FİNAL

654 34 68
                                    

2 yıl sonra

Sunny geçen sezonun son maçında kimseyi şaşırtmayarak sakatlanmıştı yine de o kadar ciddi bir sakatlığı olmadığı için bir haftaya kalmaz maçlara tekrar çıkabilirdi. Antrenman yapmak için antrenman sahasına geldiğinde hiç şaşırmadığı bir görüntü ile karşılaştı. Gonzales, Marcos ve Pedro B takımı ile uğraşıyorlardı yine. Göz devirdi ve tellerden atlayarak yanlarına geldi. “Hiç bıkmayacaksınız değil mi?” dedi. “Hey, senin ne işin var burada? Daha iyileşmedin.” Pedro’nun laflarına göz devirdi. “Doktor antrenman yapabileceğimi söyledi.” Bu lafıyla çocuklar göz devirdi. “Hiç değişmeyeceksin değil mi?” dedi bu seferde Gonzales. “Ben sizi kabullendim, sizde beni kabulleneceksiniz yapacak bir şey yok.” Dedi kız. “Madem B takımında meydan okumaya cesaret edenler var. Bende dahil olayım.” Diye devam etti. “Var mı denemek isteyen?”

B takımın en çok gol atan ismini kolayca alt etmişti Marcos Almieja. Savunması oldukça değişik bir tarzdaydı. Önce kayarak müdahile ediyordu eğer karşı taraf zıplayarak kaçtıysa tek ayağını yerden kaldırarak havadaki oyuncunun dengesini bozuyordu. Sunny oynamadan önce izlediği antrenman maçında Katalonya’nın savunması çok vahşi bulmuştu, bunları Japonya’da yapmak kesinlikle faul olurdu ki Hyuga’nın tavırları bile bazen faul oluyorken kart bile yerlerdi büyük ihtimalle diye düşünmüştü.  Aradan zaman geçtikten sonra ise alışmıştı herkesin oynayış tarzına. 2 yıl sonunda ise hepsi ile arası oldukça iyiydi.

Takımın en genç oyuncularından biri -hatta en genci- olduğundan dolayı ise takımdaki herkes onu küçük kız kardeşiymiş gibi kolluyordu. Lisenin son yılını İspanya’da bitirdiğinde derslerinde bayağı bir yardım almıştı takımdan. Şimdi ise 16 yaşının sonlarına gelmiş 17’ye girecekti. Geçmişine baktığında ise duygulanmadan edemiyordu. Futbola resmi olarak 10-11 yaşlarında başlamıştı Roberto sayesinde daha sonra ise Mr. Katagiri sayesinde Avrupa’ya açılmıştı. Avrupa’daki birçok takımdan arkadaşları vardı ve düzenli olarak birçoğu ile görüşüyordu. Sunny bunları düşünürken onu düşüncelerinden alıkoyan ses oldukça tanıdık ama bir o kadarda uzaktı. 2 yıldır görmediği birisine aitti bu ses. Abisine. “Ben deneyeceğim. Size meydan okuyorum.”

Sunny şokla kafasını kaldırmış ve abisine bakmıştı. “Tsubasa?” dedi sessizce. “O bizden bile değil.” Dedi Gonzales. “Yanılıyorsun bu Tsubasa Ozora, gelecek sezonda bizimle birlikte oynayacak.” Sunny şokla abisine bakıyordu. “Sunny? Tanıyor musun?” diye sordu Pedro. “Evet, kendisi abim olur.” Dedi Sunny yapay olduğu belli bir gülümseme ile daha sonra ise Tsubasa’ya döndü. “Katalonya’ya hoş geldin abicim.” Dedi ve devam etti. “Bakalım beni geçebilecek misin?”

A takımı üyeleri kızın bu bakışlarını takıyordu aynı şekilde Tsubasa’da takıyordu. Bu bakışlar içindeki panter dışarı çıkarken gözükürdü sadece. B takımı ise kızın bakışlarından gerilmişler ve merakla olacakları izliyorlardı. Tsubasa başladığında ilk Pedro ileri çıkmış ve Tsubasa’yı yakalamıştı. Kobra tekniğini kullanırken Sunny sırıttı. Marcos ile kısaca bir göz teması kurduklarında ne yapacaklarını anlamışlardı. Pedro Tsubasa’nın kaçması için minik bir boşluk bıraktığında Marcos ona saldırmıştı. Tsubasa bu saldırıdan kaçtığında ise Gonzales ve onun sert savunması ile karşılaşıp onu da geçtiğinde kafasını kanatmayı başarmıştı. Sunny göz devirmişti buna karşılık. Şimdi Tsubasa’nın önündeki tek engel kendi kardeşiydi. Sunny durmuş Tsubasa’nın hamle yapmasını bekliyordu ikisi köşe kapmaca oynar gibi hamleler yaparken A takımı şokla kızı izliyordu, istese çoktan topu çalabilirdi. “Sıkıldım.” Diye mırıldandı ve Tsubasa fark edemeden hareketlendi kız. Tsubasa fark ettiğinde ise top çoktan Sunny’de idi. Tsubasa şokla kıza baktığında Sunny güldü. “Sen Brezilya’da kendini geliştirirken ben boş durmadım herhalde.” Dedi Sunny. “Ayrıca bütün hareketlerini biliyorum abi.” Dedi ve topu ona gönderdi daha sonra da geldiği gibi teller üstünden sahadan çıktı.

Kaptan Tsubasa: Kız KardeşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin