vote 💎
▪️Arzu, Tutku, Şehvet.▪️
Titrek nefes vererek önünde durduğum eve doğru adımladım. Elimi cebimden çıkararak, kapının ezbere bildiğim şifresini girdim. Buraya gelmeyeli uzun zaman oluyordu. Cesaretim yoktu, korkuyordum.
Şifre doğrulandığında, elimi kapı kulpuna koyup yavaşça açtım.
Kapı aralandığı an burnuma dolan tanıdık kokuyla gözlerim dolmuştu. Derin nefes alarak içeri girip kapıyı kapattım. İçeri girdiğim an Tae'in duvardan asılan resmiyle karşılaşmıştım." Merhaba sevgilim."
Boğazımda keskin bir acı hissettim. Yokluğu yakıp kül ediyordu beni, kimse anlayamıyordu bu acıyı.
Güçsüz adımlarla resme doğru ilerledim, duvardaki çerçeveyi indirerek toz tutmuş camı kabanımın koluyla sildim.
" Ne oldu bize böyle?. Neden beni bırakıp gittin?, neden beni de götürmedin?. "
Resmî göğsüme bastırarak yavaşça çöktüm duvar dibine, elimi soğuk camda gezdirerek iç çektim.
" Oysa bu eve ilk gelişimizde ne kadar da mutluyduk sevgilim. "
Past
Dakikalar önce geldiğimiz evi inceliyordum. Büyük bir salonu vardı, evin her yeri büyüktü ama insanı korkutup kasılmasına neden olmayacak şekilde düzenlenmişti. Taehyung arkamdan geliyordu. Çok güzel bir mutfak vardı. Burda kendi evimde olduğum kadar rahat edebilirdim.
Amerikan mutfağının yemek tezgahına dirseklerimi yasladım. Taehyung gelip arkamdan sarıldı. Zaten arabada da bir türlü rahat durmamıştı. İnanılmaz gergindim. Kalbimin kulaklarımda attığını duyuyordum. Kulağıma yaklaştı.
* Seni hemen şimdi istiyorum.*
Saçlarımı yana kaydırıp boynumu yavaşça öpmeye başladı. Eli kot pantolonumda hareket etmeye başlayınca kendimi ona doğru yasladım. Şimdiden nefes nefese kalmıştım. Elimden tutup hızla merdivenlere yöneldi. İlk katı maraton gibi çıktıktan sonra koridorun sonundaki odaya doğru neredeyse koşmuştuk. Kapıyı açtığında kocaman, yüksek bir yatak vardı. Gözüm sadece onu görmüştü bir düğmeye basınca küçük loş ışıklar yanmıştı.
Çok aydınlık değildi. Aslında bizimle birlikte görünen her yer seksi duruyordu. Dudaklarıma ıslak öpücükler kondurdu. Beni daha fazlasını ister halde bıraktı. Arkama geçti. Bluzümün eteklerinden tutup yukarı kaldırdı. İyi iç çamaşırlar giydiğime memnun olmuştum. Bordo renkli ve dantelliydi. Ensesinden çekip öpmeye başladım. Aynı anda ellerim gömleğinin düğmelerini çözüyordu.
Son 2 düğmede sinirlenip birden çektiğim için düğmeler kopmuştu. Taehyung ağzımın içine gülünce ben de karşılık verdim. Beni kollarımın altından tutup çocuk gibi yatağa fırlatınca saçlarım her yana dağıldı. Hiç vakit kaybetmeden kot pantolonumu çözdü. İndirirken yardımcı olmak için belimi sağa sola salladım. Geri çekilip beni süzdü. Gözleri karanlıkla parlıyor, yarı açık ağzındaki hafif sırıtmayla beni resmen yiyordu. Kollarım iki yana açılmış halde onu beklerken utanmıştım. O ise külotumdaki transparan görüntüye odaklanmıştı. Sıkıntıyla bacaklarımı kapattım. Hemen gözleri gözlerime çevrildi.
* Demek utanıyorsunuz küçük tanrıça.
Cevap vermedim. Hemen kendi pantolonunu indirip üzerime doğru geldi. Boxerını zorladığını görebilmiştim. Bacaklarımı açmayınca gücünü kullanıp kolaylıkla arasından bana doğru uzandı. Dudaklarımı emerken sürtünmeye başladı. Ben de inlemeye başladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rain ᴷᵀᴴ
أدب الهواة▪︎Yağmuru severdim ben, yüzüme düşen küçük masum damlaları severdim. Ta ki seni benden alana kadar Sevgilim. ▪︎ Kim Taehyung