5. Bölüm

763 55 43
                                    

Bölge elemeleri bittiğinden beridir Sunny ara vermeden saatlerce futbol oynuyordu. Sadece takımla değil okuldaki arkadaş grubuyla da. "Sunny gelecek misin?" antrenman bitmişti fakat Sunny hâlâ çalışmaya devam ediyordu. "Sen git Tsubasa ben sonra gelirim." Bu antrenman Roberto, Sunny ve Tsubasa'yı kapsıyordu. "Sunny son günlerde kendini fazla zorluyorsun." dedi Tsubasa. "Ama hâlâ yeteri kadar iyi röveşata atamıyorum." Dedi Sunny. Ona beklenti ile bakan Roberto'yu görünce röveşata atmayı tekrar denemişti. Ne kadar iyi atarsa atsın sanki iyi değilmiş gibi geliyordu kıza ."Oldukça iyi Sunny. Bunu üstünde ne kadardır çalışıyorsun?" diye sordu Roberto. "Yaklaşık 2 gündür." dedi. "Çalışma isteğini takdir ediyorum Sunny ama bu kadar fazla çalışmak sana zarar verebilir. Maça çıkmana engel olabilir." Sunny ne kadar istemese de çalışmayı bırakmıştı. "Peki Roberto. Bugünlük bırakacağım."

Dinlenmek için oturduklarında Wakabayashi gelmişti. "Tsubasa, Sunny konuşabilir miyiz?" diye sordu. "Wakabayashi bir şey mi oldu?" diye sordu Sunny. "Maalesef şampiyonada oynamam imkânsız."

"Ne?" dediler aynı anda. "Sakatlığım sandığımdan daha kötü durumda. Bu yüzden tedavi olmalıyım. Bakın dinleyin beni. Bakın kazanmalısınız. Kojiro Hyuga'nın takımı ile oynayana kadar kazanmalısınız. Bana gol attığında beni ne kadar kızdırdığını anlamasını sağlamalıyım. Meiwa maçına kadar ayağım tam iyileşecek tamam mı çocuklar?"

"Anlaştık. Tüm maçları kazacağız." dedi Tsubasa. "Ne olursa olsun o maçları kazanmak için elimden gelenin fazlasını yapacağım Wakabayashi." dedi Sunny.

Takım antrenmanı zamanı herkes oldukça sessizdi ve kimse doğru düzgün odaklanamıyordu iki kişi hariç. Sunny oldukça odaklanış bir şekilde oynuyordu ve Wakabayashi'ye verdiği sözü tutmak için çalışıyordu. Wakabayashi'nin olmaması takımı oldukça etkiledi fakat böyle devam ederlerse eleniriz.

Bu sırada ona gönderilen pası almış ve koşmaya başlamıştı Sunny. Hızlıca ilerliyor ve karşısına çıkan savunma oyuncularını farklı tekniklerle geçiyordu. En sonunda kaleyi gördüğünde şutunu çekmişti. Morisaki ne kadar uzansa da topa yetişememişti. "Gol!" diye bağırdı Sunny. Tsubasa'nın da Sunny'den farkı yoktu. Oldukça enerjiklerdi çünkü Wakabayashi'ye bir söz vermişlerdi ve ne olursa olsun bu sözü tutacaklardı. Ishizaki'yi unutmamak lazım o hâlâ etrafa bağırıyor ve söyleniyordu.

Antrenman bittiğinde koç bir konuşma yapmak için herkesi toplamıştı. "Çocuklar iyi oynadınız. 3 gün sonra ülke şampiyonası için Tokyo'ya gideceğiz. O yüzden şimdi aranızdan yeni bir kaptan belirleyeceğim."

Bu kişi kesinlikle Tsubasa olacaktır. "Ne yeni bir kaptan mı?" dedi Tsubasa. Herkes şaşırmıştı. Bende ne kadar yeni bir kaptan istemesem de yeni bir kaptan gerekiyor. Kaptansız gidemeyeceğimize göre. "Ya Wakabayashi?" diye sordu Ishizaki. "Maalesef o sakatlığından dolayı şampiyonada oynamayacak. O yüzden Wakabayashi'nin yerine geçecek birine ihtiyacımız var. Wakabayashi'nin olmaması acı verici olacaktı fakat onu çok fazla kafaya takarsak hiçbir şey başaramayız. Şimdi onu açıklıyorum. Nankatsu yeni kaptanınız Tsubasa Ozora."

Onun olacağını biliyordum. Wakabayashi'nin boşluğunu doldurabilecek tek kişi o.

"Abi?" dedi Sunny. Tsubasa bir tepki vermemişti. "N-ne ben mi?" diye mırıldandı. Bu sırada Ishizaki kafasına vurmuş ve Aferin, demişti. Diğerleri ise neşeli birtakım olacaklarına inanıyordu. "Bugünden itibaren yeni kaptanınız Tsubasa olacaktır. Tsubasa kaptanlık konuşmanı yap." dedi koç. Tsubasa koçun yanına geçtiğinde dediği tek şey şuydu. "Hep birlikte Japonya'nın bir numarası olalım."

"Anne ben bugün kaptan oldum." diye eve girdi Tsubasa. "Yavaşla biraz ya." diyerek içeri girdi Sunny. Tsubasa oldukça hızlı koştuğu için geri kalmıştı. "Ciddi misin Tsubasa?" dedi annesi şaşkınca. "Evet. Roberto nerede ona da söylemem gerekiyor." dedi. "O erken çıktı bugün." Cevabını aldı. "Hadi ya üzüldüm." dedi. "Madem artık kaptan oldun daha fazla çalışman gerekiyor değil mi?" dedi annesi. "Evet."

Sonunda Nankatsu oyuncularının Tokyo'ya gitme vakitleri geldi. Nankatsu oyuncuları giderken Sanae ve ekibi arkadan şans diliyordu onlara. Uğurlama oldukça kalabalıktı. Biraz sonra tren hareketlendiğinde Sunny'nin düşündüğü tek şey Wakabayashi'ye verdiği sözdü. Tokyo'ya vardıklarında Sunny neşeliden ziyade heyecanlıydı ve bu 100 kilometre öteden belli olabilirdi. "Sakinleş ufaklık." dedi Izawa yanındaki kıza. "Peki... Denerim." diye mırıldandı Sunny. Bunca zamanda ufaklık kelimesine alışmıştı. "İlk defa ufaklık dediğim için bana kızmadın. Cidden iyi misin?" diye sordu Izawa. "Oldukça iyiyim Izawa. Sadece birazcık(!) heyecanlıyım. Hem o kadar uzun süredir ufaklık diyorsunuz ki artık alıştım." Bu sırada bir ses duyuldu. "Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?"

Birbirinin kopyası olan iki çocuk paslaşıyordu. "Bunlar Hanawa takımının oyuncuları değil mi?" dedi Sunny. "Tachibana kardeşler."

En sonunda durduklarında Nankatsu'yu fark etmişlerdi fakat gözleri Sunny'de takılı kalmıştı. "Siz Nankatsu takımısınız değil mi? Şampiyona da tek kız oyuncusu olan takım." dedi çocuklardan biri. "Masao çabuk." dedi diğeri. "Tanıştığımıza çok memnun oldum." dedi ve gitti. "Sunny anlaşılan oldukça dikkat çekiyor." dedi Taki. "Normaldir uzun zaman sonra şampiyonada oynayacak ilk kız oyuncu." dedi Izawa. "Bu kadar sohbet yeterli hadi gidiyoruz." Koçun dediğiyle herkes istasyondan ayrıldı.

Japonya Gençler Futbol Şampiyonası yaz mevsiminde genç futbolcular için düzenlenen milli şampiyonadır. Japonya'nın her bir yerinden gelen 48 takım bu turnuvada mücadele eder. İlk olarak her birinde altışar takım olan grup aşaması vardır ve bu grupların ilk iki sırasındaki takımlar unvan mücadelesi için final aşamasına kalırlar.

Kura çekimleri için herkes bekliyordu. Bu sırada arkadan bir ses duyuldu. "Misaki!" Misaki arkasına döndüğünde bundan önce kaldığı yerdeki arkadaşlarını görmüştü. "Matsuyama, çocuklar!" dedi şaşkınca. "Gerçekten sensin Misaki. Demek turnuvanın favorisi Nankatsu takımındasın." dedi. "Bunlar Furano takımı." dedi Misaki. "Merhaba, ben kaptan Matsuyama." diyerek kendini tanıttı. Takımları önceden araştırmak gerçekten iyi bir fikirdi. "Bizim kaptanımız Tsubasa Ozora." dedi Misaki. "Sonunda tanıştık. Senden Misaki bahsetmişti." dedi Matsuyama. Onlar el sıkışırken Sunny kenardan onları izliyordu. Bu sıra bir ses duydu. "Sunny! Tsubasa! Hoş geldiniz!"

Bu ses Sunny'nin oldukça yakından tanıdığı bir sesti. "Yayoi!" Sunny Yayoi'yi gördüğü için oldukça mutluydu. Yanındaki Jun Misugi değil mi? Sunny ve Yayoi sarıldıktan Sonra Tsubasa ile de selamlaşmıştı. "Bu seferde Sunny ve Tsubasa'nın arkadaşı." dedi Ishizaki. "Sizi tanıştırayım takım kaptanımız Misugi Jun." dedi Yayoi. "Memnun oldum. Ben Musashi takımından Misugi." dedi ve Tsubasa ile el sıkıştılar. "Tsubasa Ozora. Memnun oldum."

Bu sırada Ishizaki Yayoi'ye bakmakla meşguldü. "Ne güzel bir kız." diye mırıldandı. Sunny Ishizaki'nin kafasına vurduktan sonra konuştu. "Sakın aklından bile geçirme."

Bu sırada arkalarında biri belirmişti. "Siz Nankatsu takımı oyuncuları olmalısınız. Genzo Wakabayashi'nin oynamadığı doğru mu?" diye sordu. Taichi Nakanishi değil mi bu? "Sen Taichi Nakanishi'sin değil mi? Naniwa takımı oyuncususun." dedi Sunny. "Sende şampiyonada oynayacak tek kız oyuncu olan Sunny Ozora'sın değil mi?" dedi iri çocuk. "Evet o benim. Sorun gelirsek evet Wakabayashi oynamayacak." dedi. "O zaman bu turnuvanın en iyi kalecisi ben olacağım." dedi iri çocuk. "İşte ona o kadar emin olma. Sana gol atacağım iri çocuk." dedi Sunny gülerken. "Şutlarının hepsini tutacağım ufak kız." dedi iri çocuk. "O zaman maçta görüşürüz iri çocuk." "Görüşeceğiz ufak kız."

Bu sırada içeri giren Meiwa takımı ile herkes oraya dönmüştü. "Kojiro Hyuga." Diye mırıldandı Sunny.

Biraz sonra kura çekimi başlamıştı. Tsubasa kura çekimi için kalktı ve ilerledi. Kutudan çektiği kâğıt birinci grup A'daydı. Tsubasa yerine oturduğunda Sunny'nin içi hiç rahat değildi. Yok kesin bir şey olacak Hyuga'nın bakışı hiç hayra alamet değil. "Meiwa kulübü birinci grup B." Hass- ama.


"Şimdi ilk maçımız Meiwa takımı ile mi?" diye mırıldandı. "Bu hiç iyi değil."

1091 kelime.

Kaptan Tsubasa: Kız KardeşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin