Yorum yapın. Yorumlar bölüm yazma isteğimi en çok etkileyen şey. Canım sıkıldığında falan gelip okuyorum.
Not: Açıklamaya yazmış olsam da tekrar belirtiyorum. Maçlar orijinalinden bağımsızdır. Skorlar tamamen benim yazarkenki ruh halime göre belirlenmiştir.
Bölüm -KaptanHikaru-'ya ithaf edilmiştir.
Bugün Avrupa'ya gidecek oyuncuların listesi belli olacaktı. Herkes merakla listeyi bekliyordu. Misugi listeyi astığında kendi adını gördüğünde gözlerine inanamadı. "Ben kaptan mı oldum?"
Ishizaki adını listede gördüğü için oldukça mutlu duruyordu. Tsubasa'nın neden sessiz olduğunu anlayan Sunny elini omzuna koydu. Tsubasa kıza döndü ve gülümsedi. Sunny derin bir nefes verdi ve Izawa'ya bakış attı. Izawa kızı onaylamak için başını salladı.
Bay Mikami çıktığında Sunny öne geçti ve dikkati üstüne çekti. "Çocuklar size bir haberim..." Izawa kızı böldü. "-iz var." Diyerek tamamladı. "Biz sevgiliyiz."
Ertesi gün uçağa binmek için havaalanına gittiklerinde Tsubasa ile karşılaştılar ve ona ait olduğu 10 numara forasını verdiler. "Bizi çok bekletme." Dedi Sunny uçağa binmeden.
Uçakta zor uğraşlarla olsa da Izawa ile ikili oturmayı başarmışlardı, tabi önlerindeki Kisugi ve Taki ikilisi ve sağlarındaki Matsuyama ve Misugi sağ olsun birlikte müzik dinlemekten başka bir şey yapamıyorlardı.
Sevgili olduklarını açıkladıklarında Tsubasa aniden ayaklanmıştı. Tsubasa'nın yüz ifadesine ise herkes gülmüştü. Matsuyama, Kisugi ve Taki bunun için geç bile kaldıklarını dile getirmişti. Diğerleri de olacağını tahmin ettiğinden çok bir tepki vermemişti.
Gerçi fazlaca belli ediyorlardı. Maçlarda birinin başına bir şey geldiğinde diğer direkt yanına koşuyordu. Tsubasa kıskanç abi ruh haline ani geçiş yapmıştı. Çocuklar o gün bir kere bile yalnız kalamamıştı.
Şimdi ise başlarına Misugi ve Matsuyama ikilisini dikmişti. İkisi de dalga geçecek yer ararken ellerine koz vermemek çok zordu. Tabi uykusu gelen Sunny daha fazla dayanamamış ve Izawa'nın omzunda uyuya kalmıştı.
Grunbald ile yapılacak maç için önce Almanya'ya gelmişlerdi. Sunny otobüsten indiğinde cidden hayran hayran etrafa bakıyordu. "Güzel." Diye mırıldandı. Kim olduğunu anlayamadığı biri konuştu. "Wakabayashi 3 yıldır bu harika sahalarda mı çalışıyor?"
"Kesinlikle öyle." Dedi Wakabayashi. "Demek Japon milli takımına seçildiniz öyle mi? Senden mi Ishizaki?" dedi alaylı sesi ile. "Bu da ne demek?" diyen Ishizaki'ye herkes güldü. Hyuga ve Wakabayashi konuşurken Sunny kenardan onları izliyordu. Wakabayashi'nin aklını okumak çok da zor değildi onun için.
Hazırlık maçı için sahaya çıktıklarında Sunny kaptanlık bandını taktı. Bunun için çok uğraşmıştı. Sadece Tsubasa gelene kadar takacak olması biraz hayal kırıklığı yaratsa da önemli olanın bu bandı takmak olduğunu biliyordu.
Sahaya Schneider çıktığında Sunny göz devirmemek için kendini zor tuttu. Almanya'nın en iyisi oysa Japonya'nın en iyisi de kendisi idi. "Schneider'e dikkat edin. Ateş şutu oldukça sert ve hızlı." Dedi. Bunu Grunbald maçının yapılacağını öğrendiğinden beridir söylüyordu.
"Ayrıca Kaltz'a da dikkat edin." Dedi. Bu maçı kazanacağız."
Maç başladığında Hyuga topla ilerliyordu Sunny ise olduğu yerde takım analizi yapıyordu. Bizi fazla hafife alıyorlar.
Hyuga'nın Kaplan şutu direğe çarpmış ve patlamıştı. Wakabayashi'nin tepki vermediği için kendilerine olan güveni artan ikizler topu çalmış ve atağa kalkmıştı. Wakabayashi direğe çarpacağını anlamış olmalı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaptan Tsubasa: Kız Kardeş
FanfictionKaptan Tsubasa Uyarlamasıdır. Sunny küçükken abisi ile futbol oynasa da Tsubasa gibi değildi. Onun önceliği her zaman dersleri olmuştu. O daha çok izlemeyi seviyordu. Peki bir kereliğine oynamak zorunda olduğu takımdan sonra futbolu bırakabilecek mi...