girdi ve birlikte sahadan çıktılar. Sohbet ederek dondurmacının oraya geldiler. Siparişleri verdikten sonra bir masaya geçtiler ve orada konuşmaya devam ettiler.
Dondurmalarını yerken bir yandan da sohbet ediyorlardı. Ayrılma zamanı geldiğinde Sunny çocuğa sarıldı. "Uzun zamandır böyle eğlenmemiştim." Dedi. Ayrılırken yanağına minik bir öpücük bıraktığında ikisi de kıpkırmızıydı. "Bende." Dedi Izawa. Kekelemediği için kendisini tebrik ediyordu.
"Yarın görüşürüz." Sunny veda ettikten sonra hızla mekândan ayrıldı ve bu sefer yüzündeki aptal aşık sırıtışı diğerine göre daha fazla belliydi. Saklamaya da çalışmıyordu. Eve geldiğinde direkt odasına çıktı ve kızlara yaşananları tamamen anlattı.
Antrenmanlar başlamıştı hatta 2,3 tane maç bile yapmışlardı. Şimdiki maç Toho ileydi ve bu maçı Tsubasa'da izleyecekti. Tsubasa hâlâ tamamen iyileşmese de oldukça iyiydi. Maçın ilk 11'i şöyleydi: Forvette Sunny, Hyuga ve Nitta; orta sahada Sano, Matsuyama, Takeshi; savunmada Jito, Soda ve Ishizaki vardı. Kalede ise Wakashimazu.
Sunny diğerlerine göre oldukça rahat duruyordu, takımı araştırdığında çok da dikkatini çeken birileri çıkmamıştı. Hiçbirinin özel bir şutu yoktu, fiziksel olarak üstün olsalar da Sunny onlara göre oldukça minikti ki bu oldukça büyük bir avantajdı. Boyu hâlâ 1.60 olamamıştı tahminen 1.57 falandı.
Maçın başlarında fiziksel üstünlükten dolayı Toho lisesi baskın takım olsa da Sunny'nin arka arkaya attığı goller durumu değiştirmişti ve sonunda durum 4-1 bitmişti. Soyunma odasına gittiklerinde herkes maçın tahminlerinden daha kolay olduğunu söylüyordu.
Herkes dağılmaya başladığında Izawa kızın yanına geldi. "Eee... Şey diyecektim? Bugün bir şeyler yapar mıyız?" diye sordu Izawa. Kırmızı yanakları ile çok sevimli duruyordu. "Izawa neden kızardın?" daha gitmemiş olan Matsuyama alayla sordu.
İkisinin arasında arkadaşlıktan daha farklı şeyler olduğunu herkes tahmin ediyorlardı. Sunny yanında duran su şişesini Matsuyama'ya fırlattı. "Sussana sen." Matsuyama eğilerek su şişesinden kurtulmuştu daha sonra da kahkaha atarak dışarı çıktı. "Tsubasa'ya da beni beklememesini söyle!"
Daha sonra Izawa'ya döndü. "Tabi ki. Ayrıca çok sevimli duruyorsun." Dedi. Kendisi de kızarmaya başlıyordu. Çantalarını aldıktan sonra dışarı çıktılar. "Ben açım." Aynı anda söyledikleri şeyle güldüler. "O zaman Sushi yemeye gidelim."
Restoranda geldiklerinde sipariş verdiler ve yemekleri gelene kadar sohbet etmeye devam ettiler. Yemek yerken ve eve dönerken bol bol sohbet etmişlerdi ve hiç olmadığı kadar eğlenmişlerdi. Ayrılacakları yere geldiklerinde Sunny cesaretini toplamıştı. "Izawa?" diye seslendi. "Evet?"
"Hirado maçının sabahında bandajımı yenilerken ki konuşmamızı hatırlıyor musun?" diye sordu. Izawa kafa salladı.
Çeyrek finaller turnuvanın 5.gününde başlamıştı. İlk maçın kazanını ve yarı finale yükselen ilk takım Meiwa olmuştu. Sunny ise ayağı iyi olduğundan antrenman yapıyordu. "Kendini fazla zorluyorsun."
Arkasından gelen ani sesle korkmuştu. "Beni korkuttun." Dedi. Gelen Izawa elini ensesine attı. "Böyle bir amacım yoktu. Sadece kendini fazla zorluyorsun. Gel bandajını yenileyelim."
"Ben hallederdim." Dedi. "Kendin o kadar iyi saramazsın gel işte." Sunny ofladı ve Izawa'yı takip etti. "Neden?" diye sordu. "Neden benimle bu kadar ilgileniyorsun?"
Izawa sessiz kaldı. "Sormadım say." Sunny düşen morali ile söyledi. "Ne duymak istiyorsun?" diye sordu. "Boş ver."
"Gerçekten ne duymak istediğimi hâlâ merak ediyor musun?" diye sordu. "Evet, her şeyden çok." Sunny çocuğa yakınlaşmaya başladı ve kulağına fısıldadı. "Senden hoşlanıyorum."
Izawa kafasını çevirdi, böylece dudakları buluştu. İkisinin de ilk öpücüğüydü, sadece birkaç saniye süren öpücük onların kıpkırmızı olmasını sağlamıştı. "Aşığım." Izawa'nın söylediği tek kelime Sunny için yeterliydi. "Bende."
Vedalaşmak için sarıldılar. "Yarın görüşürüz sevgilim."
Sezon Finali
887 kelime.
Kısa olduğu için kusura bakmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaptan Tsubasa: Kız Kardeş
FanfictionKaptan Tsubasa Uyarlamasıdır. Sunny küçükken abisi ile futbol oynasa da Tsubasa gibi değildi. Onun önceliği her zaman dersleri olmuştu. O daha çok izlemeyi seviyordu. Peki bir kereliğine oynamak zorunda olduğu takımdan sonra futbolu bırakabilecek mi...