Aşka Esir

56: Tutkulu bir gece

İnci duyduğu sözle eraydan ayrılıp şaşkınca bakarken tereddütsüzce onayladı.

“Evlenelim.”

Eray gülümserken inci kutunun kenarındaki küçük kırmızı kutuyu eline alarak yüzüklerini
çıkarttı.
“Sana alyans almıştım. Bu anı illaki bir yaşayacağımızdan o kadar emindim ki. Umarım beğenirsin.”

“Daha önce bir kadından yüzük almamıştım.”

Eray göz kırparken yüzüğü taktığında parmağına tam olmuştu.
“Çok güzel.”

“Sıra sende.”

“Ben yüzük almadımki.”

“Dört sene önce aldığını takacaksın. O da burada. Hastanede eline verdiğimde almayıp ebruya vermişsin. Ondan geri alıp sakladım.”

“Sen delisin.”

“Biraz...”

Eray tektaşı zarif parmaklara taktığında yüzlerini yaklaştırarak dudaklarına tutkulu bir öpücük kondurdu.

“Burda kalıp gecenin devam etmesini isterdim ama Güneylere gitmemiz lazım.”

Eray inciyi onayladığında bir eline kutuyu alıp diğer eliyle de İncinin elini kavrarken evden çıktılar.

Güneylerin yeni aldıkları eve geldiklerinde ikiside heyecanlıydı.
“Herkes şok olacak.”
“Bende hala şoktayım.”
İnci Erayın dediğine gülerek dudaklarına öpücük bıraktı.
Eraysa daha fazlasını ister gibi yaklaştığında kontrolü kaybetmemek adına geri çekilmek zorunda kalmıştı.
“Biraz daha oyalanırsak hiç gidemeyeceğiz.”
“Haklısın hadi.”

Kol kola berrağın özenle tasarladığı bahçeye girdiklerinde inci bir kez daha hayran olmuştu.
Berrak peyzaj mimarlığını bölüm birincisi olarak bitirmişti ve işinde çok başarılıydı.

“Hoşgeldiniz!”
Güney elindeki birayla kapıyı açtığında gözleri birleşik kollara kaydı.
“Ciddi olamazsınız?”
“Hiç olmadığımız kadar ciddiyiz sevgili kardeşim.”
“Hayır hayır inanamıyorum.”
Berrak neşeyle yanlarına geldiğinde onunda ağzı şaşkınca açıldı.
“Yok artık!”
İnci tepkilere güldü.
“Bu kadar mı imkansızdık ya herkes şaşırıyor.”
“İmkansız değil inatçıydınız.”
Hep birlikte gülerken Ebru ve sarp sarmaş dolaş yanlarına gelmişti.
“Oba!”
“Tebrikler adamım sonunda başardın.”

Tüm tebrikleri kabul edip geniş salona geçtiklerinde Güney alkol servisine başlamıştı.

“After parti de oturtulduğu nerede görülmüş? Güneyciğim müzik açar mısın?”

Güney elindeki şişeyi masaya bırakıp berrağın beline kollarına doladı.
“Güneyciğin seni yer.”

“Hop anladık yeni evlisinizde bizde misafiriz be kardeşim.”
“Eray haklı Güney balayınız yarın!”

Berrak erkeklerin konuşmalarına kızarırken inciyle Ebru onu mutfağa götürdü.

“Atıştırmalık hazırlayalım yeni gelin.”
“Hay hay dolaptan peynirleri çıkartabilirsiniz bende abur cubur tabağı yapayım.”

Ebru gülerek peynirleri almaya gitti.
“Yeni gelin evinde kısır yapılır bizim yaptığımıza bak. Hala on sekiziz.”

İnci hak vermişti.
“Kısır dedinde canım çekti sanırım. Yapsak mı?”

Berrak sevinçle bulguru çıkartmıştı bile.
“Bana bunlarla gelin.”
“Hadi o zaman işe koyulalım!”

Yarım saatin ardından üç erkek mutfağa geldiğinde tezgahtaki gün menüsüyle güldü.