31:Beni Kurtar

4K 129 1
                                    

Inci pijamalarıyla kapıyı açtığında gözyaşları içindeki Eray kızı kendine çekip ona sıkıca sarıldı.

Iki gündür geçirdiği depresiflikle birlikte Inci'ninde gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.

"Çok özür dilerim Inci. Seni aramadığım icin sana sormadığim için çok özür dilerim."

"Beni bir daha tek basıma bırakma." dedi Inci hıçkırıklarının arasından.

Eray ard arda kızın miş kokulu saçlarına öpücükler bıraktı.

Ikili hasret giderdikten sonra içeri geçti. Inci tüm olayı anlatırken bir daha yaşamış gibi olmuş ve gözyaşı içinde kalmıştı.

"Onu o halde göreceğime keşke ölseydim. Yüzündeki hüznü görmen lazımdı Eray. Onu maf ettim."

Eray geçti diyerek sevgilisini sakinleştirmeye ve saçlarını okşamaya devam etti.

"Agrin var mı?"

Inci başını iki yana salladı. "Ağrım yok."
"Neden orkidelerden nefret ediyor?"

"Bunu bilmek isteyeceğini sanmıyorum Inci. Boşver bunu. Güzel şeylerden konuşalım."

"Lütfen söyle." Diye diretti Inci.

"İslahevinde kalırken avukatı ona cinsel tacizde bulunmuş."

Inci dahada şiddetli ağlaya başlamıs.

"Teşekkür olarakta çiçek göndermiyormuş pezevenk. Her hafta bir oyuncak ve..."

Eray da ağlamaya başladığında Inci basını sevgilisinin göğsüne gömdü.

"Hepsi geçicek Inci. Bu günler geçicek."

____

Güney deli gibi duvarı izlemekten sıkılmıştı. Artık ne yapması gerektiğini biliyordu.

Tüm bunların utanciyla yaşayamazdı.
Inci ve Ebruya yaptıkları gözünün önüne geldikçe kendini öldürmesi gerektiğine inanıyordu.

Berrağın verdiği anahtarlarla odanın kapısını açıp tarif ettiği çatıya geçti.

Uzun bir süre dışarısını izledi. Tek tük geçen arabalar doğmaya hazırlanan bir güneş ve ufakta beliren ölüm.

Rüzgar tenine degerken en güzel anıları gözünde canlandı. Ebruyu öptüğü anlar. Inci ile kahkahaları Eray ile ilk tanışması ve ona destek çıkması. Her şey. Güzel bir hayat yaşamıştı. Her şey için minnettardı. Ama kendisi. Kendisi başına gelmiş en kötü şeydi.

Terasın korkuluklarına çıktığında güneş daha yakınlaşmış rüzgarda yumuşamıştı. Ölüm bu sefer Güney'ı çağırıyordu.

Bu sefer intihar kolay olacaktı. Bu sefer gideceği yeri kesinlikle biliyordu.

Rüzgarda suzulduğunu hayal etti. Buna hazırdı. Ayağını dışarı uzatması ile terasın içine düşmesi bir olmuştu.

Altında kalan kız acıyla indiğinde Güney bakışlarını Berrakta topladı.

"Bu saatlerde güneşin doğuşunu izlediğimi bilmiyor musun? Pskolojik rahatsız raporum bile var. Ölüp başıma mi kalmak istiyordun? Burdan deli hastanesine sürülmemi!"

Güney şaşkınlıkla kızı izledi.
"Kaldır beni!" Diyerek kükredi Berrak.

Ikili kalktığında berrak üstünü silkeledi ve iki sandalye çekti.

"Otur konuşacağız."

Güney kendine denileni yapmak zorunda gibi hissetti.

"Derdin ne senin?"

"Sadece ölmek istedim."

"Ölmek isteseydin bu saati seçmezdin. Bir kurtarıcının geleceğini biliyordun Güney. Sen yaşamak istedin. O yüzden buraya geldin. Yasamak için sana son bir şans daha verilmesini istedin."

Güney utanarak basını one egdi. Bir kaç damla gözünden akmaya başladı.

"Psikolojim insanları maf etti. Sevdiğim insanları maf ettim."

"Bak Güney fiziksel ve psikolojik hasta olmanın arasında fark vardır. Düzgün psikoloji ve motivasyon ile hastalığınla savaşabilirsin. Ama kendin ile savaşmak dünyadaki en zor şeydir. Bunu öğrenmemiz gerek. Yoksa en güzel yaşlarımız burda bok olup gidicek beni anlıyor musun? Biz deli değiliz Güney manyak değiliz. Biz çok acı çektik ve bununla nasıl basa çıkılır bilmiyoruz."

Güney kıza hak verirken baş salladı. Bakışları yerdeydi.

"Zor bir dönemdeyiz. Ama halledeceğiz. Sen ölmek istemedin bir şans istedin. Başarana kadar da kendine sans vermekten vazgeçmiyiceksin. Ölseydin o insanları mutlu mu edeceğini sanıyorsun?"

Güney cidden bunun cevabını duymak istiyordu.

"Hayır herkesi maf edecektin. Başarabiliriz. Bunu denemek ve üstesinden gelmek zorundayız. Bu savaşı biz kazanmalıyız."

Ikilinin gözleri birbirine dalıp giderken Güney göz yaşları içinde gülümsedi.

Berrak masum ifadesiyle Güney'in gözyaşlarını sildi.

"Seni kurtardım sende beni kurtar." Dedi Berrak birden.

"Nasıl?" Diye cevapladı Güney. Cidden merak etmişti.

"Iki gündür uyuyamıyorum. Lütfen beni uyut ve eğer uyursam intihar etmeye falan kalkma. Senin yüzünden ölene kadar burda hapis kalamam."

Güney göz yaşları içinde gülümsediğinde Berrak başını Güney'in omzuna yasladı.

Rüzgarla birlikte kızın güzel kokusu Güney'in ciğerlerine dolmuştu.

Bu kız ona bir şans vermişti.

Uyumasına yardım etmek için saçlarını okşamaya başladı.

Rüzgar ikisininde tenini okşarken doğan güneş ile uykuya daldılar.

Aşka EsirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin