Taehyung homurdanarak mama kaşığını kaseye bırakıp küçük oğluna baktı. Ye, ağzını aç dedikçe sanki inadına yapmıyordu.
* Bak çocuk yemezsen kalırsın böyle küçük , Kim Taehyung'un oğlu bacak kadar dedirtmem.
Küçük Tae Min mamaya bulanmış dudaklarını büzerek, babası orada yokmuş gibi arabasını masanın üzerinde sürmeye devam etti. Erkek göz devirip eline peçete alarak çocuğun ağzını sildi.
* Benim genimden nasıl geldin sen? Kesin annenin genindendir yada Jungkook'la çok takılıyorsun.
Erken bir süre oğluna baktı , Tae Min 1 yaşına girmişti bu sene, yaramaz hiperaktif bir bebekti. Annesine düşkündü ama babasına da hayrandı, o ne yapsa küçücük boyuyla tekrar etmeye çalışıyordu.
* Annene mi gidelim?
Oğlunu bebek sandalyesinden kaldırıp kucağına aldı önlüğünü çıkararak yanaklarına uzun öpücükler bıraktı. Bir bebek kokusu nasıl bu kadar güzel ola bilirdi ki?.
— Ane.
Min kapıyı tekrar göstererek ağzını emzik emiyormuş gibi yaptığında, Taehyung gülümsemişti genişçe. Ah demek bu yüzden mamasını yemiyordu küçük prensin aklı annesinin sütle dolu göğüslerindeydi .
* Benim oğlum olduğunu nasılda belli ediyorsun Tae Min.
Kucağındaki bebekle birlikte mutlaktan çıkıp odaya ilerlemeye başladı, uzun koridor boyunca onların geçirdikleri senelerin resimleri süslüyordu duvarları.
Kapıyı açtığında gördüğü manzaraya dudağını ısırdı. Karısı sırt üstü yatakta uyuyordu. Saçları çıplak beline dökülmüş göğüsleri altında eziliyordu, sadece ince bir çarşaf kalçasından ayaklarına kadar uzanıp mahrem yerlerini kapatıyordu.
— Ane.
Bebek kollarını uzattığında Tae onunla birlikte yatağa geçip oğullarını ortalarına bıraktı. Küçük Min ne yapacağını biliyormuş gibi annesine doğru emekleyip vakit kaybetmeden göğsünü ağzına alarak sütünü emmeye başladı.
* Ben bile böyle emmedim çocuk.
" Sen yeterince emdin koca bebek. "
Karısının uykulu sesini duyduğunda gözlerini göğüslerinden çekip yüzüne sabitledi. Gözleri yarı açık onu izliyordu. Tebessüm ederek ona doğru uzanıp dudaklarını bir kaç saniyeliğe birleştirdi.
Taehyung onu kendine çekip göğsüne yatırdı. Çenesini omuzuna yaslayarak, annesinin kucağında masumca sütünü emen oğlunu izlemeye başladı.
* Biz erkenci değiliz tatlım, sen geç uyandın.
Gaia komidinin üzerindeki saate baktı 11:04 normalde 9 da uyanırdı oysaki.
" Geç kalkmamın sebebi sizin dün geceli bitmek bilmeyen turlarınız ola bilir mi bay Kim?. "
Erkeğin dudak kenarı kıvrıldı anında, dün gece güzel karısını az inletmemişti. O görüntüyü tekrar görmek için oğlunun kirli bezlerini 6 ay boyunca temizlemeye bile razı olurdu.
* Sadece biraz özlem giderdik sevgilim.
" Biz ger gün özlem gideriyoruz Taehyung. "
Erkek kollarını kadına sararak boynuna dudağını bastırıp tebessüm etti.
* İnan bana tanrıçam, seni o kadar çok seviyorum ki yanımda olduğunda bile seni özlüyorum.
Lanet yakışıklı, kalbini her seferinde nasılda eritiyordu. Gaia iç çekerek kafasını yana çevirip onu izleyen gözlere baktı. Her şey hala onun için rüya gibi geliyordu, her sabah kalktığında o kadar korkuyordu ki bu olanların sadece uykunun tatlı yalanı olmasından.
" Sana Yemin ederim ki, kalbim sadece sen ve oğlum için atıyor, ruhum sizin varlığınızda huzur buluyor. Her sabah uyandığımda yatağımın diğer tarafında seni, beşiğinde huzurla uyuyan oğlumuzu görüyorum ya, bu bana cennet gibi Taehyung. "
Hemen ardından dudakları birleşti, fazla söze gerek yoktu, bu dünyada her insanın ruh eşi vardı, onlar bir birlerini bulmuştu ve çoktan bu birlikteliğin küçük meyvesi de doğmuştu. Sadece bir şey kalıyordu, bu aşkı son nefeslerine kadar ilk günkü gibi yaşatmak.
• The End •
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
